Penn İstasyonu’nu Yeniden İnşa Etmek

1963'te yıkımı onarımdan daha ucuza gelen Penn İstasyonu bir hayalet gibi 50 sene sonra yeniden yapılmayı bekliyor.

Charles Follen McKim’in Pennsylvania İstasyonu yıkılalı 50 sene olmuş, hala çoğu kişinin içini sızlatmaya devam ediyordu. Ta ki; Atelier & Co’nun tasarımcısı Richard W. Cameron, New York’un uzun zaman önce kaybolmuş bu mücevherini hayata döndürmek için beklenmedik bir planla ortaya çıkana dek.

Basında yer alan haberlere göre, Cameron’ın planı 3 hedefe sahip: orijinal Penn İstasyonu’nu yeniden inşa etmek, modern ve verimli bir aktarma merkezi yaratmak ve Rockefeller Center’da olduğu gibi istasyonun çevresini dünya standartlarında kentsel bir buluşma noktasına dönüştürmek. İnanılması güç bir proje gibi gözükmesine rağmen Cameron ikna edici argümanlara sahip.

McKim Mead & White’ın tasarımlarını inceleyen Cameron, yapılacak projenin mevcut istasyonun aksine; modern ulaşım ağlarına da adapte olabileceği şekilde orijinal planlara uygun yeraltı bağlantıları olacağını söylüyor. Aynı zamanda planlara göre, trafik akışının %10’undan azını karşılayan Amtrak hattının 8. Bulvar boyunca Moynihan İstasyonu’na kaydırılması, yeni istasyonda LIRR ve NJ transit hatları için yer açılmasını sağlayacak ve böylelikle günde 500 binden fazla taşıt hizmet edebilecek.

Penn İstasyonu’nun maliyetinin ise 2.5 milyar Dolar olacağı düşünülüyor. Bu miktar Calatrava’nın daha az sayıda yolcuya hizmet veren Dünya Ticaret Merkezi Aktarma Merkezi için harcanan paranın neredeyse yarısı.

Tabii tartışmalar bunlarla sınırlı kalmıyor. Cam ve çelik soyutlamalarıyla modernist bir görüntüye sahip Manhattan, Penn İstasyonu’yla birlikte kopyalanarak yeniden inşa edilmiş bir yapıya sahip olacak. Doğal olarak da, mimarlıkta yeni keşifler ve yaratıcılık çok önemli bir soru işareti olarak duruyor. Bu yapıların kentte sahip oldukları kamusal güçleri de unutmamak lazım.

Traditional Building dergisi yazarı Labine diyor ki: “Gelecek nesiller için 1963’te barbarca yaratılan bu fiziksel ve ruhsal boşluğu doldurmaya mecburuz. Planlar hazır, şimdi gereken siyasi irade.”

Bir kentin belleğinde yer eden yapıların 50 sene sonra bile hayalet gibi hortlayabildiğinin bir göstergesi olan bu durum; son zamanlarda demir yollarına ve ulaşım ağlarına yüksek yatırımlar yapan Türkiye’nin gözden kaçırmaması gereken bir süreç. Yeni yapılar eskiyi değerlendirmeye nazaran daha kolay. Zor olan, Haydarpaşa İstasyonu gibi İstanbul’un hatta Türkiye’nin tarihine ve toplumun belleğine kazınan bir yapının gelecekte hayatımızda nasıl yer edeceği? Hayalet de olsa farketmez gibi duruyor!

Etiketler

Bir yanıt yazın