Ortak proje için hazırız, Yassıada 200 milyon dolara turizm merkezine dönüşür

Hükümet programındaki "Yassıada'yı Demokrasi Müzesi" yapma planı için ilk somut öneri İTO Meclis Başkanı İbrahim Çağlar'dan geldi.

70 İTO meclis üyesi ile Yassıada’yı ziyaret eden Çağlar, “Yassıada, turizme açılabilir. İnşaat ve çevre düzenlemesi için 200 milyon dolarlık yatırım gerekir. İTO olarak Proje üretmeye hazırız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erodğan’ın hükümet programına da aldığı Yassıada’yı “Demokrasi Müzesi” yapma projesi için ilk somut öneri İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı İbrahim Çağlar’dan geldi. Önceki gün 70 İTO meclis üyesi ile Yassıada’yı ziyaret eden Çağlar, “Yassıada ve İmralı, entegre şekilde de turizme açılabilir. Hem demokrasi müzesi olarak büyük ilgi çeker hem de turistik tesisler inşa edilerek iki yeni turizm destinasyonu yaratılabilir. Yassıada İstanbul’a çok yakın ve hemen yakınındaki Sivriada ile birlikte planlanabilir. Yassıada’da otel, restoran gibi yapılaşma için yaklaşık 120 bin metrekare inşaat yapılabilir. Bu da yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşebilir. Bir 100 milyon dolar da çevre düzenlemesi için gerekir. Toplamda 200 milyon dolarlık bir yatırımla, İstanbulluların ve turizmin hizmetine çok güzel bir alan daha kazandırılmış olur” dedi.

İTO proje üretebilir
Yassıada’nın yaklaşık 5 yıl önce İTO’ya teklif edildiğini ancak kaynaklarının bu yatırım için yeterli olmadığını belirten İbrahim Çağlar, “İTO bu projeye katılabilir. Proje üretimine katılabilir ya da projeye ortak olabilir. İTO üyeleri kârlı görürse girebilir. Ancak bu projede İTO, TOBB, Belediye veya ilgili kurumlar ortak olursa çok daha sağlıklı olur. O zaman çok daha başarılı olur” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Yassıada’nın Demokrasi Adası yapılmasına ilişkin ilk görüşünü seçimden önce eski Başbakan Adnan Menderes’in memleketi Aydın’da yaptığı mitingde açıklamıştı. Erdoğan bu mitingde “Yassıada’yı yaslı ada olmaktan çıkaracağız. Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilecek. Barışa, özgürlüğe, demokrasiye özlemi olan fikrini, inancını sergileyenlerin el ele olacağı bir ada haline gelecek” demişti.

Mahkeme salonu ayakta
İTO’dan 70 meclis üyesi Yassıada’daki metruk binaları tek tek gezdi. Yargılamaların yapıldığı spor salonunun seyirci tribününe de oturarak bir hatıra fotoğrafı çektiren meclis üyeleri adanın Demokrasi Müzesi’ne kavuşturulmasını ve turizme açılmasını desteklediklerini söyledi.

Köpekler ve erikler
Yassıada’da bakımsız oldukları halde meyve vermiş çok sayıda erik ağacı ve adaya inen insanlara adeta refakat eden 3-5 köpek hayat sürüyor. Adada insan görmeye pek alışık olmayan köpekler İTO heyetinin adaya inişinden ayrılışına kadar yanlarından ayrılmadı.

Yassıada Somon’u
Yassıada yakınında küçük bir balık çiftliği dikkat çekiyor. Bu balık çiftliğinde somon yetiştiriliyor. Burada üretilen somonların Boğaz’daki balık restoranlarında ‘Yassıada Somon’u olarak servis edildiği belirtiliyor.

Spor salonunun duvarları acı anıları yansıtıyor
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Demokrat Parti (DP) yöneticileri Yassıada’da kurulan olağanüstü mahkeme tarafından yargılandı. Yassıada’daki spor salonu ve tutukluların kaldığı kagir yapılar siyasi tarih açısından demokrasi adına çok olumsuz anılar taşıyor. Duruşmalara mekan olan spor salonunun duvarları şu anda çivi, taş ve kurşun kalemle kazılmış yazılarla dolu. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından kurulan Yüksek Adalet Divanı, davaya 14 Eylül 1960’da başladı. Aralarında Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes’in de bulunduğu yaklaşık 500 sanık, “Anayasa’yı ihlal” ve diğer suçlardan 11 ay süren yargı sürecinde hakim önüne çıktı. 15 Eylül 1961’de son duruşmasını yapan mahkeme, Celal Bayar, Adnan Menderes, eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan başta olmak üzere 15 sanığı ölüm cezasına çarptırdı, Milli Birlik Komitesi yalnızca üç ölüm cezasını onayladı ve Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan İmralı Adası’nda idam edildi.

Tarih boyunca ‘hayırsız’ adalar
YASSIADA’nın eni 185, boyu 740 metre, 18.3 hektar yüzölçümüne sahip. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan ve halk arasında iki ‘Hayırsızada’dan ‘yassı olanı’ diye biliniyor. Bizans İmparatorluğu döneminde 4. Yüzyıl’dan itibaren bir sürgün yeri olarak kullanılan Yassıada’ya, imparator Theophilos (829-846) Platea adını verdiği bir manastır inşa ettirmiş. 12. Yüzyıl’da Latinlerin ve 15. Yüzyıl’da Rusların istilasına uğrayan ada, İstanbul’un fethinden sonra uzun süre boş kaldı. 1859’da adayı alan İngiltere’nin İstanbul sefiri Sir Henry Bulwer, sahilde burçları olan kaleye benzer bir bina ile şato büyüklüğünde bir köşk inşa ettirir. 1872’de adayı satın alan Mısır Hidivi İsmal Paşa, bir süre sonra adayı terk eder. 1950’de Yassıada, bir ailenin özel mülkiyetine geçtikten sonra o yıl cebri icra yoluyla Maliye hazinesine devredilir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, günümüzde de duran Bulwer’in şato tipi yuvarlak köşkünü muhafaza ederek, subay ve erler için yüksek katlı lojmanlar ve bazı tesisler yaptırır. 1993’te İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Enstitüsü’ne devredilen Yassıada, şehre uzaklığı nedeniyle değerlendirilemedi ve 1995’te adayı terk etti. Adanın mülkiyeti Hazine’ye geçti.

Etiketler

Bir yanıt yazın