MVRDV ve NACO Prag Václav Havel Havalimanı’nı Genişletiyor

MVRDV ve NACO Prag Václav Havel Havalimanı’nı Genişletiyor

MVRDV ve NACO tarafından tasarlanan Václav Havel Havalimanı genişleme projesi, üç yeni binayla havaalanının güvenlik, iş ve VIP alanlarını artırırken sürdürülebilirlik ve esneklik konularına odaklanıyor.

MVRDV ve NACO (Netherlands Airport Consultants), Prag ve Çek Cumhuriyeti’nin en büyük havalimanı olan Václav Havel Havalimanı’nda üç yeni bina tasarlamak üzere açılan yarışmayı kazandı.

Tasarım, havalimanının güvenlik alanı, iş ve VIP salonları ve bir vertiport için merkezi bir güvenlik tesisi için yeni binalarla havalimanının Terminal 1’ini genişletiyor.

Havaalanı çevre yolunun diğer tarafında yer alacak bir başka binada ise otel, konferans merkezi ve otopark tesisleri yer alacak. Bu sürdürülebilir, hibrit yapılar, havalimanına gelecekte herhangi bir genişleme veya yeniden düzenlemeye kolayca uyum sağlayabilmesi için büyük bir esneklik sunuyor.

Dış cepheler, yeni bir havalimanı bulvarını tanımlayan ve ziyaretçileri uzaktan karşılayan üç “Czech Lanterns” oluşturmak için Çek Cumhuriyeti’nin aydınlatılmış, programlanabilir bir uydu görüntüsüyle örtülmüş.

Bu üç bina birlikte ister uçakla iniyor olsun ister havalimanına araba, taksi ya da otobüsle geliyor olsun, yolcuların havalimanına vardıklarında gördükleri ilk unsurlar olacak. Terminal 1’e yapılan eklemeler, mevcut gidiş salonunu iki aşamada doğuya doğru genişletiyor ve ilk aşamada güvenlik alanı gibi ek yolcu işlem alanları yer alıyor.

Dört destekleyici çekirdeğe ve büyük kesintisiz açıklıklara dayanan masa benzeri, hibrit bir yapısal yaklaşım, yeni binalar için esnek bir temel oluşturuyor. Yapının bazı bölümleri için beton ve çelik gerekliyken, yapıştırılmış lamine ahşap kirişler yapının somutlaştırılmış karbonunu azaltmak için hafif içi boş beton zeminleri destekliyor.

İki yeni terminal binası, mümkün olduğunca şeffaf olacak şekilde tasarlanmış ve binanın içinden diğer tarafa doğrudan görüşe izin veriyor. Binalar arasındaki avlular, yerel bitki türleriyle yoğun bir şekilde bitkilendirilmiş ve güvenlik alanının her iki tarafında sık bir orman görünümü verilmiş.

İlk aşamada güvenlik süreci sorunsuz olacak şekilde tasarlanmış. Vertiport erişiminin yanı sıra iş ve VIP salonları birinci katta yer alıyor, böylece güvenlik alanında seviye değişikliği veya opak bariyerler bulunmuyor. Bu da yolcuların hedefi olan havaalanının her zaman görünür olduğu anlamına geliyor. Binanın her iki tarafındaki doğa manzarasıyla birlikte bu durum, yolcuların havalimanındaki yolculuklarında yaşadıkları stresi en aza indirmeye yardımcı oluyor.

İkinci aşama bina, benzer büyüklükte ve aynı yapısal prensiple güvenlik genişletmesinin ‘ikizi’ olarak önerilmiş. Tasarım ekibi, bu binanın havaalanına doğrudan cephesinin, havaalanı genişlemeye devam ettikçe gelecekte son derece değerli olacağını düşünmüş. Basit ve esnek bir yerleşim planıyla, bu bina alanı gelecekte kolayca havalimanının işlem alanlarının bir parçasına dönüştürülebilir, böylece maliyetli ve sürdürülemez bir yeniden inşa sürecinden kaçınılabilir.

Binalar, Çek Cumhuriyeti’nin uydudan alınan yeşil görüntüsüyle kaplanmış ve bu görüntü hem çatıda hem de iç mekanın tavanında görülebiliyor. Dış cephede, bu baskılı cam, bina tarafından kullanılan enerjinin bir kısmını üretmek için fotovoltaikler içeriyor. Ayrıca, binanın ülke çapındaki çeşitli güncel olaylar hakkında bilgi iletmesine olanak tanıyan programlanabilir aydınlatma unsurları da içeriyor. Bu baskılı cam, binanın karakteristik görünümünü sağlamanın yanı sıra, stratejik noktalarda güneş ışınımını azaltarak projeyi daha sürdürülebilir hale getiriyor.

Havaalanı bulvarının diğer tarafında, önerideki üçüncü bina, bir park yapısının üzerinde bir konferans salonu ve otele ev sahipliği yapıyor. Kama şeklindeki araziden yararlanan tasarım, ön köşesinde havaalanına doğru giden ziyaretçileri karşılayan beş katlı büyük bir giriş lobisi içeriyor.

İki havaalanı genişletme binası gibi, bu bina da ülkenin uydu görüntüsüyle kaplanmış ve bu görüntünün bir kısmı lobi duvarında belirgin bir şekilde yer alıyor. Diğer binalarda olduğu gibi, zaman içinde programda meydana gelebilecek değişikliklere uyum sağlamak amacıyla tasarımda esneklik esas alınmış.

Etiketler

Bir yanıt yazın