Mimarın Çalışanı/Patronu Olur mu?

ARKIMEET 2013'ün ikinci gününde Çalışan/Patron Mimar paneli, Enis Öncüoğlu'nun moderatörlüğünde Şevki Pekin, Nevzat Sayın, Sedat Bayrak ve Elif Aksayan'ın katılımıyla gerçekleşti.

Mimarazzi’nin mimarlık camiasında yarattığı etkiden yola çıkarak mimarlık ofislerinin çalışma deneyimlerinin aktarıldığı panel, Enis Öncüoğlu’nun interaktif moderatörlüğünde usta mimarlar Şevki Pekin ve Nevzat Sayın ile genç mimarlar Sedat Bayrak ve Elif Aksayan’ın konuşmalarıyla gerçekleşti.

Panelin ilk konuşmacısı Şevki Pekin oldu. Söze, “Ben klasik bir mimarım çünkü yalnızca moderni biliyorum. Aslında bu büyük bir çelişki” diyerek başlayan Pekin, konuşmasında mimarlık ofisindeki çalışma deneyimlerini aktardı. Tasarım süreçlerine fazlasıyla müdahale ettiğinden yakınarak bahseden Pekin, “benim gibi her şeye müdahale eden bir mimarla çalışmak korkunç olmalı.” dedi. Tasarımdaki en ufak ayrıntılara bile müdahalede bulunduğunu söyleyen Pekin, ofisinde uzun yıllara dayalı çalışanlarının bulunmasını ise bir ikilem olarak değerlendirdi. Ofiste çalışma disiplininden bahseden Pekin, “Düzenli çalışma saatlerimiz var, bizim ofisimizde sabahlanmaz dedi.”

Şevki Pekin’den sonra söz alan Nevzat Sayın ise konuşmasında hem ofisteki çalışma düzenlerinden hem de günümüzde Türkiye’deki mimarlık pratiğinin yapılmasındaki zorluklardan bahsetti. Büyük bir ofis olmamaya çalıştıklarını söyleyen Sayın, 30 kişilik bir çalışma ekibinin içinde ancak 12 kişilik bir çekirdek kadroyla tasarım sürecinin yönlendirildiğini söylerken, “büyümemek için 13. kişinin oturabileceği bir masa bile bulunmuyor” dedi. Eski ofis arkadaşlarının çoğunun NSMH’den ayrıldıktan sonra kendi mimarlık ofislerini kurduğunu vurgulayan Sayın, bunun en büyük sebebinin ofisteki çalışma ortamında herkesin her işi detaylıca öğrenebilmesi olduğunu söyledi. Konuşmasında ofislerine stajyer almadıklarını belirten Sayın, stajyerlik sistemini Yahşibey’de yaklaşık 10 öğrenciyle 15 gün boyunca sürdürülen atölye çalışmaları ile kurduklarını söyledi. Kırsal alanın yanı sıra İstanbul’daki yapıların tartışması ile devam ettirdikleri workshop çalışmalarıyla öğrencilerin iki ölçeği de karşılaştırabilme olanağı bulduğunu vurguladı.

Genç mimar Sedat Bayrak ise konuşmasında mimarlık ofislerindeki mimar sirkülasyonun nedenlerinden ve mimarların çalışma koşullarından bahsetti. Çoğu zaman kariyer ilanlarının baş maddesi olan “esnek çalışma saatleri”nin suistimal edildiğini belirten Bayrak, diğer taraftan mimarların çok düşük ücretlere çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi. Mimarlık eğitimi konusunda da konuşan Bayrak, Türkiye’de mimarlık eğitiminin şantiye konusunda çok zayıf kaldığını belirtti.

Bayrak’tan sonra konuşan Elif Aksayan ise bir mimar olarak proje deneyimlerini paylaştı, mimarlık ofislerinin sorunlarını aktardı. “Farklı tip projelerde çalışmak benim için motive edici. Kurban keism alanı bile çalıştım, ondan da büyük keyif aldım” diyen Aksayan, aynı tip proje tasarlayan mimarlık ofislerinde heyecan olmadığını ekledi. Mimarlık ofislerinde en önemli sorunun yönetim olduğunu belirten Aksayan, hiyerarşi olmadan tasarımla yönetim işinin aynı anda yürütülebildiği bir ofis ortamının olmadığını söyledi.

Etiketler

Bir yanıt yazın