Lefke Avrupa Üniversitesi 4. Tasarım Haftası Sona Erdi

"Bauhaus'u Hatırlamak" teması ile düzenlenen Tasarım Haftası etkinliklerinde öğrenciler, çeşitli alanlarda yaratıcı çalışmalar ortaya koydu.

29 Nisan – 3 Mayıs 2019 tarihleri arasında düzenlenen Tasarım Haftası kapsamında yedi farklı atölyede çeşitli çalışmalara imza atıldı. Prof. Dr. Lerzan Aras’ın, arka planda kalmış detaylarıyla Bauhaus’un on dört yıllık hikayesini ele aldığı sunum ile başlayan haftada, atölyelerin kampüsün farklı noktalarındaki açık alanlarda yürütülmesi ile Mimarlık Fakültesi haricindeki kampüs kullanıcılarının da atölye aşamalarını yakından takip edebilmesi sağlandı. Bölümler ve dönemler arasında ortak bir çalışma ortamı oluşturulması sayesinde üretim süreçlerini birlikte deneyimleme imkanı bulan öğrenciler; uçurtmalar, maskeler, üç boyutlu modeller gibi farklı üretimlere yoğunlaşan atölyelerde tasarım disiplininin çok yönlülüğünü keşfetmiş oldular. Mimarlık Fakültesi akademisyenleri ve fakülte öğrencilerinin yoğun çalışmaları sonucu ortaya çıkan ürünler, Tasarım Haftası’nın kapanış gününde sergilendi.

Sanat ve Moda
Bauhaus akımının öne çıkan yapılarının detaylı mekan analizleriyle başlayan süreç, bu yapılarda yakalanan kurgunun öğrenciler tarafından yorumlanması ve giyilebilir mimari ürünlere dönüştürülmesi ile devam etti. Öğrenciler, mimari eserler üzerinde yakalamış oldukları detayları, kıyafetlere ve maskelere yansıtarak kendi tasarımlarını yarattılar.

Uçurtma Atölyesi
İkonik Bauhaus mobilyalarını ve Bauhaus tasarım prensiplerini gökyüzü ile buluşturan ekip, klasik uçurtma tasarımının dışına çıkarak orijinal çalışmalar ortaya çıkardı. Daha önce hiç denemedikleri formların uçurtma olarak test edilmesinin kendileri için zorlu bir deneyim olduğunu belirten öğrenciler, formları taklit ederken kullandıkları materyallere dair hesaplamaların işin en zorlayıcı kısmı olduğunu ifade etti. Tasarımların tamamlanmasının ardından yapılan denemeler, öğrencilere keyifli anlar yaşattı.

Boyutlama Denemeleri
Josef Albers, László Moholy-Nagy ve Wassily Kandinsky’nin üç ayrı çalışmasının onar kişilik ekipler halinde üç boyutlu çalışmalar olarak yeniden uyarlandığı atölyede, modellerin farklı açılardan incelenebilmesi ve derinlik algısının sorgulanabilmesi amaçlandı. Çeşitli teknikler kullanarak orijinal çalışmalardaki görünümü bire bir elde etmeye çalışan ekipler, malzemelerin kendilerini kısıtladıkları noktada yaratıcılıklarını kullanarak kampüsteki atıkları yeniden değerlendirdiler ve bu atıkları sergilenebilir eserler haline getirdiler.

Bahçede Bauhaus
Bauhaus ilkelerine uygun temel kompozisyonların ahşap panolar üzerine uygulandığı atölyede, verilen tasarım örneklerine bakarak her grup kendi kompozisyonunu yarattı. Bauhaus’un temel geometrik şekilleri, De-Stijl tasarımları ve Bauhaus renkleri ile çalışılan bu panolar, okul duvarlarına asılarak bu etkinlik çalışması kalıcı kılındı. Hafta boyunca Bauhaus’un tasarım tarihindeki önemini yakından anlama fırsatı bulduklarını ifade eden öğrenciler, farklı disiplinlerin aynı çatı altında toplanarak birlikte bir üretim ortaya çıkarmasının kendileri için özel bir tecrübe olduğunu vurguladılar.

Moda ve Mimarlık
Bauhaus Okulu’nun moda görüşünü ve Oscar Schlemmer’in Triadic Balesi’ni detaylı olarak ele alan öğrenciler, dönemin dikkat çeken detaylarını günümüz anlayışı ile yeniden yorumladılar ve çıkan ürünler, bir defile ile katılımcıların beğenisine sunuldu. Öğrenciler çeşitli materyaller kullanarak, alışılmışın dışında formları bir araya getiren giyilebilir öğeler tasarladılar.

Formları Keşfet
Bauhaus’un temel tasarım ilkelerinin üç boyutlu olarak düşünülebilmesi üzerine odaklanan atölye, üç ayrı geometrik birim üzerinden ziyaretçileri kısa bir yolculuğa çıkarıyor. Çalışmalar kapsamında Gerrit Rietveld’in “Kırmızı ve Mavi Sandalye” tasarımını, Dessau’daki okul binası cephesini ve Josef Albers’in “Club Chair”ini de sergilerine dahil eden ekip, kurgulanan “mini sergi”nin bir grup çalışması ile hayata geçiyor olmasının kendileri için en atölyenin en keyifli tarafı olduğunu ifade etti.

Graffiti Atölyesi
Grup yürütücülerinin ve öğrencilerin, üzerine çalışılacak tasarımlar ve fakülte binasında bu tasarımların yer alacağı noktalar üzerine fikir alışverişleri ile başlayan atölyede, Mimarlık Fakültesi’nin yaratıcı ruhunun kampüse yansıtılabilmesi amaçlandı. Bauhaus’un tasarım ilkelerine sadık kalmaya çalışarak hazırladıkları görselleri duvarlara aktaran ekip, dört günlük yoğun bir çalışmanın ardından Mimarlık Fakültesi’nin dört ayrı noktasına renkli müdahalelerde bulunmuş oldu.

Hafta boyunca devam eden atölyelerin yanı sıra, öğrencilere mimarlık disiplini üzerine katkı sağlayacak sunumlar da Tasarım Haftası programında yer aldı. Etkinliklerin ilk gününde Aslı Özbay, “Uçhisar için bir iade-i itibar projesi” olarak tanımladığı Argos in Cappadocia projesinin detaylarını katılımcılara aktarırken; haftanın ikinci gününde Hasan Özbay ise “Mimarlıkta Yarışmak” başlıklı sunumu ile yarışmaların mimarlık dünyasındaki önemini ve kendi yarışma deneyimlerini öğrenciler ile paylaştı. Etkinliklerin dördüncü gününde Arkitera adına Tasarım Haftası’nı yerinde takip eden Tülay Aydın, Arkitera Mimarlık Merkezi’nin güncel çalışmalarını katılımcılara tanıttı. Sunumun ardından, mimarlık sektörü ile medya arasındaki etkileşimin önemi ve “mimarlık” tanımına doğrudan dokunan disiplinler arasındaki ilişkiler ağı öğrenciler ile tartışıldı.

Tasarım Haftası’nda çıkan ürünleri detaylı olarak inceleyebilmek ve Lefke Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin etkinliklerinden haberdar olabilmek için @studiof203 hesabını Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın