Kentler Yönetim, Mimarlık ve Kentsel Planlamalar Arasındaki Güçlü İlişkiye İhtiyaç Duyuyor

ARKIMEET 2013'te yerel yönetim, mimarlık ve kentsel planlama pratikleri, işin profesyonelleri tarafından tartışmaya açıldı.

Aslı Özbay’ın moderatörlüğünde karşılıklı ve dinamik bir şekilde yürütülen tartışma şeklinde kurgulanmış panelde, yerel yönetim adayları ve mimar/ şehir planlancısı profesyonelerle kent, kentsel mekan ve kentsel mekanda kaliteyi tartıştılar.

Panelin katılımcıları CHP’den Çeşme Belediye başkan adayı, yüksek mimar ve şehir plancısı Hakan Dolaykan, ODTÜ üniversitesinden akademisyen Celal Abdi Güzer’le, diğer grup ise Kapadokya Nar Belediyesi’ne başkanı ve yeni seçimlerde de tekrar aday olan Ali Erdoğmuş ile şehir plancısı Baran İdil’den oluşmaktaydı.

Moderatör Aslı Özbay’ın “Kentsel Mekanda Kalite” başlığıyla açtığı tartışmada, yerel yönetimler,  mimarlık ve siyaset ilişkileri tartışıldı.

Dalokay sözüne mekan ve kent tasarlama pratiğinin ideolojik olmak zorunda olduğunu söyleyerek başladı ve, dünya görüşüne göre plan ölçeğinden en küçük detayına kadar katılımcı ve demokratik, bir yandan da bilinçli olarak tasarlanmasına önem verdiğini aktardı.

Türkiyede şehir planlamasının mimarlık ve diğer tasarım pratiklerininden de daha geride kaldığına değinerek bunun yerel yönetimlerde önemle üstüne düşünülmesi gerektiğini de ekledi.

Sözü alan Erdoğmuş, Nar beldesini yönettiği süre içinde edindiği deneyimleri, mimarlık camiası dışından biri olarak hem bir yandan eleştirdi hem de yönetim sürecinde mimarlık ve kent planlamacılığının profesyonelleriyle fikir alışverişinde bulundu.

Akademisyenlerden ilk söz alan Güzer, kentsel planlama ve yaşayanlar arasındaki ilişkinin daha öncekinden daha güçlü ve değişik bir ilişkide olduğundan başlayarak, günümüzde özellikle söz konusu olan şehirlerin ve genelde de yaşayanların artık yapılı çevrenin oluşum sürecinde söz hakkı istediğinden ve farkındalığının arttığından bahsetti. 
Bu artık daha katılımcı bir mimarlık be kentsel planlama sürecine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor diyerek ekledi.

İdil, söz konusu özel ve korunması gereken alanların kendi yapılı durumlarının ve gelecekte durumlarını projekte edilerek korunması gerektiğinden bahsederken, özellkle de Kapadokyanın geçmişi,  tarihi ve öneminde bahsetti.

Kentin planlama tarihinde ne gibi yasalar ve şartlarla korunduğuna da değinerek, uzun süre Kapadokya^da planlama yapan biri olarak da tecrübelerini paylaştı. Bunlara ek olarak günümüz mimarlık ve kentsel planlama sorunları sadece bu bölgeler için değil,  tüm Türkiye genelinde, özellikle de İstanbul’daki pratikler ve son zamanların sorunları ve gelişmeleri tartışılarak eleştirildi.

Güçlü bilgi birikimi ve moderatörlüğüyle paneli yürüten Aslı Özbay, uzun süredir deneyimleme fırsatı bulduğu Çeşme’deki güncel sorunlara da değinerek, yerel yönetim ve yönetim pratiklerinin gerçekten şehirleri yönetenler tarafından karar alınma sürecinde baskın bir şekilde kullanılmayışını eleştirerek,  daha farkındalıkla ve daha hazır ekiplerle uygulanması gerektiğini ifade etti.

Etiketler

Bir yanıt yazın