Kemerburgaz ‘altın’ oldu

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Bayer'in Kemerburgaz'daki orman arazilerinin yağması hakkındaki yazısı.

Kemerburgaz, İstanbul’un kuzeyindeki coğrafyanın adıdır. Eyüp’e bağlıdır. TEM’den, katı atık fabrikası önündeki kavşaktan sapınca ünlü Kemerleri geçince, asırlık çınar ağaçlarının arasından İ.Ü. Orman Fakültesi’nin kuzeye doğru uzanan İstanbul’un en güzel ormanı ve toprakları buradadır.
Mübadelede Selanik’ten gelenleri Atatürk, bu bölgeye yerleştirmiştir. Hayvancılık ve tarımcılık yaparlar. Ama 3. köprünün yapılacağının açıklanmasından sonra ‘yağmaya’ iyice açıldı. Şu anda İstanbul’un en büyük rant bölgesi; Kemerburgaz’la birlikte Göktürk ve kömür ocaklarının bulunduğu saha…

Burada her köy tepkili, ormanlarının, arazilerinin, sularının, göletlerinin ele geçirildiğini anlatıyorlar. Yeni yapılan meralara bile toprak dökümü yapılıyormuş vicdansızca… Hafriyat İstanbul’un en büyük sektörü; bunların hesabını kim yapar; kim nemalanır!

Işıklar Köyü 2 bin nüfuslu bir köy… Bölgelerine, tuğla yapımcısı Ekmekçiloğlu’nun yeğeni Burhanettin Soğanlı, ormandan kiraladığı yerde kum yıkama tesisi kurulmasına karşı mücadele etmeye çalışıyorlar. Köyün muhtarı, usulsüz orman tahsisleri nedeniyle neler döndüğünü fark edemediğini bildiren köylüler “Bu tesis ormandan kum çıkaracak; denizi tarayacağı da söyleniyor. Bu kumun yıkanması için çevredeki göletin suyunu çekeceği anlaşılıyor. Biz tarım ve hayvancılık yapıyoruz, özellikle de manda yetiştiriyoruz. Eğer bu çekilirse, içme suyu bile bulamayız. ÇED raporu almak için köylüye baskılar yapılıyor.

‘Muhafaza ormanı’ üzerinde çeşitli oyunlar dönüyormuş.
‘Bölgemiz 2B’ye sokulacak mı?’ diye sorarken şöyle diyorlar:
‘Dedelerimize, mübadeleden sonra verilen iskân tapulu arazilerimiz bugün orman gözüküyor.”
Bölgedeki yağma ‘hareketine’ karşı imza kampanyası başlatmışlar.
22 Mart Perşembe günü köylerinde bir panel yapıyorlar.
Bakalım söz veren isimler katılabilecek mi?

Yağmaya karşı vicdan var mı

– Kemerburgaz’dan tarım yapan bir grup vatandaşı dinlerseniz, kahrolursunuz. Bakın ne diyorlar: “Yağmaya karşı köylü olarak mücadele vermeye çalışıyoruz ama yetmiyor. Ama kamu görevlilerinin hiçbiri bunlara karşı köylünün yanında yer alamıyorlar… İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya birçok yazı gönderdik. Ki kendisi bundan bir yıl kadar önce bir merayı açtı, bölgeyi gayet iyi biliyor.

Eyüp Kaymakamı Osman Kaymak ne yapıyor? Belediye Başkanı AKP’li İsmail Kavuncu, -aynı zamanda ziraat mühendisidir- yaptığımız mücadeleye destek vermiyor; belediyedeki toplantılara artık bizi çağırmamaya başladı. Geçen dönemki belediye başkanı AKP’li Ahmet Genç de öyleydi. Rantçılara bu kadar yakın nasıl oluyorlar, anlayamıyoruz. Sabah’tan Nazlı Ilıcak’ın hakkında yazdıkları hâlâ dillerden düşmüyor. Kavuncu, seçimlerden önce yerleşim yerlerine hizmet vaatlerinde bulundu; ancak hiçbirini yerine getirmedi. Zaten villasının bulunduğu Kemer Country dışında bölgeye gitmiyor, eleştiriler nedeniyle… Çevre konusunda hassasiyet gösteren ve yağmayı resmi makamlara bildiren Eyüp Ziraat Odası Başkanı Halit Anıtaş’ı bir dinleyin, bin ah işitin.”

Etiketler

Bir yanıt yazın