Kanal İstanbul’a bilim insanları ne diyor?

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Gila Benmayor'un Kanal İstanbul hakkındaki yazısı.

İnanlar Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan bugün için bir davetiye göndermiş.

Başbakan Erdoğan’ın “çılgın proje” diye tanımladığı Kanal İstanbul’a yakın tasarladığı kendi projesini konuşmak için bir öğle yemeği düzenliyor.

Davetiyenin üzerinde “Yeni Boğaziçi”, “Yeni Havalimanı”, “Yeni Şehir”, “Yeni Siluet” gibi sözcükler dikkatimi çekti ve Serdar İnan’ı aradım.

Serdar İnan, hükümetin Kanal İstanbul’u hayata geçirmeye niyetli olduğu görüşünde.

Sanırım haklı.

Zira Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçtiğimiz hafta katıldığı TURMEPA’nın Uluslararası Karadeniz ve Marmara Konferansı’nda Kanal İstanbul’a da değinmişti.

Serdar İnan, Kanal İstanbul’un çıkışında projesini ABD’de hazırlatmış olduğu bir yerleşim birimi tasarlıyor.

“Havvada” diye adlandırdığı proje Dubai benzeri yapay adalar ve anladığım kadarıyla kanalı açmak için çıkartılacak 1 milyar metreküp toprak değerlendirilecek.

Serdar İnan, ABD’de hazırlanan proje için her türlü teknoloji desteğin alındığını söylüyor.

Teknoloji tarafına diyeceğim yok peki ama Kanal İstanbul ile yapay adaların Marmara ile Karadeniz’e nasıl bir etki yapacağını bizim bilim insanlarıyla konuşmuş mu?

Kanal İstanbul’u planlayanlar bilim insanlarımıza danışmış mı?

Bundan yaklaşık bir ay önce Sabancı-MIT Enerji toplantısında ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Profesör Emin Özsoy ile tanışma fırsatım oldu.

BOĞAZLAR SİSTEMİ KIRILGAN

ODTÜ’nün araştırma gemisiyle uzun yıllar Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Denizi’nde araştırmalar yapmış olan Profesör Özsoy “Kanal İstanbul” projesini şaşkınlıkla karşılıyor.

Profesör Özsoy’a göre, proje Boğaz’da, Marmara ve Karadeniz’de önemli doğa hasarlarına yol açabilir.

Özsoy’un, Türk Deniz Araştırmaları TÜDAV Başkanı, İstanbul Su Ürünleri Fakültesi’nden Profesör Bayram Öztürk ile birlikte bu konuyla ilgili kaleme aldıkları makalede tespitleri ve ciddi uyarıları var.

İki bilim insanına kulak verelim.

Bakalım ne söylüyorlar?

· Türk Boğazlar Sistemi hem karada, hem denizde son derece narin bir sistemdir.
· Boğazlar Akdeniz’den Karadeniz’e iklimsel değişimlerin en hızlı olduğu yerdir
· Bu narin alt yapı bir “akışkanlar mekaniği harikası” sayesinde ayakta kalmaktadır.
· Söz konusu olan, iki tabakalı, iki yönlü akımdır.
· Boğaz akımları elde edilen yeni bilgilerle bilim insanlarını şaşırtmayı sürdürmektedir.
· İstanbul Boğazı’nın iki yönlü akımları Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki ortalama 30-40 cm seviye farkını dinamik bir dengede tutabilmektedir.

BALIKÇILIK ETKİLENECEK

Bu arada bir parantez.

İstanbul Boğazı’na özgü bu iki tabakalı, iki yönlü akımı dünyanın ilk oşinografi ölçümlerini gerçekleştiren İtalyan araştırmacı Luigi Marsigli tarafından keşfedilmiş.

Peki diyelim ki, Kanal İstanbul ne pahasına olursa olsun yapıldı.

Ortaya ne gibi olumsuzluklar çıkacak bakalım.

Özsoy ile Öztürk’ün bilimsel olarak açıkladıkları hasarları en basit şekilde özetlersem şöyle bir tablo çıkıyor ortaya:

· Türk Boğazlar Sistemi’nin yapısındaki değişimler Marmara’nın diplerinin oksijensiz kalmasını hızlandıracak.
· Sığ bölgelerinde taban canlıları yok olacak.
· Balık göç yolları etkilenecek.
· Akdeniz kökenli türler Karadeniz’e girecek. Karadeniz’in Akdeniz’leşmesi süreci hızlanacak.
· Karadeniz’in tuzluluğu artacak.
· Karadeniz balıkçılığı olumsuz etkilenecek.

Her iki bilim insanı çevreye etkileri konusunda bilimsel çalışmalarını Kanal İstanbul projesi sahiplerine “ücretsiz” sunmaya hazır.

Duyurulur.

Etiketler

Bir yanıt yazın