“İstanbul’da Çalışacak Bir Taksi Nasıl Olmalıdır? Sorusuna Yanıt Aradık”

İstanbul İçin Taksi Sistemi Tasarımı Fikir Proje Yarışması’nın 2 Ağustos’ta düzenlenen kolokyumu Jüri Başkanı Prof.Dr. Önder Küçükerman’ın genel bir değerlendirmesiyle başladı.

Küçükerman “Bu yarışmada değişik bir amaç ve bu doğrultuda değişik bir jüri seçildi. Taksinin herhangi bir otomobille bir tutulamayıp, bir hizmet ürünü olması sebebiyle kamuoyu temsilcilerinden oluşan bir jüri oluşturduk. Taksi bizim veya tasarımcıların ürünü değil. Mimarların yanı sıra otomobil üreticileri, otomobil ve taksi hizmetlerini iyi bilen ve kamuoyunu yansıtan bir jüri seçtik. Yarışma konseptindeki amacımız bir otomobilin nasıl olması gerektiği değil, İstanbul’da çalışacak bir taksi nasıl olmalıdır? sorusuna yanıt aramaktı,” şeklinde konuştu.

Katılımcılara teşekkürlerini sunan Küçükerman, yarışmadaki projelerin son derece profesyonel tasarımlar olduğunu fakat bazı istenilen kriterlerin sağlanamadığını belirtti. “Ticari araçtan veya minibüsten taksiye dönmüş izlenimi veren tasarımlar hedefimiz değildi. Taksi bir binek otomobilidir. Toplu taşımaya yönelten aşırı hacim ve aşırı yük taksi için uygun değildir,” diyerek bazı projelerin binek aracı konseptinden uzaklaştıkları için seçilemediklerini ve jüri değerlendirmesinin halk oylaması ile son derece paralel fikirlere sahip olduğunu ifade etti.

Konuşmanın ardından gerçekleştirilen sunum sırasında Profesyonel ve Uygulayıcılar, Üniversite Takımları ve Lisans Öğrencisi ve Orta Öğretim Öğrencilerini Yaratıcı Çözümlere Teşvik Kategorisi alanlarında ödül alan projeler tanıtıldı. Tüm dallarda toplam 139 projenin katıldığı ve ikinci aşamaya geçen 51 projenin olduğu yarışma için halk oylamasında toplam 340.597 adet oy kullanıldığı belirtildi.

Genel bilgilendirmeden sonra soru cevap bölümüne geçildi. Genel Taksi Tasarım kategorisi yarışma katılımcılarından Bülent Özkut değerlendirme ile ilgili soruları olduğunu belirterek, bu alanda birinci olan projenin şartname koşullarını tasarımına yansıtmadığını ifade etti. Bunun üzerine söz alan Önder Küçükerman “Tasarımınız hemen imalata verilebilecek kadar profesyonel bir titizlikte. Fakat daha önceden belirtilen ölçek kriterlerimize uyumlu değil, neredeyse bir minibüs boyutlarında, dışarısından da bir taksi görünümü vermiyor. Kapı detaylarında da problem çıkacağını düşündüğümüz için ne yazık ki projeniz seçilemedi,” ifadesini kullandı.


Genel Taksi Tasarım Profesyonel ve Uygulayıcılar Kategorisi Birincileri

Özkut ise tasarımda şartnamenin bu boyutlara zorladığını belirtterek “Şartnamede 4 yolcu ve şoförün kullanıcıları oluşturduğu ve tekerlekli sandalyenin sığabileceği büyüklükte bir araç isteniyordu. Tasarımımız minimum ölçülerde zaten.” dedi. Bunun üzerine, jüri üyelerinden Cafer Bozkurt “Ben bir taksi profesyoneli değilim. Formatı atlayıp tasarım üzerine konuşmak isterim. Tasarımınızın boyutları büyüktü. 190-195 cm yüksekliğinde olması, koltukların art arda yerleştirilmiş olması minibüs etkisi yaratıyordu, ayrıca çift taraflı açılan kapılar tasarlamışsınız. Dünyada böyle bir tasarım kabul görmüyor, kullanılamaz.” diyerek sözlerini noktaladı. Teknik bir değerlendirme yapan jüri üyesi Hasan Yurdakul ise bir taksinin mecburi yüksekliğinin 150 cm olduğunu, fakat istenilen tasarımda engelliler için tekerlekli sandalyenin girebilmesi koşulundan ötürü 170 cm’e kadar çıkabileceğini, bu sebeple katılımcının projesinin istenilenden 20 cm kadar yüksek olduğu belirtirken, İstanbul’da bir taksinin günde yaklaşık 100 sefer kapılarının açılıp kapandığını, bu doğrultuda çift taraflı açılan kapıların problem çıkaracağını belirtti. Ayrıca 50’li yıllarda Fransa’da uygulanan ve günümüzde bazı Japon firmaların uyguladığı çift taraflı açılan kapı tasarımlarının, genel kullanıma çok uygun olmadığını ve yine arka arkaya oturmanın minibüs etkisi yarattığını, kazanan projede ise karşı karşıya bir oturma düzeni yaratıldığını, katılımcıların tasarımının konforlu bir iç mekanı olduğunu fakat bir binek otomobili olmadığını sözlerine ekledi.

Üniversite Takımları ve Lisans Öğrencisi Kategorisi Kazananları

Sonrasında Durak Tasarımı kategorisindeki katılımcılardan Mete Sezer yarışmanın teslim formatı üzerine “5-6 pafta kısıtlaması sebebiyle projemi halka tam olarak yansıtamadım. Daha çok pafta hazırlamama karşın paftalarımın bir kısmı sitede yer almadı. Site içerisinde yer alacak pafta sayısının sınırlaması şartnamede belirtilseydi projemi daha iyi ifade eder ve daha çok oy alırdım diye düşünüyorum,” dedi. Bunun üzerine söz alan Cafer Bozkurt halka sunum yaparken çok sayıda paftanın siteye konulamayacağını fakat nihai kararın jüride olduğunu belirtirken, tasarımın İstanbul topoğrafyasına uyumlu olmaması sebebiyle kazanamadığını belirtti. Önder Küçükerman ise, konsept yarışmalarında aranılan projelerin hem makul hem de normal olması gerektiğini, katılımcının tasarımının makul fakat uygulanmasının mümkün olmadığını belirtti.


Ödül Alan Tüm Katılımcılar

Soru cevap bölümünden sonra kolokyum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın konuşmasıyla devam etti. Topbaş “Taksi bir kentin kalitesi ve özgünlüğünü yansıtır. İstanbul’da yaklaşık 17.400 adet taksi var. Bu yarışmada bizim arzumuz şoför ve müşterilerin güvenliğini sağlayan, dezavantajlı grupların da kullanabileceği bir taksi tasarımı geliştirmekti. Bu tasarım üzerinde derleme yapıldı, tartışıldı, akademik düzeyde müzakereler sonucunda bir noktaya gelindi. Beğenilen tasarım, uygulamaya geçilecek aşamaya geldi. Bazı üretim firmalarıyla görüşmekteyiz. Bu model ve benzerlerinin taksiciler tarafından da kabul görmesi gerekiyor. Ben tercih edilebileceğine inanıyorum,” şeklinde konuştu. Topbaş ayrıca İngiltere’nin ünlü siyah taksilerine değinerek “İngiltere’de taksi kullanabilmek için iki sene boyunca motorsiklet kullanma koşulu var. Tüm yolları bilmeleri gerekiyor. Biz de bu tasarımları sürücülerin eğimleriyle birleştirdiğimizde taksilerin hizmette önemli bir yeri olacağına inanıyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.

Kolokyum Topbaş’ın katılımındaki ödül töreni ile son buldu.

Etiketler

2 yorum

Bir yanıt yazın