İstanbul Belediyesi Çılgın Mı?

"Kentsel dönüşüm" yasası, belediyemiz eliyle "rantsal dönüşüm"e dönüşüyor.

Dün 40 yıllık dost Ahmet Kurtaran’la bir kahve içtik. Modern Folk Üçlüsü’nün bançocusu olarak tanınır, aslında müthiş diş hekimidir. Anlattıklarına inanamadım.
Bir süre evvel cep telefonuna gelen SMS mesajında: “Falanca Holding bünyesinde oluşan konsorsiyum karşılığı, 50 bin TL avans olarak, adınıza bankamızda bloke edilmiştir. Gerekli belgeleri imzalayarak parayı alabilirsiniz, hayırlı olsun !…”
İmza, banka adı, müdürün adı, 2 avukatın ismi..
Doktor, AkMerkez Karşısı Belediye Sitesindeki villalardan birinde oturur…
Önce bankaya açmış telefonu;
“Bizim evle ilgili bir emanet varmış sizde, nedir bu?”
“Doktor bey, sizin evlerle ilgili hayırlı bir gelişme oldu, bu onun parası..”
“Nasıl yani, bana sormadan benim evimi birileri mi alıyormuş? Ben biraz eskide kaldım da!. Satışlar şimdi SMS mesajları ile mi oluyor? O zaman ben size bir SMS göndersem de, bana para değil de ev verir misiniz?..”
Banka yetkilisi hık mık etmiş..
“Doktor bey, bunu bana değil, falanca holdingden filanca beye sorun..”
Bu kere, Holding Ceo’sunu aramış doktor..
“Beyefendi, benim ev için bankaya para bloke etmişsiniz, sağ olun çok naziksiniz de, ben gene de AkMerkez karşısında mümkünse depreme dayanıklı bir ev istesem sizden para yerine..
Bildiğim kadarı ile Etiler ve Ulus’ta inşaatlar yapıyorsunuz.. Bizler hâlâ buralarda oturmak istiyoruz da..”
Konuşmanın bundan sonrası oldukça düşündürücü.. Ama özetle; holding yöneticisi, “Bu parayı alacaksınız, çünkü 36 malikten 26’sı bize satmaya karar verdi, siz de onlara uyacaksınız” demiş.
Doktor derdini, belki anlatamamıştır diye bu kere de bütün açıklığı ile bir mail göndermiş, 10 komşunun istekleri olarak inşaat holding’in CEO’suna!.
Talepler de oldukça masum ve “kentsel dönüşüm yasası” ruhuna uygun; “Depreme dayanıklı, halen oturdukları gibi bahçeleri olan, yeşile ve insana saygılı, altında otoparkları bulunan, görüntü kirliliği yaratmayacak, beton ve cam kuleler olmayan, kısaca konut olarak kullanılacak yapılar..”
İnşaat gurubunda bir süre sessizlik, daha sonra da ilginç bir gelişme!…
Bir 15 gün sonra ansızın, doktorun evinde kimsenin olmadığı bir güne denk düşürerek, mahallede bazı evlerden beton örnekleri alınıp depreme dayanıklılık testleri yapılıyor.
Belediye Sitesi en az 45-50 yıllık binalar… Alınan örneklerin günümüz standartlarına uygun olmayacağı belli…
Kaldı ki, bu konuda deprem yasası da oldukça açık.
Sonuç.. Bahçe içindeki “36 dubleks villa” yıkılacak, peki, yerine?..
Yerine, 25 -30 katlı, 250 – 300 daireden oluşan ve adı da “Rezidans” olan ve metrekaresi 10 bin dolara satılacak, beton ve cam yığını kuleler yapılacak…
Olay, herkesin gözü önünde ve İstanbul’un en gözde semtleri Ulus, Etiler’de oluyor.
Üstelik başbakanın; “Artık çok katlı binalara izin vermeyeceğiz” demeçlerine rağmen!..
Doktor “Belediye Sitesini yakın bir gelecekte Petrol Sitesi bekliyor!. Oysa buraları İstanbul’un son yeşillikleri!.. Yakın bir gelecekte; ağaçları, kuşları olmayan, doğanın katledildiği, pencereleri bile açılmayan, uzun, beton gökdelenler, hamburgerci ve pizzacıların yığıldığı AVM’ler türeyecek buralarda” diyor!.
Ben başka şey diyorum..
Birincisi genel..
İstanbul’un her karış toprağı böyle rant yaptıkça, başbakan istediği kadar kulelere karşı çıksın, en fazla yaptırana küsüyor, kıymetli arazilerde oturan herkesi bekleyen kader aynı!.
“Kentsel dönüşüm” yasası, belediyemiz eliyle “rantsal dönüşüm”e dönüşüyor.
İkincisi özel!..
Sevgili Kadir Topbaş kardeşim.. Çıldırdın mı sonunda..
Yahu Nispetiye Caddesi bugün felç.. Ulus Caddesi’nde trafik en uygun saatlerde bile gıdım gıdım yürüyor. Yarın Zorlu Center açılınca, bu iki cadde zaten duracak. Du- ra- cak!..
Ne bu caddeleri genişletme şansın var, ne de paralel yollar açabilirsin.
Yani Etiler ve Ulus bu iki dar yola mahkumken, AkMerkez’in tam karşısına kuleler dikme izni nasıl verirsin?.
Böylesi kuleler, içinde yaşayanlar, gelip gidenler diye hesaplarsan, pencere başına iki araba daha demek zaten tıkalı o iki caddeye…
Hangi yoldan gidecekler, hangi yoldan gelecekler, Bay Topbaş, söyler misin, hangi yoldan?.
“Benden sonra tufan” diyorsan, onu bilmem ama yol yapmadan durmadan kule, durmadan site, durmadan rezidans izni vererek işlediğin cinayeti İstanbul affetmez, sevgili dostum!..
O da mı umurunda değil?.
Peki ne umurunda?.

//
//

//

//

// <![CDATA[
function browserLessThanIE7(){
return ((window.XMLHttpRequest == undefined) && (ActiveXObject != undefined))
}
function _sb(t)
{
//alert(!browserLessThanIE7())
if ($.browser.msie && !browserLessThanIE7())
{
if ((document.getElementById('bnr_'+t) != null) && (document.getElementById('script_'+t) != null))
{
n=document.getElementById('script_'+t)
for (i=0;i<n.childNodes.length;i++)
{
if (n.childNodes[i].nodeName.toLowerCase() != 'script')
{
newNode=n.childNodes[i].cloneNode(true);
document.getElementById('bnr_'+t).appendChild(newNode);
}
else
{
if (n.childNodes[i].attributes.getNamedItem("SRC") != null && n.childNodes[i].attributes.getNamedItem("SRC").nodeValue.indexOf('reklamport')

// <![CDATA[
document.write("”);
// ]]>

// -1)
{
if (ver
// <![CDATA[
if(checkIE6Bigger()){ document.write("”); }
// ]]>
//


//
//

Etiketler

Bir yanıt yazın