Hayaletten korkulu rüyaya Gümüşsuyu Park Otel

1989 yılında dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in hukuki çabalarıyla, "kentin siluetini bozduğu" gerekçesiyle inşaatı durdurulan Gümüşsuyu Park Otel, 7 yıldızlı bir tesis ve rezidans kompleksi olarak geri dönüyor.

1994’de kısmen yıkılan ve 2011 başına dek otopark olarak kullanılan Park Otel, bakımsızlıktan ötürü tam bir “hayalet bina” halindeydi. Yarattığı pislik ve güvenlik sorunları Ayaspaşa-Gümüşsuyu / Beyoğlu ahalisi için korkulu rüya anlamına geliyordu.

2011 başında CVK adlı şirketin binayı satın alarak Demirtaş İnşaat’a görev vermesiyle, mahalleli bu kez yeni bir korkulu rüyaya “uyandı”. Aslında çoğu semt sakini, binanın kötü kokulu hayalet durumundan çıkmasına olumlu bakabilir gibi gözüküyordu. Ancak inşaat çalışması, hükümetin kentsel rant alanları yaratma ve kentsel dönüşüm projeleriyle paralel gidince, her tür hukuksuzluk ve denetimsizlik sorunları ilk günden ortaya çıktı.

ÇEVRE SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Pazar dahil her sabah 7’de başlayıp ertesi sabah 3’lere dek süren inşaat ve hafriyat çalışması Gümüşsuyu-Ayaspaşa-Fındıklı-Cihangir-Kabataş Setüstü hattındaki sakinleri uykularından etti. İnşaat şirketinin –Ayaspaşa Çevre, Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği’nin yürütmeyi durdurma davası açmasına rağmen edinemediği- yeni projesi, 1989’da yapımın durdurulmasına neden olan 3 katın yıkılmasını ve komşusu Alman Konsolosluğu ile aynı yüksekliğe indirilmesini içeriyor deniyordu ve görünürde bu haliyle onay almıştı. Ancak dev vinçlerle yıkılan katlardan düşen beton parçaları hem gürültü hem de yaşamsal tehdit içermeye başladı daha ilk günden… Çevre ve sağlık yasalarına aykırı olarak gerekli sulama ve ilaçlama da yapılmayınca, 20 yılı aşkın süredir fare ve haşerata ev sahipliği yapmış olan binanın zehirli beton tozunu yutmaya başladı semtte oturanlar. Pek çok ev ve işyerini inşaattan kaçan ya da yeni kirliliğin ürettiği fare ve böcekler bastı.
 

Tüm bu çevre, gürültü kirliliği, güvenlik ve sağlık sorunlarına karşı önce bireysel temelde harekete geçenler, karşılarında tam bir muhatapsızlık ve kamu görevlilerinin umursamazlığını buldu. Mahalleli arasında ve internette dolaşan ve henüz doğrulanamayan söylentilere göre, binanın yeni sahipleri, hükümet ve devlet kademesinde “tanıdık”lara sahipti. Sabaha karşı 3’te yıkım sesleriyle hala uyuyamayıp polisi, Beyoğlu ve Büyükşehir belediyelerini arayanlar, “evet, sorundan haberdarız, arayan onlarca kişiden birisiniz, ekip gönderdik” lafını duymaya alıştı artık… Hatta “bu inşaatın 24 saat çalışmak için özel izni varmış” gibi inanılmaz gerekçeler söyleniyordu kamu görevlileri tarafından. Tamamen mesken bölgesi olan bir yerde 24 saat çalışma izni kim tarafından ve hangi kanuni gerekçeyle verilmiş olabilirdi?

Artık bireysel çabalarla bir yere varamayan mahalleli, hem semt derneği hem de özerk yurttaş inisiyatiflerinde bir araya gelmeye karar vererek, “Gümüşsuyu Park Otel Mağdurları” platformunu kurdu ve 30 Temmuz Cumartesi 14.00’de basın açıklaması ve protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. İnşaat çevresinde protesto gerçekleştiren platform, Gümüşsuyu – İnönü Caddesi üzerinde basın açıklaması yaptı.

MAHALLELİNİN ÇABASINI GÖREN YOK
İnşaat sahipleri ve denetim görevini yerine getirmeyen kamu yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan mahalleli, her gece 24.00’de bir “denetim masası” kurmaya da karar verdi. Yurttaş denetiminin ilk gecesi olanlar da tam bir parodiydi! 19:00’a dek inşaat, 24.00’e dek de hafriyat izni bulunduğu ortaya çıkan inşaatta gürültü gece yarısından sonra da devam edince denetim masasındaki yurttaşlar, polise şikâyette bulundu. Gelen polis ekibi önce, gündüz eylemi esnasında oldukça saygılı ve empatik davranan polisler gibi son derece anlayışlı bir şekilde, sorunu anladıklarını ve hak verdiklerini, şikâyetçi mahalleli ile inşaat sorumlularını karakola davet ederek zabıt tutacaklarını söyledi. Ancak “bir yerlerden” gelen telefon ve telsiz mesajları olayın akışını değiştirecekti. Polis inşaat yetkililerini bulamadığını, onların da gelmesi gerektiğini, şikâyette bulunacaksak “kendi imkânlarımızla” karakola gitmemiz gerektiğini söyledi. İnşaatın üst düzey sorumluları ne hikmetse bulunamazken, inşaat kapısındaki görevlilerin “siz istediğiniz kadar şikâyet edin bize bir şey olmaz” şeklindeki sözleri mahallelinin çabalarını boşa çıkarma amacı mı taşıyordu acaba?
 

HÜKÜMETİN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ
En sonunda polis apar topar inşaattan çıkarılmaya çalışılan bir vinç ve bir kamyonun ruhsatsız olduğunu tespit etti ve mahallelinin ısrarıyla iki arkadaşımızı karakola götürerek şikâyetlerini zabıt tutarak kaydetti. Park Otel Mağdurları platformu, her gece aynı denetim masasını kurmaya devam edecek ve sürecin nereye gideceğini hep birlikte göreceğiz. Gazete ve televizyon kanalları aracılığıyla görünür olmayı ve “ses getirmeyi” başaran eylem sonrası inşaat şirketi tarafından mahalleye “ilaçlama yapılacaktır” duyurularının asılması semt inisiyatifinin etkili olmaya başladığını gösteriyor. Neo-liberal hükümetin kentsel dönüşüm politikalarının bir yansıması olan Gümüşsuyu Park Otel inşaatı deneyimi, kentli yurttaş inisiyatiflerinin gücünü sınayacak…

‘Gümüşsuyu Park Otel Mağdurlarından Eylem ve Basın Açıklaması’
Yıllardır kötü görüntüsü ile İstanbul’a yük olan ve yapımına bu yıl tekrar başlanan Park Otel, yıllanmış sorunlarını da beraberinde getirmiştir.

Uzun zamandır atıl durumdaki yapı keyfi izinler, denetimsizlik ve sorumsuz yetkililerle birlikte, biz komşularına eziyetten, gürültü, toz, pire, fare ve bilumum böcek çeşidinden, şikayet ve örgütlenme için harcanan, emek ve paradan başka bir şey getirmemiştir.

Maruz bırakıldığımız haksızlıklara karşı şikâyet ettiğimiz kamu kuruluşlarından bir sonuç alamadık. Tutanak tutturmak için aradığımız polis ve belediyeden ilgilenen olmadı.

Her gece sabahlara kadar süren bu çalışma sebebiyle, mahallelerimiz ve evlerimiz, aralıksız gürültüye ve toza boğulmuştur. Eylemimizin amacı yapımın durdurulması değil, doğru düzgün yapılmasıdır. Gece yarıları molozların üst katlardan aşağı atılmaması, yıkım sırasında su kullanılması, ilaçlama yapılması gibi insani taleplerdir bizi bir araya getiren. Ve bu taleplerin, yetersiz denetim ve ilgililerin sorumsuzlukları olduğu gün gibi aşikar. Harcının insana saygı ile karılmadığı bir yapının, 7 yıldızlı hizmet iddiası bizce inandırıcı değildir.

Bu nedenle mağdur komşular olarak, her gece bireysel olarak sürdürdüğümüz mücadelemizi, bundan sonra her alanda örgütlü ve bir arada sürdürme kararı almış bulunuyoruz. Biliyoruz ki birlikten güç doğar.
Yetkililerce denetlenmeyen, ilgililerin umursamadığı, kör, sağır, dilsiz sahnesinde arkasında sonuna kadar duracağımız taleplerimiz şunlardır;

7/24 çalışmaya son verilmesi, gece 12 den sonra inşaat’ın durması, Acil olarak mahallelere ve inşaata gerekli ilaçlamaların yapılması, Pazar günleri çalışılmaması, Molozların usulünce kırılması, atılması ve taşınması, Yıkım sırasında çıkan toza karşı su kullanılması, mahallelerin temizlenmesi, Çalışanların akşam çalışmalarında bağırarak değil, telsizle haberleşmeleri,

Haklı taleplerimizi denetleme işini yapmayan yetkilileri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Bunun için her gece 23.45 / oo.15 arası ‘denetleme masası’ oluşturma kararı aldığımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Bu masada nöbetleşe bekleyecek olan mahalleli, gece 12 den sonra ilgilileri aramaya ve görevlerini yapmaya davet etmeyi sürdürecektir.

Yine savcılığa görevlerini yapmayanlar hakkında toplu suç duyurusunda bulunacağımızı da sizin aracılığınızla buradan duyuruyoruz. Yanımızda olan ve destek veren herkese teşekkür ederiz.

Basına ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.

Gümüşsuyu Park Otel İnşaatı Mağdurları
(Açıklama, 30 Temmuz saat 14.00’te yapıldı)

Etiketler

Bir yanıt yazın