“Empathy Effect”: Tasarım İçin Karma Gerçeklik

Empathy Effect: Tasarım İçin Karma Gerçeklik (The Empathy Effect: Mixed Reality for Design), HGA Architects and Engineers tarafından tasarlanan bir ortamda, farklı yaş ve yeteneklere sahip insanların nasıl hareket ettiğini simüle eden sanal bir gerçeklik (VR) deneyimi. Çalışma, Architect Magazine’in 11. Ar-Ge Ödülleri'nde mansiyon kazandı.

Ar-Ge Ödülleri, inşaat endüstrisini ilerleterek çığır açan araştırmalar, malzemeler ve teknolojiler dahil olmak üzere mimari teknolojinin ön saflarında yer alan araştırmaları kapsıyor.

Ödüle yapılan başvurular imalat, kurulum, kullanıcı katılımı ve performanslarının yanı sıra mimarideki estetik, çevresel ve sosyal değerini geliştirme potansiyelleri bakımından değerlendirildi. New York merkezli Brooklyn şirketi nArchitects’in kurucu ortağı ve yöneticisi Mimi Hoang jüri üyeliği yorumunda, HGA’nın Empathy Effect projesi hakkında farklı engellilik türleri arasındaki ince farkların derinlemesine incelenerek tasarım yapılmasının umut verici olduğunu belirtti.

HGA’nın Dijital Uygulama Grubu direktörü Jonathan Bartling: “VR, bir tasarımcının alet çantasında giderek daha değerli bir araç haline geliyor ve çoğu zaman müşterilerin mimarların onlar için tasarladıkları binaları deneyimlemelerine yardımcı olmak için kullanılıyor. Sanal gerçekliği, fiziksel ve duyusal kısıtlamaları olan yaşlılar, görme bozukluğu veya diğer engelleri olan insanlar ve çocuklar gibi birçok kişinin sahip olduğu geniş deneyimler yelpazesini daha iyi anlamak ve onlar için daha iyi ortamlar tasarlamak amacıyla kullanıyoruz.”

Empathy Effect projesi için HGA ekibi ileri yaşa odaklandı. Çeşitli disiplinlerden HGA personelleri, kol ve bacak hareketlerini engelleyen bir kıyafetin yanı sıra, onları bir sanal bir sağlık ortamına sokan VR başlığı da giydi. Görmeyi simüle eden VR deneyimine katarakt, glokom veya sarı nokta hastalığıyla bozulmuş dijital filtreler uygulandı; ekip üyelerinin tepkileri izlendi.

HGA’dan Alanna Carter şöyle diyor: “Simülasyon kıyafeti ile birlikte bu sanal gerçeklik araçları, ileri yaş veya engelli insanları etkileyen fiziksel zorluklar hakkında benzersiz bilgiler edinmemizi sağlıyor. Bu empati seviyesiyle, çevreyi sadece çoğu insana yönelik değil, içinde yaşayan herkese olumlu bir etki yaratacak şekilde daha iyi hayal edebiliriz.”

Bartling şöyle diyor: “Çalışmamız şu soruyu sordu: Fiziksel zorlukları veya engelleri olan insanların aynı ortamda güvenli bir şekilde hareket edebileceklerini nasıl anlayacağız? Sorunun sadece engel durumlarıyla ilgili olmadığını ve cevabın perspektifle ilgili olduğunu öğrendik. Bir kişinin deneyiminin ne olabileceğini tahmin edebilirsiniz, ancak bunu kendi gözlerinizle görmek ve kendi bedeninizle deneyimlemek derin bir keşiftir.”

HGA ekibi ayrıca, bir çocuğun çeşitli alanlarda olma deneyimini taklit eden bir VR deneyimi geliştirdi. Bu çalışmada ekip, bir çocuğun yüksekliği nasıl deneyimlediğini taklit etmek için kulaklığı takan kişiyle ilişkili olarak mekandaki nesnelerin yüksekliğini ayarladı.

2030’a kadar Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun dörtte biri 60 yaşında veya daha yaşlı olacak. Bartling şunları söylüyor: “VR, mimarların ve diğer tasarımcıların inşa ettikleri mekanlar hakkında düşünme şekillerini, sadece ideal bir kullanıcı için değil, her yaştan ve beceriden kullanıcı için değiştireceğini umduğumuz bir araçtır. İyi tasarım, hizmet verdiği insanların ihtiyaçlarına cevap verir. Deneyime dayalı tasarım, mimarinin yönelmesi gereken yerdir.”

Etiketler

Bir yanıt yazın