Dev Heykellere Bir de Bu Açıdan Bakın

Fotoğrafçı Fabrice Fouillet "Colosses" serisinde devasa heykelleri kendi kentsel çevrelerinde görüntüledi.

Heykeller bir kişi ya da olayın toplum üzerindeki etkisinin sonsuza dek hatırlanması için yapılır ve bir kez inşa edildiler mi, toplumun bir parçası, hatta bir sembolü haline gelirler. Fabrice Fouillet de bu heykellerin politik ya da dini bir gücü temsil etmeleri dışında anıtsal ölçekte kasabalarımızda nasıl etkiler bıraktığını araştırmış.

Fotoğraflarında bu devasa heykellerin çevresi tarafından nasıl kucaklandığını gösteren Fouillet; “bu anıtları dikmeli miydik?” sorusuna değil, “bu anıtlar fiziksel olarak bulundukları mekanda nasıl varoluyor?”a odaklanıyor. Ve ortaya çıkan sonuç da, bu heybetli heykellerin çok intizamlı, düzgün kentsel mekanlarda yer aldığını gösteriyor. Turistlerin biraraya geldiği bölgelerden kaçınarak dikkatleri heykellerin bulunduğu ortamlara yöneltiyor.

Anıt heykellerin orantısızlıkları aslında kareye insan girdiğinde farkedilebilir oluyor ve kişileri ya da olayları hatırlamak için diktiğimiz heykellerin çevresiyle nasıl bir etkileşim yaşayacağına dair belki de daha derin düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyorlar.


Dai Kennon, Sendai, Japonya (1991), Colosses


Christ Blessing, Manado, Endonezya (2007), Colosses


The Motherland Call, Volgograd, Rusya (1967), Colosses


Mao Zedong, Changsha, Çin (2009), Colosses


Mother of the Fatherland, Kiev, Ukrayna (1981), Colosses


Grand Byakue, Takazaki, Japonya (1936), Colosses


Guan Yu Statue, Yuncheng, Çin (2010), Colosses


Atatürk, Buca, Türkiye (2009), Colosses

Etiketler

Bir yanıt yazın