Çocukların İnisiyatif Mekanları: “Junk” Oyun Alanları

Bu yazıda çocukların tasarım ve inşaat aşamalarına katıldıkları, ebeveyn gözetiminden çıkıp risk aldıkları oyun alanlarından ve oyunun kentsel hizmet olarak önceliğinin olmadığı yerlerde tasarım inisiyatiflerinin tasarladıkları alanlardan bahsedeceğiz.

play:groundNYC

“Macera oyun alanı” kavramının “Junk playground” ismiyle 1936’da Danimarkalı mimar Carl Theodor Sorensen tarafından ortaya atıldığından daha önce bahsetmiştik. Bu yazıdaki oyun alanlarından ilk ikisi, günümüzün, çocukların kendi oyun alanı eşyalarının yapım sürecine katılabildikleri, kendi oyunlarını kurguladıkları, risk alabildikleri ve düzgün görünme derdi olmayan, hatta hurdalığı andıran oyun alanları. Riskli oyunlar oynama iç güdüsü, ebeveynlerin çocuklarını koruma iç güdüsüne ters düştüğü için, bu oyun alanları epey radikal aslında. Ancak ciddi yaralanmaların önüne geçmek için, çocukların oyunlarını kısıtlamadan onlara göz kulak olan “Playworkers“lar bulunuyor. Son birkaç senedir, 1930larda başlayan erken Macera Oyun Alanı hareketinden temel alan bu yeni yaklaşım, Playwork olarak literatüre girmiş. Cardiff’ten Playwork Prensipleri İnceleme Grubu, 2005 yılında Playwork Prensipleri’ni yayınlamış. Kendisi de bir Playworker olan Penny Wilson da 2010’da, Playworkersların el kitabı olan “The Playwork Primer“ı yazmış. Bu kitapçıktaki, playworkerların bilmesi gereken prensiplerden bazıları şöyle:

  • Çocuklara öğretici, terbiye verici şekilde davranamaz, oyunlarına karışamaz, koçluk yapamazlar. Adeta görünmez olurlar.
  • Biyofobik olmamalılar. Örneğin çocuğun toprağa, çamura bulanmasına engel olmamalılar. Toprak “pislik” değildir.
  • Çocuklara boş karton kutular, bantlar ipler verebilirler. Yani aslında çocukluklarına dönüp hediye edilen oyuncaktan çok, hediyenin kutusuyla oynamayı sevdiklerini hatırlayabilirler.
  • Loose parts teorisi: Bu teoriye göre, her şeyin yeri değiştirilebilir, yuvarlanabilir, kaldırılabilir, birbirleri üzerine yığılabilir; örneğin tahtalar, boş kutular, oyuncaklar, leğenler vs.

“Junk” oyun alanları dışında derlediğimiz diğer oyun alanları da, oyunun kentsel hizmet olarak önceliğinin olmadığı yerleşimlerde, oyun hakkına erişimi kısıtlı olan çocukların bu hakkını onlara geri vermek amacıyla, sivil tasarım inisiyatiflerinin girişimleriyle tasarlanmış. Derli toplu, steril, pahalı oyuncakların olduğu oyun alanlarından değiller. Çocukları pasifleştirici bir korunaklılığın içine koymuyorlar. Bunu yerine çocuklar kendi oyun mekanlarını oluşturmak için inisiyatif alıyor; oyunun birer parçası olan karar ve inşa süreçlerine katılıyorlar. “Junk playground” olarak tanımlanmasalar da oyun mobilyası şirketlerinin tasarladığı oyuncakları değil, sivil inisiyatifler ve çocukların çoğunlukla geri dönüşümlü malzemeler kullanarak birlikte tasarladıkları oyuncakları kullandıkları için tıpkı “junk” oyun alanları gibi “sistem dışı” olduklarını söyleyebiliriz.

play:groundNYC

New York – Governors Island’taki, Mayıs 2016’da açılan play:groundNYC, çocukların playworkerlar gözetiminde serbestçe oynayabildikleri, oyun alanlarını kendilerinin kurdukları, risk almalarına olanak tanıyan bir oyun alanı. Çocuklar ellerine çivi çekiç alıp kendi ahşap oyuncaklarını yapabiliyorlar örneğin. Oyun alanına playworker olarak iş başvurusu ya da gönüllü başvurusu yapılabiliyor. Başvurmadan önce adayların, Playworkersların el kitabı “The Playwork Primer“ı okumalarını istiyorlar.


play:groundNYC

                                                                play:groundNYC

                                                                                                                           play:groundNYC


play:groundNYC

The Land

2012’de açılan The Land, Kuzey Galler’in Wrexham kentinde çocuklara “risk play” imkanının verildiği bir başka oyun alanı. Burada da playworkerlar, çocuklar koştururken, bir şeyleri inşa ederken, bir şeyleri yakarken, bir yerlere tırmanırken onlara, özgürlüklerini kısıtlamadan göz kulak oluyor.


The Land – Bir playworker ateş yakan çocuğa göz kulak oluyor.


The Land


                                                    The Land

Play Without Borders Projesi: Korogocho oyun alanı

Sınır Tanımayan Oyun (Play Without Borders), oyuna çeşitli nedenlerle öncelik verilmeyen yerleşimlerde çocuklara oyun alanları kurmayı misyon edinmiş, İsveçli bir tasarım platformu. Son projeleri, 2015’te Nairobi’nin gecekondu bölgesi Korogocho’da bir ilkokulun bahçesinde çocuklarla birlikte tasarladıkları oyun alanı. Burada yerel malzemelerle yeni oyun ekipmanları yapmayı veya mevcut olanları iyileştirmeyi hedeflemişler.


Korogocho, 2015


Korogocho, 2015


Korogocho, 2015


Korogocho, 2015

Basurama Projesi: “The Park for Playing and Thinking”

Basurama, atık/kullanılmış materyalleri geri dönüştürerek kamusal alanlar tasarlamak üzerine yoğunlaşan Madrid temelli bir sanatçı kollektifi. Şimdiye kadar birçok ülkede geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak kamusal alanlar tasarladılar. Bunlardan bazıları da oyun alanları. “The Park for Playing and Thinking” Sao Paulo’nun bir favelasında, 2011’de, yerel atık/eski malzemeleri geri dönüştürerek, çocukların katılımıyla birlikte inşa ettikleri bir oyun parkı.


The Park for Playing and Thinking

Park projesini, Basurama ve Brezilyalı sanat kollektifi Contrafilé birlikte tasarlamış. Çocukların oyun oynarken düşünmesini sağlamak istemişler. Mahalle sakinleri, özellikle de çocuklar hem planlama hem de inşaat aşamasına dahil olmuş.


The Park for Playing and Thinking

Parkta şunlar yer alıyor: Eski tekerlek lastiklerinden yapılan tırmanış strüktürü, hareketiyle elektrik üretilen bisiklet, radyo istasyonu, ses oyuncağı, gergin cambaz ipi (slackline da deniyor), bebekler için yükseltilmiş çocuk bahçesi, kentsel tarım platformları, kompost bidonları…


The Park for Playing and Thinking               Elektrik üreten bisiklet                                                                                            Radyo istasyonu


The Park for Playing and Thinking – Bebekler için yükseltilmiş çocuk bahçesi
 

Ayrıca “pahalı” çocuk oyun alanlarının görmezden geldiği kentsel bitkilendirme detaylarının bu alanda mantıklı seçimlerle çözüldüğü de parkla ilgili yorumlar arasında.

CatalyticAction Projesi: IBTASEM (Tebessüm) 

CatalyticAction, marjinalize edilen toplulukların hayatında değişim yaratmak için “katalizör” görevi görme şiarıyla yola çıkmış, kar amacı gütmeyen, uluslararası bir tasarım ve mimarlık oluşumu. IBTASEM (Tebessüm) oyun alanı, 2015’te savaş nedeniyle Suriye’den Lübnan’a göç eden çocuk mültecilerin, sosyal ve çevresel hizmetlerin ikinci planda olduğu informal yerleşimlerde, güvencesiz, korunmasız, umutsuz yetişmelerinin önüne geçmeye katkıda bulunan bir proje. Çocukların güvende hissettikleri bir ortamda oyun oynama haklarını geri verme yönünde bir girişim.


IBTASEM

Bahsettiğimiz diğer “Junk” oyun alanlarından farklı olarak, eski materyallerin geri dönüştürülmesiyle yapılmamış ve diğerlerine göre daha belirli, net bir strüktür ortaya konmuş. Ortak yanı ise, çocukların kendi oyun alanlarını kendilerinin tasarlamalarına olanak sağlaması. Projenin ilk aşamasında çocukların hayallerindeki oyun alanlarını tartıştıkları beyin fırtınaları, kolaj ve çizim egzersizleri yapmışlar. Projenin uygulanma sürecinde de çeşitli ülkelerden gelen CatalyticAction gönüllüleri, yerel katılımcılar ve çocuklar birlikte çalışmışlar.


IBTASEM


IBTASEM

Kaynaklar

http://www.play-scapes.com/play-design/contemporary-design/the-park-for-playing-and-thinking-contrafile-and-basurama-sao-paulo-brasil/
http://basurama.org/
http://playwithoutborders.se/portfolio/korogocho-streetscapes/
http://www.catalyticaction.org/all-project-list/playground-syrian-refugees/
https://playworkfoundation.org
http://playfreemovie.com/
https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2014/may/10/perfect-childrens-playground-the-land-plas-madoc-wales
http://theinternationale.com/papers/PlayworkPrimer_2010.pdf
https://playgroundadventureuk.wordpress.com/

Etiketler

Bir yanıt yazın