Carlo Ratti’nin Tasarladığı “Office 3.0″da Klima Savaşına Yer Yok

İtalyan mimar Carlo Ratti, Agnelli Foundation için Torino'daki tarihi bir yapıyı yenileyerek, koşullarını her bir çalışanın taleplerine göre şekillendirebilen modern bir ofis haline getirdi.

Agnelli Foundation adlı kültür-sanat vakfının yeni genel merkez binası olarak işlev görmekte olan Office 3.0, Torino’da tarihi bir binada kuruldu. Office 3.0’teki ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinin ayarları, bireysel tercihlere göre kişiselleştirilebiliyor ve ofisteki dijital sistem her bir çalışan için, “çalışanları oda oda takip edebilen” çevreci kişisel alanlar yaratıyor. Mekanların kullanım süresi, sıcaklık, karbondioksit yoğunluğu ve toplantı odalarının durumlarına ilişkin olarak veri toplayan kablosuz ağ bağlantılı yüzlerce sensör üzerine kurulu sistem ile Ratti, ısıtma ve aydınlatma sistemlerinin bireylerin ve grupların ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi ile enerji kullanımının önemli miktarda azaltılabileceğini ve kendi tabiri ile “termostat savaşlarından” kaçınılabileceğini ifade ediyor.

“İşler gittikçe dijitalleşirken, neden ofise gitmekle kendimizi yoruyoruz” diye soran Ratti, “cevabın insan etkileşimlerinde yattığını” belirtiyor. “Agnelli Foundation’ın temelinde yatan ana fikir, dijital teknolojilerin fizik mekanda sorunsuzca harmanlanabilmesi üzerine kurulu. Etkileşimlerin ve yaratıcılığın en üst düzeyde gelişimini teşvik ederek insanlar ve yaşamlarını sürdürdükleri yapılar arasındaki ilişkiyi iyileştirebiliriz.”

Sensörlerle birlikte çalışan uygulama; ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinin yanı sıra toplantı odaları ve paylaşımlı masalar gibi bina içindeki mekanların kiralanması ve olanaklardan yararlanılması gibi hizmetler de sunuyor. Kullanıcı konumlarını bilen uygulama aracılığı ile, kullanıcılara yakınlık ve erişilebilirlik gibi standartlar üzerinden çalışma alanları önerilebiliyor.

Yapıda 350 dijital çalışan için ortak çalışma alanları bulunuyor. “Öğrencilerden tutun, Fortune 500 firmalarının üst düzey yetkililerine kadar: her yaştan, disiplinden ve sorumluluktan profesyonellerin oluşturduğu bir çeşitlilik, birkaç yıl öncesine kadar asla sağlanamazdı” diyor Ratti.

Merdivenler ünlü sanatçı Olafur Eliasson’un “La Congiuntura del Tempo” olarak adlandırdığı kaleydoskopik çalışması ile vurgulanıyor.

Yakın zamanda Paris’teki Tuileries Bahçesi ve Versay Sarayı’nda çalışmış olan peyzaj mimarı Louis Benech ise, binanın etrafında, yapıyı çevreleyen bir bostan yarattı.

Etiketler

Bir yanıt yazın