Boğaziçi Üniversitesi, Tarihi Halet Çambel Yalısı’nı Araştırma Merkezine Dönüştürüyor

Prof.Dr. Halet Çambel'in Boğaziçi Üniversitesi'ne bağışladığı Arnavutköy'deki tarihi 'Kırmızı Yalı', Boğaziçi Üniversitesi tarafından "Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırmaları Merkezi"ne dönüştürülecek.

Arkeoloji alanında Türkiye ve dünyanın sayılı isimlerinden Prof.Dr. Halet Çambel’in Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışladığı Arnavutköy’deki tarihi ‘Kırmızı Yalı’, Boğaziçi Üniversitesi tarafından, Kalkınma Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilecek restorasyon çalışması kapsamında ‘Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürülecek.

Boğaziçi Üniversitesi, Kalkınma Bakanlığı desteğiyle sürdürmekte olduğu Tarihi veKültürel Miras konulu araştırma projeleri kapsamında Arnavutköy’de yer alan ve ‘Kırmızı Yalı’ olarak da bilinen tarihiHalet Çambel Yalısı’nı restoreederek yalıyı bir araştırma merkezi ve arşiv haline getirecek.

1830’lara, Sultan II. Mahmud dönemine tarihlenen yalı, arkeoloji alanında Türkiyeve dünyanın sayılı isimlerinden Prof.Dr. Halet Çambel ve ailesi tarafından 1930’lu yıllardan bu yana kullanılıyor. Çambel, AğahanMimarlık Ödülü sahibi eşi Nail Çakırhanile birlikte yarım asırdan fazla bir süre bu yalıda yaşamış ve çift 2004 yılında yalıyı Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışlamışlardı.

‘Kırmızı Yalı’ olarak da bilinen tarihi yapı, restorasyonun ardından Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırmaları Merkezi adıyla Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde araştırmacılara hizmet verecek.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Barbarosoğlu: Kültür dünyamız için çok önemli bir kazanım

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Gülay Barbarosoğlu ve yalının restorasyonunda çalışan proje ekibinin katılımıyla düzenlenen bir toplantıda restorasyon için hazırlanan rölöve çizimleri Prof.Dr. Halet Çambel’e sunuldu. Rektör Barbarosoğlu, Halet Çambel Yalısı’nın restorasyon sürecinden sonra bir araştırma merkezi ve arşiv olarak bilim ve kültür dünyasına yeniden kazandırılacak olmasının çok önemli bir kazanım olduğuna dikkat çekti. Barbarosoğlu,yapılacak çalışmanın bu görkemli yapıyı sadece tarihi özelliğiyle değil, içinde yaşatılmakta olan kültürel birikimiyle de koruyarak yaşatmayı amaçlayan birrestorasyon olacağını vurguladı.

Prof. Dr.Aslı Özyar : Amacımız yalıyı, yaşayan bir araştırma merkezi haline dönüştürmek

Projenin koordinatörlüğünü üstlenen Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Aslı Özyar ise Halet Çambel Yalısı’nın ve bahçesinin, içindeki mevcutkütüphane, belgeler ve eşyaları ile muhafaza etmenin ve gelecek nesillereaktarılmasını sağlamanın en güvenilir yolunun bu yapıyı canlı bir merkez olarakişlevlendirmek olduğunu belirtti.

Restorasyon sürecinin hazırlıklarının 2007 yılında başladığını söyleyen Prof. Dr.Özyar, sürecin ilk adımı olarak BoğaziçiÜniversitesi Tarih bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Paolo Girardelli yönetiminde yalının mimarlık ve yerleşim tarihi bağlamında araştırıldığını ve aynı proje kapsamında bir envanter çalışmasına başlandığını ekledi. Özyar, restorasyonun ardından bir araştırmamerkezi olarak faaliyet gösterecek bu mekanda Halet Çambel ve Nail Çakırhan’ınkişisel arşiv ve dokümanları ile arkeolojik kazı arşivlerinin yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi kurucu rektörü, ünlü mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Aptullah Kuran arşivi başta olmak üzere üniversiteye bağışlanmış ve Türkiye’ninkurumsal ve akademik belleğini farklı yönleri ile temsil eden pek çok önemliarşivin bu merkez kapsamında araştırmacılara açılacağını belirtti.

Halet Çambel Yalısı’nın restorasyonu sürecinde Floransa Üniversitesi Mimarlık Bölümüve Boğaziçi Üniversitesiarasında ortak çalışmave araştırmaya dayalı bir işbirliği de gerçekleştiriliyor.

Peyzaj ve bahçesiyle 19. yy ortasından günümüze dek korunmuş nadir bir yapı

Halet Çambel Yalısı, bahçesinde sakız ve defne ağaçlarının da yer aldığı 335 ağaçtan oluşan sekizdönümlük bahçe alanıyla da dikkat çekiyor. Yalının hem mimari özellikleri hemde bahçe tasarımı açısından son derece nadir ve iyi korunmuş bir mekan olduğunu belirten Doç.Dr. Paolo Girardelli ise 20.yüzyıl’dayapılan ve Batılılaşan mimari özellikleri ortaya çıkaran değişikliklere rağmenmevcut binanın Geç Osmanlı yerleşim düzeni, mimari kültürü, peyzaj/bahçeanlayışı ve kentsel yaşam tarzını yansıtması açısından benzersiz bir örnekolduğunu vurguluyor.

Boğaziçi’nde restorasyon geçiren pek çok tarihi yalı ve bina olduğunu ifade eden restorasyon projesinin mimari koordinatörü ve müellifi Yük.Müh ve Mimar Z. Ayşe Güngör ise; Halet Çambel Yalısı’nın Boğaziçi’nde mimari anlamda özgün yapısını koruyarak bugüne dek gelebilmiş nadir yapılardan biri olduğunun altını çiziyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın