Atölye Z ile “Çağdaş Mimarinin Kodları” Dizisi

Özgün bir tasarım stüdyosu kimliği oluşturma hedefiyle, kuruluşundan bu yana stüdyo olgusunu sorgulayan ve kendisini "özerk" bir alanda konumlandıran Atölye Z, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'ndeki yedi adet düşey tasarım stüdyosundan biri.

Atölye Z’de, “özerk” alanda konumlanmanın sağladığı olanaklarla, stüdyonun lisans seviyesindeki uygulamalı tasarım çalışmaları, lisans ve yüksek lisans/doktora seviyesindeki kuramsal çalışmalarla etkileşimli olarak yürütülüyor. Farklı sınıf ve program düzeylerinde kurulan bağlantılar, bir yandan stüdyonun mimari bilgi/görgü dağarcığını arttırıp pekiştirirken, diğer yandan da stüdyoya bir tasarım/araştırma alanı kimliği kazandırıyor. Aynı zamanda farklı yaş ve bilgi düzeyindeki öğrencilerin sinerjisini sağlayan bu yapılanma, Atölye Z’nin enerji kaynağını oluşturuyor. Her çalışma döneminde atölye yürütücüleri ve öğrencilerle birlikte yaklaşık 50-60 kişilik bir grubun sinerjisiyle gerçekleştirilen tasarım çalışmaları, bilgi ve deneyim düzeyleri ve içeriklerindeki farklılıklardan besleniyor.

Atölye Z’de yürütülen bir çalışma dönemi genellikle iki bölüm halinde kurgulanıyor. “Aşırı disiplinsiz işler” olarak adlandırılan ilk bölüm, belirli bir tasarım disiplininin sınırları içine sıkışmaksızın, ele alınan konuyu geniş tasarım bağlamları içinde ele alan çalışmalara ayrılıyor. 5-6 haftalık bir sürece yayılan bu bölümde, tasarım çalışmaları 6-10 kişilik gruplar halinde gerçekleştiriliyor. Belirlenen stüdyo teması bağlamında üretilen tasarım düşünceleri, her türlü araç/gerecin kullanımına açık olarak, dijital ve analog araçlarla yapılandırılıyor ve fakültenin mevcut mekanları (stüdyo, koridorlar, galeri boşlukları, merdivenler, giriş holleri, bahçe vb.) içinde yerleştiriliyor. Bu bölümün içeriğine uygun olarak da farklı uğraşılardan sanatçılar (ressamlar, heykeltıraşlar, müzisyenler vb.) ve tasarımcılar ile mimar olarak sadece stüdyo yürütücülerinin yer aldığı bir jüri kuruluyor ve üretilen işler katılıma açık bir etkinlik düzenlenerek değerlendiriliyor. Bu bölümde öğrencilerin düşüncelerini yapılandırmak üzere farklı araç/gereçlerin kullanımıyla tanışık hale gelerek becerilerini geliştirmesi ve bir tasarım problemini ele almak üzere farklı bakış açıları kazanması önemseniyor.

“Disiplinsiz işler” olarak adlandırılan ikinci bölüm ise, mimarlığın tanımlanması mümkün olmayan geniş bağlamında konumlandırılan tasarım çalışmalarına ayrılıyor. 8-10 haftalık bir sürece yayılan bu bölümde, öğrencilerin stüdyo teması çerçevesinde kendi tasarım sorunsalına ilişkin bağlamı kurması, programı tasarlaması ve buna yönelik yapısal bir durum var etmesi isteniyor. Analog ve dijital ortamların etkili şekilde yer bulduğu bu bölümde her tür araç/gerecin etkileşimli kullanımıyla birlikte melez yapma biçimleri destekleniyor. Öğrencilerin teknolojiyi araçsallaştıran, sanatçı duyarlılığı ve zanaatçı yol yordamı ile üreten tasarımcılar olarak mimari işler üretmeleri hedefleniyor. Bu bölümde üretilen işlerde mimarlık ortamlarında gerçekleştirilen jüri ve etkinlikler ile paydaşların değerlendirmesine sunuluyor.

ATÖLYE Z ve Pandemi Süreci

Pandemi öncesi döneme denk gelen atölye çalışmalarının ilk bölümünde, altı kıtanın sahip olduğu yeryüzü hallerini araştırmak, anlamak/anlamlandırmak ve yeniden üretmek için yerleştirme tasarımları üretildi.

Altı kıtayı çalışmak üzere öğrenciler de altı gruba ayrıldı. Her grup ele aldığı kıtayı, o kıtanın yeryüzü hallerini var eden doğal, sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik vb. koşullar bağlamında değerlendirip, ürettiği tartışmaya ilişkin bir imge oluşturmak üzere bir yerleştirme inşa etti.

Ancak Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin farklı mekanlarına yerleştirilen işler, pandemi nedeniyle sergiye açılamadı. Buna karşın, dijital ve analog olarak yapılan belgelemelerle, işlerin tamamı kitap haline getirildi.

Konu üzerine disiplinler ötesinde bir açılım sağlayan bu bölümde, öğrenciler çeşitli düşünme ve yapma biçimlerini deneyerek/deneyimleyerek bir yandan düşüncelerini materyalleştirmenin farklı yollarını keşfederken, diğer yandan da farklı disiplinlerin sağladığı düşünme ve yapma biçimlerini kullanarak konuya dair içeriği katmanlandırdı.

Pandemi dönemine denk gelen atölyenin ikinci bölümü ise, yine altı kıtayı çalışma alanı olarak ele alan geniş bir bağlamda, mekan inşasını denemeye ve yeryüzünde mekanın hallerini tartışmaya ayrıldı.

Ara projede on sekiz, bitirme projesinde ise yedi gruba ayrılan öğrenciler, farklı kıtalarda, farklı ülkelerde, gösterdiği yeryüzü hallerinin özgün niteliği ile öne çıkan bölgeleri tasarım alanı olarak belirledi.

“Yeryüzü araştırmaları merkezi” olarak verilen tasarım konusuna yönelik olarak, her grup belirlediği bölge bağlamında programı yeniden kurguladı. Kurguladığı program ile etkileşimli olarak da, ele aldığı bağlamın yeryüzü halleri ile diyalog kuran ve yeni bir hal yaratan mekan kurguları geliştirdi. Mekanı var eden kodların sorgulandığı bu bölümde, yeni kodlar oluşturulması ya da var olan kodların çözülerek ve yapıbozuma uğratılarak yeniden kurulması yoluyla bağlama, programa ve yapıya ilişkin tartışma oluşturan mekansal düzenlemeler tasarlandı.

Üretilen işlerin dijital ortamda hazırlanan ve bu ortama aktarılan sunuşları stüdyonun internet sayfası üzerinden paylaşıma ve değerlendirmeye açıldı.

İkinci bölümün uzaktan eğitimle gerçekleştirilmesi, öğrenciler için farklı bir tasarım deneyimi oluşturdu. 2-4 kişilik gruplar halinde çalışan öğrenciler, dijital platformların sağladığı çok yönlü iletişim ortamlarından faydalandı.

Öğrencilerin hem birbiriyle hem de stüdyo yürütücüleriyle kurdukları iletişimin, etkileşim içindeki dijital platformlar üzerinden gerçekleşiyor olması, tasarım sürecini daha iyi izlenebilir kıldı. Söz konusu platformların sağladığı araç çeşitliliği, tasarım düşüncesinin inşasını farklı ifadeler (görsel, materyal, yazınsal, sözel vb.) bütünlüğü ve etkileşimi içinde gerçekleştirmeyi destekledi.

Fiziksel etkileşimin kısıtlanmış olması, öğrencilerin bilgi aktarımındaki becerilerinin sınırlarını zorlamasına karşın, dijital platformlar yoluyla bilgi aktarımında kendilerine ait bir yol/yordam geliştirmelerini tetikledi.

Atölye Z Yürütücüleri: Adnan Aksu, İrem Yılmaz, Tugba Ersen, Ezgi Başar Çelen, Sinem Yıldırım, Deniz Uygur

Etiketler

Bir yanıt yazın