Ahşap Brütalizm

Studio Andrew Todd tarafından tasarlanan Elizabethan Theater, Shakespeareyen tiyatrolar ve modernist mekanlardan izler taşıyor.

Château d’Hardelot, Fransa’da, Studio Andrew Todd tarafından, başlangıçta önceden belirlenmiş bir alan olmaksızın ve ters yüz biçimde tasarlanan Elizabethan Theater, “kendine özgü bir süreç” sonucu ortaya çıkmış. 2013 yılında, Pas de Calais’in kuzey bölgesinde, yerel yönetim tarafından düzenlenen yarışmanın bir parçası olan projenin, bulunduğu tarihi alan içerisinde geniş bir yer kaplayan 13. yüzyıla ait kale ile ilişkisine de özen gösterilmiş.


Fotoğraflar: Martin Argyroglo

Tasarım, Todd’un tanımıyla kendini “Franco-British dostluğu”nu kutlamaya adamış bir kurum olan Center Culturel de l’Entente Cordiale tarafından kullanılan geçici tiyatro yapısının yerini alacak ve süreç içerisinde işlenmemiş ahşap kaplama kullanılması yönündeki isteğe karşın yapının nihai konumu mimarlara bırakılmış.

Parisli Studio Andrew Todd’un tiyatro tasarımı uzmanları, yarışmayı kazanan projeleri için ilk olarak oditoryuma odaklanmışlar. Londra’da bulunan Rose gibi erken Shakespearean tiyatroların yanı sıra Paris’teki Peter Brooks’ Bouffes du Nord gibi çağdaş mekanlardan esinlenen ekip, eğimli çapraz lamine ahşap panellerin (CLT) strüktürü de dahil olmak üzere neredeyse tamamı ahşap ile inşa edilmiş, üç katlı, silindirik bir oditoryum tasarlamış. Todd:

İzlediğimiz birkaç basit paradigma vardı. Bir tanesi, brifinge cevap verecek nihai minimum hacimlerin neler olduğu diğeri ise tasarlayabileceğimiz en samimi 400 kişilik oditoyumun nasıl olacağı.

Form konusunda bazı eksiklikler hisseden ekip detaylara yönelmiş.

Koltukları izleyecek kolonların ritmini belirlemek ve balkon yüksekliklerini mümkün olduğunca düşük tutmak için koltuk çizgilerini gösteren detaylı kesitleri çizmeye başladık. Temel ilişkiler konusunu hallettikten sonra dışa doğru genişledik.

Ekip sonrasında ana hacmi, birbiriyle çakışmayan kesik katmanlarla, asimetrik ve doğada fonksiyonel olan amorf bir yapı elde edene değin saran, gerekli merdiven boşluklarını, fuayeyi ve sahne arkası mekanlarını eklemiş.

Yapının formunu yumuşatmak için ise cephe, ince karaçam şeritleri ile sarılmış ve bambu direkler ile oluşturulan dairesel bir yüzey eklenmiş.

Yapının çevresiyle bir çeşit titreşim oluşturabileceğini, gölgeyi, zararsız kütleleri ve pek çok güzel nesneyi kullanarak kendini maddesellikten uzaklaştırabileceğini fark ettik.

Fransa’nın ilk Shakespearean tiyatrosu ve tamamen eğrisel CLT panellerle inşa edilen ilk yapılarından birisi olan proje, Haziran 2016’da tamamlandı. Beton döşeme ve sahne için kullanılan birkaç çelik bileşen dışında, yapının yaklaşık %100’ü ahşaptan oluşuyor.

En içteki dairesel oditoryumdan dış duvarlara kadar yapının tüm katmanları eğrisel ahşap panellerce şekillenmiş. Duvarların dış kısmında bir yağmur perdesi ve sonrasında ahşap duvarlarda monolitik atmosfer yaratmak için 45 derece açıyla yerleştirilmiş karaçam şeritler bulunuyor. Düşey bambu çubuklar ise çelik ayaklar üzerine yerleştirilip, ayrıca radyal yatay elemanların da bağlandığı çelik halkaya tutturulmuş. (Bambu Fransa’da strüktürel bir eleman olarak kabul edilmiyor.) Todd’a göre yaklaşım brütalizme benziyordu “fakat beton yerine ahşap kullanılmıştı”.

Yapının silindirik formu beraberinde bazı yeni zorluklar getirmiş. Geometrilerin hepsi birbiri ile ilişkili olduğundan mimarlar parametrik tasarım araçlarını kullanmaktan kaçınmışlar.

Etiketler

Bir yanıt yazın