13 il büyükşehir oluyor

Tasarı, komisyondan geçti.

TBMM İçişleri Komisyonu’nda, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK’lerde değişiklik yapan kanun tasarısının 1. maddesini kabul etti.

Komisyon yaklaşık 9 saat süren bugünkü mesaisinde, 13 ilin büyükşehir olmasını öngören maddeyi kabul etti. Madde üzerinde muhalefet tarafından 10 önerge verildi ancak bu önergeler reddedildi. Kabul edilen maddeye göre, Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van, büyükşehir belediyesi olacak.

Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırı olarak belirlenecek.

Bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği sona erecek, köyler mahalle olarak, belediyeler ise mahalleleriyle birlikte bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılacak.

Bu illerin, bucak teşkilatları da kaldırılacak.

Bu illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği ile İstanbul ve Kocaeli’ndeki orman köyleri de dahil olmak üzere köylerin tüzel kişiliği sona erecek.

“MİSKET BOMBASI”
Tasarının görüşmelerinde söz alan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, tasarıyı, ”güdük tasarı” olarak nitelendirerek, ”Umarım kadük de olur” dedi.

MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, ”İhanet belgesi olsaydı ancak bu kadar endişeye sevk edebilirdi. Berbat, dökülen bir tasarı. Kim, hangi düşünce, nasıl kafayla hazırlar, bunu düşünürken aklımızı zorlamış oluyoruz. Tasarıyla, adeta bölünmenin ayak sesleri geliyor” görüşünü savundu.

CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, ”misket bombasının geldiğini, bunun Başbakan ve şürekasının misket bombası olduğunu” ileri sürdü. Öner, bu bombalardan birinin devlete, anayasal düzenine, diğerinin millete, kapatılacak belde ve köylerin vatandaşlarına atıldığını öne sürdü.

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, ilindeki 11 beldede belediyelerin kapatılıp kapatılmayacağına dair referandum yapıldığını dile getirerek, ”Belde halkımız isyan halinde, her gün 60, 70, 100 arkadaş sağolsunlar buradalar. Bu ay yatırılan maaş yetmeyecek” diye espri yaptı.

Havutça, büyükşehir sınırlarının, il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletilmesinin, yerelleşmeyle tezatlık oluşturduğunu, tasarının, yerinden yönetim ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Havutça, bir gecede köyleri mahalleye çevirmenin, Türk tarihine ve idare sistemine yapılacak en büyük haksızlık olacağını söyledi.

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, tasarının çok büyük sıkıntılar içerdiğini, birçok sorunu beraberinde getireceğini, il olmayı hak eden ilçelerin il olma sevdasından vazgeçeceğini ifade etti.

Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, Türkiye Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ramazan Özünal da tasarıyla ilgili düşüncelerini dile getirdi.

“HAYAL ÜRÜNÜ DEĞERLENDİRMELER”
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, eleştirileri yanıtladı.

Herkesin yaklaşımının kendine göre, üyesi olduğu partinin bakışına göre şekillendiğini dile getiren Şahin, bunu doğal karşıladığını söyledi.

”Tasarının alelacele hazırlanıp, Meclis’e sunulduğu” eleştirilerine yanıt veren Şahin, 61. Hükümet Programı’nda ”Büyükşehir belediyeleri konularında köklü değişiklikler yapılacaktır. Nüfusu 750 binden fazla olan yerlerde büyük şehir kurulacaktır” ifadelerinin yer aldığını anımsattı.

Şahin, ”Tasarıyla Türkiye’nin federasyon yapısına gittiği” eleştirilerinin sıkça yapıldığını, tasarının herhangi bir yerinde federe veya federalizm kelimesinin bulunmadığını, böyle bir amacın da söz konusu olmadığını bildirdi. Şahin, tasarı üzerinden varsayımlar üretildiğini, bunun kesinlikle hayal ürünü değerlendirmeler olduğunu belirtti.

”İkili yapı, mevzuat” eleştirilerine işaret eden Şahin, ”Bugünkü yapıda kaçlı yapı var? Ankara Büyükşehir Belediyesi için Büyükşehir Yasası, Şereflikoçhisar için başka mevzuat yürürlükte değil mi? ‘Aynı il içinde ikili yapı varken, farklı iller arasında ikili yapı oluşuyor’ eleştirisi ne kadar gerçekçi olabiliyor” diye sordu.

Şahin, AK Parti hükümetlerinin, yerel yönetimlere yeterli kaynak aktarılmadığına yönelik söylemlerin de bulunduğunu ifade ederek, ”2002’de, devlet kaynaklarından, merkezi idare kaynaklarından mahalli idarelere ayrılan genel bütçe 4,6 milyarken 2011’de devlet bütçe gelirlerinden mahalli idarelere aktarılan kaynak 24 milyar 900 milyon liradır. Bu tasarı da mahalli idarelerin güçlendirilmesi, etkinleştirilmesi amacına yönelik çalışmalardan biridir” diye konuştu.

Şahin, AK Partili bakanların, milletvekillerinin, ”2 bin nüfusu altındaki belediyelerin kapatılmayacağına” ilişkin bir açıklamasının bulunmadığını, hükümet programı ve yetkililerin açıklamalarının belli olduğunu kaydetti. Şahin, ”Belki, ‘2 binin üzerindeki beldelerin kapatılmasını da düşünebiliriz’ konuşmasını duyduk derseniz, buna doğrudur diyebilirim” dedi.

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz’ın, ”Bir müjde mi veriyorsunuz” sözlerine Şahin, bir müjde vermediğini söyledi.

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, müktesep hakların bulunduğunu dile getirmesine karşılık Şahin, yapılanın, hukuksuzluk değil, yeni bir hukuk olduğunu belirtti.

Şahin, ”helal süt, haram süt emmişlik” kavramlarıyla bu konuyu değerlendirmenin, çok sıkıntılı olacağını ifade etti.

Muhalefetin tepkisi üzerine Şahin, ”Bu saati bekledim, müdahale etmedim. Belki bu da helal süt emmişliktir. Ne amaçla söylenirse söylensin, bu ve buna benzer kişisel değerlendirmeler, asıl söylenmek istenileni unutturur. Helale, harama, vatanseverliğe, vatan sevmezliğe götürürsek, esas konudan uzaklaşmış oluruz” görüşünü dile getirdi.

Şahin, yabancılara mülk satışı ile bu tasarının sonuçlarını birlikte dile getirmenin, çok tutarlı değerlendirme olmadığını kaydetti.

“ZAMAN VE EMEK KAYBI”
Bakan Şahin, ”tasarının, anayasa ilkelerine aykırı olduğu” eleştirilerine de yanıt verdi.

Şahin, Anayasa Mahkemesi’nin, tasarıya benzer iki yasaya yönelik açılan davalarla ilgili 2007 ve 2008’de, ”Köy kapatılmasının, köy tüzel kişiliğinin sona erdirilmesinin, mahallelerin bir yerlere bağlanmasının, yerel yönetim yapısında değişikliklerin, yeni yapılar kurulmasının anayasaya aykırı olmadığına” ilişkin kararı bulunduğunu bildirdi. Şahin, ”Mahkemenin 2007 ve 2008 kararlarına rağmen, aynı mahiyette ve bunları dikkate alarak düzenlenen bu tasarı üzerinde anayasaya aykırılık iddiasını dile getirmek, zaman ve emek kaybından başka bir sonuç doğurmaz” diye konuştu.

Şahin, tasarıyla, hiçbir yörenin, mahallenin yerel kimliği, tarihi, doğal özellikleri ve güzellikleriyle ilgili değişiklik amaçlanmadığını dile getirerek, ”En küçük yerleşim yerinden en büyük yerleşim yerine kadar doğal güzelliklerin, tarihi binaların, değerlerin düzen altına alınması, korunması, güzelleştirilmesi, daha iyi hale getirilmesi amaçlanmaktadır; daha düzenli, hızlı, etkin bir yönetim, daha az israfı içeren bir yönetim yapısıyla” diyerek, sözlerini tamamladı.

Etiketler

Bir yanıt yazın