Cirque du Soleil, Bildiğiniz Sirklere Benzemez

Cirque du Soleil, Guy Laliberté ve Daniel Gauthier isimli iki sokak göstericisi tarafından 1984 yılında Kanada'da kuruldu.

Cirque du Soleil’in Yaratıcı Yönetmeni Gilles Ste-Croix, 18 Kasım Cuma günü, Arkitera’nın iletişim sponsoru olduğu All Design Konferansı’nda “Yaratıcılık Kılavuzu” başlıklı bir sunum yaptı. Yaptığı sunumda kısaca sirkin kuruluş hikayesine değindi. 20 seneyi aşkın zamandır ayakta durmalarını, ilgi çekmelerini “Yaratıcılığımızı kullanarak kendi anlayışımızı oluşturduk, bu bizim için her zaman itici bir güç oldu,” diyerek özetledi ve çalışmalarından söz etti.

Peki Cirque du Soleil’i, bugünlere kadar getiren, diğerlerinden farklı kılan neydi?

Cirque du Soleil, sadece akrobasi hareketlerinin yapıldığı ya da vahşi hayvanların olmadığı bir sirk değil. Estetik, tasarım, mühendislik ve teknolojinin başarı ile harmanlandığı bir gösteri. Cirque du Soleil’in tasarım departmanı her ayrı gösteri için ayrı sahne ve ekipman tasarlıyor. Bunları yaparken iki önemli kriterleri var bir tanesi estetik diğeri ise güvenlik.

Gösterilerinden bazıları…

Saltimbanco

Ekip geçtiğimiz aylarda İstanbul’da Saltimbanco isimli gösterilerini sergilemişlerdi. Fransızca saltimbanque yani akrobattan ismini alan gösterinin teması çok kültürlülük. Bu temadan yola çıkarak her şeyin mümkün olduğu kozmopolit bir kent oluşturulmuş. Sirkin kurucularından Guy Laliberté, gösteriyi, “1990’larda göç bir konuydu. Saltimbanco, küm karakteleri ve renkleri ile şehirlerdeki kültürel karışımı yansıtıyor. Birbirine saygı duymak, farklıklarına rağmen birlikte yaşamak ve çalışmak günümüz dünyasında önemli bir savaş,” diye özetliyor.

Alegria

Gösterilerden diğer bir tanesi olan Alegria’da sahnenin üzeri stilistik kolonları ve korkulukları ile dev bir kubbe ile kaplı. Strüktür herhangi bir binayı temsil etmiyor, kubbe formu bilinçli olarak tercih edilerek güçlü bir imaj oluşturulmaya çalışılmış. Aydınlatmalar, 17. yüzyılın balo salonlarının nostaljik atmosferini yansıtacak şekilde seçilmiş.

Varekai

Bir diğer şov olan Varekai’de tasarımcılar 3 boyutlu animasyon ve endüstriyel mühendislik programlarını kullanarak sihiri altın bir orman yaratmış. 4,5 ve 10,5 metre uzunluğundaki 300 adet altın ağaç, akrobatları taşıyacak şekilde esnek ve güvenli bir malzemeden yapılmış.

En pahalı şovlardan bir tanesi olan KÀ için mimar Mark Fisher, Cirque du Soleil’in yaratıcı ekibiyle iş birliği yaptı. Fisher’in tasarımı, 1.950 koltukluk bir oturma alanı, sahne, lobi, soyunma odaları, prova odaları ve ofislerden oluşuyor. Şovun iddialı denebilecek yapısı Matrix gibi dijital efektlerle büyük başarı kazanmış prodüksiyonlara karşı bir tepki sayılabilir. Yaratıcı ekip, her yöne çevrilebilecek bir sahne tasarlayarak ve zaman zaman yerçekimsiz gibi görünen anlar yaratarak, popüler filmlerinin sersemletici etkisini canlı bir şovda sergiliyor. Şovun canlı, oyuncuların dijital değil etten kemikten olması izleyicilerin adrenalini tepe noktasına çıkarıyor.

Fisher sahneyi, “endüstriyel Barok” görünüme sahip, 4 kat boyunca devam eden metal kolon ve kirişlerden oluşan bir tasarım olarak nitelendiriyor. Dört kat boyunca devam eden platformlar, gösterinin sahnelendiği ve izleyicilerle interaktif bir iletişime geçilen mekanlardan oluşuyor. Yükseklik duygusunu daha da abartmak için perde ve tavan yüksekliği arttırılmış. Aydınlatma tasarımcısı Luc Lafortune, kolon ve kirişlere 1.800’den fazla aydınlatma elemanı yerleştirmiş. Tiyatronun ve parterin boyutları yüzünden koltukların hepsine stereo ses elemanları eklenmiş.

Şangay EXPO Kanada Pavyonu

Cirque du Soleil’i mimarlık ve tasarım ile bir noktadan buluşturan sadece kendi gösterileri değil. Geçtiğimiz yıl, Şangay’da düzenlenen World EXPO için Kanada Hükümet ile beraber ülkelerinin pavyonunu tasarladılar. Pavyonun teması “The Living City: Inclusive, Sustainable, Creative”di. Bu iş birliği neticesinde sirk, pavyon için performans oluştururken, kültürel programlar geliştirdi.

Etiketler

Bir yanıt yazın