İspanya’da Tüm İnşaat Faaliyetleri Durmuş Durumda

Arkitera Mimarlık Merkezi olarak "Türk- İspanyol Mimarlık Toplantısı" kapsamında projelerini tanıtmak üzere İstanbul'a gelen İspanyol mimar Luis Novalbos ile söyleşi gerçekleştirdik.

Selin Biçer: Merhaba, hoşgeldiniz. Öncelikle şu soruyla başlayalım. Daha önce hiç burada, İstanbul’da bulundunuz mu?

Luis Novalbos: Hayır, bu ilk gelişim. Çok güzel, hatta muhteşem bir şehir.

SB: Çalıştığınız şirket olan AIC EQUIP nasıl bir oluşum? Biraz anlatabilir misiniz?

LN: Genelde İspanya’daki mimarlık ofislerinde sadece birkaç mimar çalıştığı için küçük ofis kapsamına giriyorlar. AIC EQUIP orta ölçekte bir şirket. Mühendislik firmaları için olay daha farklı. Yaklaşık 3.000 kişinin çalıştığı mühendislik ofisleri var. Bu durumda da bir mühendislik firmasına göre küçük kapsamlıyız.

AIC EQUIP 1987’de kuruldu. Birçok işverenimiz var. Son zamanlarda İspanya’daki inşaat piyasası oldukça garip. Ekonomik krizle karşı karşıyayız.

SB: Dünya çapında olduğu gibi…

LN: Burada daha farklı. Ülke çapında tüm inşaat faaliyetleri durmuş durumda. Şanslıyız, çünkü şu anda süren projelerimiz var elimizde. Bu seviyemizi korumaya çalışıyoruz, ama zaman ne getirir bilemeyiz. Ne yazık ki yeni projeler için ülke dışına çıkıp yeni alanlar bulmamız gerekiyor.

SB: Buraya gelmeden önce Türk Mimarlığı hakkında bir bilginiz var mıydı?

LN: Aslında hayır. Bir şey bildiğimi söyleyemem. Buraya asıl geliş nedenimiz burada ortaklık kurabileceğimiz yerel bir ofis bulmak. İspanya’da herhangi bir projeyi yerel bir ofis bulmadan gerçekleştirmenize olanak yok. Bu yüzden burada iş yapabilmek için atmamız gereken ilk adımın bu olduğunu düşündük.

SB: Peki herhangi bir adayla karşılaştınız mı?

LN: Evet, birkaç ofisle görüşmelerimiz oldu. Bu ofislerin çoğu bizim görüşlerimize sahip. Böylece içlerinden anlaşacağımız ofisle birlikte projeler yürütebilir, hatta yarışmalara katılabiliriz. Ancak sadece bir gün burada bulunmak yeterli değil, daha sonra tekrar geleceğiz.

SB: Şirketinizin mimari açılardan bazı uzmanlık alanlarınız olduğunu söylemiştiniz. Bunların ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Konut projelerinizi bu konuda örnek olarak gösterebilir miyiz?

LN: Konut projeleri bizim olduğu kadar hemen her mimarın uzman olduğu projelerin başında geliyor. Biz genelde büyük tesisler, kurumlar ve sağlık hizmeti veren yapılar yapıyoruz.

SB: Tasarımınızı etkileyen şeyler nedir?

LN: Muhteşem, gören kişinin ayaklarını yerden kesen projelere imza atmıyoruz ama iyi bir mimari dile sahibiz. Bize öngörülen bütçe içinde elimizden gelenin en iyisini, en ekonomiğini yapmaya çalışıyoruz. Ve projelerin teslim tarihini geciktirmeyecek şekilde yürütüyoruz.

SB: Anlattıklarınıza bakacak olursak firmanızın çok sayıda mesleki deneyimi var gibi gözüküyor…

LN: Evet, bu piyasanın içinde 23 yıldır ayakta kalmayı başardık.

SB: Projelerinizin çoğu İspanya’da sanırım. Yurt dışında projeleriniz var mı?

LN: Evet, Sırbistan’da Belgrad’da bir projemiz var. Onun dışında yurtdışında bir yarışma kazandık. Özellikle Sırbistan’da yeni projeler yapmak istiyoruz, çünkü orası inşaat piyasası için yeni bir hedef. Türkiye’de de aynı hedefle projeler üretmek istiyoruz.

SB: Teşekkür ediyoruz.

Etiketler

5 yorum

  • murat-ercelebi says:

    Geçmişe bağlı yaşamak ta olmamalı mimari anlamda hayat..Ancak geçmişi yok sayan tasarımlar da..

  • elif-karacan says:

    Bahsettiginiz mimarlik sucu malesef tum Türkiye’de isleniyor. Okullarda cevresel faktorleri goz onune alarak proje uretmemiz uzerine egitim veriliyor ancak mezun olduktan sonra hayat kaygisi, isveren, musteri iliskileri derken ogretilerle aramizdaki bu bag kopuyor, ne isterlerse onu vermeye başlıyoruz…
    Bu konuda neler yapilabilir ayri bir tartisma konusu tabii.

  • murat-ercelebi says:

    Tebrik ederim güzel bir yaklaşımda bulundunuz..Bunlar hepimizin ortak sorunları malesefki..Mimarlar Odası , serbest mimarlar derneği gibi kuruluşlarımızın bu konularda topluluğun gücünden faydalanarak adımlar atması gerekiyor..Konuyla ilgili http://rktr.co/ITl3Q1 böyle bir yazı yazmıştım bir zamanlar..Piyasaya oynarak popülerlik kaygısı taşıyan bir sanat anlayışından bir ülkenin mimarisi ilerleyemez diye düşünüyorum..Dediğiniz gibi okulda hocalar nasıl isterse , iş hayatında patron ya da müteahhit nasıl isterse öyle işler yapılıyor.Biraz mecburiyetten oluyor bunlar ama ayağını yere sert basacak donelerle çıkamıyor muyuz diye de bazen kendimi sorgulamıyor da değilim!

  • omer-yilmaz says:

    Gaziantep’in gündeme gelmesi iyi haber.

    Yukarıdaki fotoğraf Şişli Camisi ve arkasındaki otel inşaatına benziyor gibi. Yazınızla ilişkisin kuramadığım için sormak isterim.

  • murat-ercelebi says:

    Tesekkur ederim geri donusunuz icin.. maksadinizin salt elestri olmadigini tahmin ettigimden ayni temizlikle cevap verecegim.. modernin yerel , maneviyata saygi , kulture bagimlilik duzeyini yok sayisinin ispati niteligindeki bir gorseli arattim ve buna ulastim icerige daha dikkatli ve analizsel yaklasirsaniz resmin de anlatmak istedigini anlarsiniz..

Bir yanıt yazın