Teşvik Ödülü, MimED2024 Mimarlık Öğrencileri Proje Ödülleri

Teşvik Ödülü, MimED2024 Mimarlık Öğrencileri Proje Ödülleri

Nil Varış'ın Assoc. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu danışmanlığında hazırladığı proje; "MimED2024 Mimarlık Öğrencileri Proje Ödülleri" yarışmasında Birinci Sınıf Kategorisi'nde Teşvik Ödülü kazandı.

Proje Raporu:

intertwined morphology

Toplumca ‘tabu’ haline getirilen, kimi zaman çekinilip ayıplanan tuvaletlerin insanın mimariyle gerek fiziksel gerek psikolojik bakımdan en iç içe mekanlar olduğunu savunan proje, insanın bu tuvalette ardında bıraktığı izleri takip etmeye çalışmaktadır.

İnsan bilinçsiz olarak arkasında izler bırakır ve bu izlerin en belirginleştiği mekanlar arasından tuvaletler ele alınmaktadır. “Latrinalia” tabiri, tuvaletlerin üzerine kasıtlı olarak yazılan veya kazınmış bir tür işaretlemeler olan, şiir ve kişisel düşünceler de dahil olmak üzere sanat, çizim veya kelime biçimlerini alabilmek üzere kendinden izler bırakılmasını ifade eder. Bu ifade ile beraber Alexander Kira’nın “The Bathroom” isimli, bireylerin tuvaletlerdeki hal ve hareketlerini inceleyen kitabından ilham alınmış, bu sebeple kasıtlı izlerden ziyade farkında olmadan bırakılan izler tartışılmıştır.

Bahsedilen izlerin mekanı şekillendirebilmesi düşüncesi araştırılmış, proje izlerin ve atıkların doğaya karışması durumunda doğanın izlere ve insan eylemlerine verebileceği hipotetik tepkiler ve cevaplar üzerine tasarlanmıştır. İstanbul’da yapılacak proje, doğayla iç içe olabilmek adına Belgrad Ormanı’nda yer almaktadır. Bio-toilet prensibi gözetilmiş, atıkların bir kompost olarak doğaya karışmasıyla birlikte bu izlerin nereye kadar gidebileceği, neye dönüşebileceği sorgulanmıştır.

Varılan spekülatif sonuçlar, bireylerin kendinden ve ortamdan hızlıca uzaklaştırmayı arzuladığı izlerin doğayla bir haline gelip zeminin, toprağın, topoğrafyanın şekillenmesine, yapı malzemelerinin şekillenmesine, insanların sıklıkla kullandığı eşyaların şişmesine, dönüşmesine ve mutasyona uğramasına dayandırılmıştır.

“…ve toprakla iç içe geçti kalıntılar. Toprak büyüdü. Dünya kendini izlere göre “değiştirdi”. Öngörülemeyen yaratıklar oluştu ve ortamı ele geçirdi. Duvarlardan girip yerden çıktı. Büyüdükçe büyüdü. Bir kapıya, bir duvara dönüştü; tuvalete, lavaboya dönüştü. Mekanın kendisi haline geldi. Kaçtıklarımız “biz” haline geldi.”

Etiketler

Bir yanıt yazın