Tensile Cloud: Boşlukta Yüzen Kırk Çember

Tensile Cloud, Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Strüktürel Tasarım Stüdyosu I 14' e ait grup çalışmalarından biri.

25-26 Haziran tarihlerinde Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde gerçekleşen IX Mimarlıkta Sayısal Tasarım Sempozyumu kapsamında sergilenme şansı bulan bu çalışma, öğrencilerin çekmeye çalışan strüktürel sistemlerle tanışması, mantığını anlaması, onu yönetebilmesi ve tasarlamasını amaçlayan 4 haftalık bir sürecin ürünü. Konsept bir strüktürel model üretimi üzerine kurgulanan bu sürecin sonunda strüktürel bir enstalasyon olarak Tensile Cloud adıyla kendini var eden çalışmanın ilk aşamasında gruptaki her öğrencinin 30 cm ve 10 cm çapında iki metal çemberi esnek tekstil yüzeyler kullanarak birbirine değmeden nasıl strüktüre edeceği ve nasıl çekmeye çalışan bütünlüklü bir model oluşturacağı sorusuna cevap arandı.

İki çemberin birbirine değmeden dengede durmasını sağlamak öğrenciler için zorlu bir bulmaca çözme sürecine dönüşürken bir yandan da birbirleri ile temasa geçmelerini, bilgi paylaşımını, birlikte akıl yürüterek-yaparak sistemin çalışma mantığını çözmeyi ve oluşum kodlarını keşfederek modelin ortaya çıkmasını da beraberinde getirdi.

İkinci aşamada ise yine aynı kurallarla kaç türlü biçimsel alternatif elde edebilecekleri sorusuna cevap aramalarını istendi. Bu süreç sonunda, iki çemberin ilişkilerinin farklı şekillerde kurulduğu dört farklı strüktürel alternatif üretildi.

Üçüncü ve son aşama, daha önceki aşamalarda deneme-yanılma yoluyla elde ettikleri bilgileri kullanarak büyük bir strüktür oluşturmalarını istediğimiz aşama oldu. Üretilen dört alternatif sayısal olarak artacaktı. Ve nasıl yeni çemberler ve yüzeyler kullanılarak birbirleri ile ilişkilendirilecekti. Bu süreçte önemli olan bir başka nokta ise çalışmanın okul içinde belirlediğimiz yerin koşulları göz önünde bulundurularak geliştirilmesiydi…

Daha çok parametreyi barındıran yeni bir karmaşık bulmaca çözme/kurma süreci, zaman içinde daha önceki deneyimlerden elde edilen bilgilerin yorumlanması sayesinde yerini hızlı bir yaparak tasarlama sürecine bıraktı. Öğrenciler ürettikleri strüktürün mantığını ortaya koyan tasarım kuralları, parametreleri ve algoritmaları tanımladılar.

Böylelikle, öğrenciler kendilerini farkında olmadan parçadan-bütüne doğru ilerleyen, algoritmik, açık uçlu, deneyimsel bir tasarım sürecinin içinde buldular. Bu anlamda bu çalışma belki de strüktür ve malzeme davranışına dayalı bir tasarım süreciyle tanışmanın ilk adımı olarak görülebilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın