Satın Alma, Yöresel Mimariye Uygun Konut Projesi Yarışması

Satın Alma, Yöresel Mimariye Uygun Konut Projesi Yarışması

MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU

OCAK

Türk kültüründe “Ocak” kavramı ailenin simgesidir. Fiziksel anlamının yanında manevi olarak; aile, toplanılan yer, aidiyet gibi anlamları barındırır. Ocak; ailenin simgesi, mahalle kavramının temel taşıdır.

Her insanın kendisini ait hissettiği, özlemini duyduğu veya yaşamını sürdürdüğü bir mekan vardır ve insan-mekan ilişkisi mahalle oluşumunun başlangıcıdır. İşte bu mekan “ocak”tır. Kimi zaman baba ocağıdır, kimi zaman aile ocağıdır, aş ocağıdır, sıcak ocaktır, huzur ocağıdır… Mahalle organik bir yapı ise hücresi ocaktır.

Mahalleyi oluşturan mekan ve insan yani; ocak ve ona ait insanlar birbirleriyle etkileşim halinde olup, sahip oldukları tüm bileşenleriyle yer kimliğini meydana getirirler.

Türk Milleti olarak sahip olduğumuz, dayanışma, yardımlaşma, komşuluk, ortaklık, benzerlik kültürümüzü içerisinde barındıran mahalle kavramı, ocak kavramının çoğalması ve ilişki içinde olmasıyla oluşmaktadır.

Ocağı tütmek, ocağını yeşertmek, ocağı sönmek, ocağına düşmek gibi bir çok deyimin varlığı da bu ilişkinin yaşam döngüsü içindeki yerini çok güzel ifade etmektedir.

YARIŞMA ALANI

Yarışma alanı olarak seçilen bölge kırsal-yöresel mimarinin hakim olduğu ve yöresel yapı yerleşimini vurgulayabilen nitelikte, şehir merkezinden çok uzakta olmayan, Altınordu ilçesinin Karacaömer mahallesinde bir bölgedir.

Topoğrafyanın sahip olduğu eğimin kuzeyden güneye doğru inmesi, hakim rüzgar yönünün ise güneyden kuzeye doğru olması ve çevre illere bağlanan güzergah yakınında bulunması projenin temel kavramları açısından önemli girdiler olarak kabul edilmiştir.

Yöresel-kırsal yapıların yerleşimleri incelendiğinde topoğrafyanın da etkisiyle dağınık fakat bir ana güzergaha bağlantılı organik bir dokunun hakim olduğu görülmektedir.

Bu fikirden yola çıkarak; arazi üzerindeki mevcut güzergah hattı korunarak dağınık fakat kendi içinde düzenli organik bir doku elde etmeye yönelik tasarım kurgusu belirlenmiştir. Ana güzergah üzerinde eklemlenen kollar ve kollar üzerinde yerleşim yapılması, her bir kolun çıkmazla bitmesi sağlanarak organik bağ elde edilmesi fikri öne çıkarılmıştır.

Geleneksel mahalle oluşumlarının da etkisiyle mahallenin ana güzergah üzerinde giriş ve çıkışları bulunmaktadır. Ana hat haricindeki tüm eklemli hatlar geçiş hattından bağımsız, güvenlik getirisi anlamında kimin o eklemde yaşadığı bilinen kendi içinde bir birleriyle etkileşimli yapılardan oluşmaktadır. Tasarım kurgusunda bir meydan belirlenmiş ve bu meydan çevresinde alışveriş, ibadet, dinlenme, oyun gibi ihtiyaçların karşılanabileceği mekanlar yer almıştır.

EKOLOJİK YALAŞIMLAR

Alanın sahip olduğu topoğrafik eğimin kuzeyden güneye doğru inen bir yapıda olması yapıların yerleşiminde gün ışığından maksimum düzeyde yarar sağlanmasına olanak vermiştir.

Elde edilen teknik veriler ışığında hakim rüzgarın güneyden kuzeye doğru esmekte olduğu görülmüş ve bu bilgiler ışığında alanın kuzey tarafına yani en üst kota rüzgar türbinleri yerleştirilmesi önerilmiştir. Elde edilecek elektrik enerjisi ile bölgedeki mevcut kaynak tüketiminin azaltılması hedeflenmiştir.

Bölge yağış alan bir bölge olmasına karşın kaynak tüketimini en aza indirmek adına yağmur suyu geri kazanımı için yağmur suyu toplama sistemi önerilmiştir. Kullanım suyu tüketimine alternatif sağlaması hedeflenmiştir.

Ayrıca tüm yapı tiplerinde yapının bahçe sınırları içerisinde her bağımsız bölüm sayısı kadar bir alan ekolojik tarım için ayrılmıştır. Yöresel-kırsal yaşam kültüründen bağını koparmadan doğal şartlarda tarım yapma imkanı önerilmiştir.

ÇEVRESEL BİLEŞENLER

Ordu ilinin ana geçim kaynağı fındık olup, şehir hayatı yaşayıp yine fındıkçılıkla geçimine katkı sağlayan kesimlerde bulunmaktadır. Bu bağlamda yapıların bahçelerinde fındık harman alanı ve depolama alanları önerilmiştir.

Tüm yapıların bahçe sınırlarında bitkisel çit sınırlaması kullanımı önerilerek hem doğallığın sağlanması hem de soğuk, itici malzemeler yerine bitki kullanılarak komşuluk ilişkilerinin güçlenmesi hedeflenmiştir.

Geleneksel Karadeniz evlerinin vazgeçilmez elemanlarından biri olan serender yapısının formunu kullanarak bir çocuk oyun alanı tasarımı yapılmış ve fonksiyon değişikliği ile bir yenilik getirilerek geleneğin geleceğe aktarılması sağlanmıştır.

Tüm sert zeminlerde doğal kesme taş kullanımı önerilerek doğallığın korunması ve geleneksel yapım sisteminin sürdürülebilirliği hedeflenmiştir.

KONUT TİPOLOJİLERİ

Tasarım alanı içerisinde 11 adet 1 katlı, 17 adet 2 katlı ve 11 adet 3 katlı yapı tipi yer almaktadır. 3 katlı yapı tipinde apartman mantığında tasarıma gidilmiştir. 1 ve 2 katlı yapı tiplerinde ise müstakil bir tasarım kurgusu vardır. Ayrıca mescit, kafe, market ve çocuk oyun alanı yapıları bulunmaktadır. Tüm yapı tiplerinin cephe tasarımlarında bir dil birliği oluşumu tercih edilmiştir.

Modern yapım sistemlerine göre inşa edilmesi fakat geleneksel yapım sistemlerine atıfta bulunması ve geleneksellik hissini vermesi hedeflenmiştir. Bu bağlamda geleneksel yapım sistemlerindeki çaprazlar, göz dolgular, kirişlemeler gibi elemanlar cephede süsleme elemanı olarak kullanılmıştır.

Yapıların cephelerinde beyaz renk, süslemelerinde ve doğramalarında ise ahşap malzeme kullanımı önerilmiştir. Eğim durumuna göre tüm yapıların su basman seviyesine kadar doğal taş kaplama kullanılması tercih edilmiştir.

MEYDAN-İNSAN-MAHALLE

Tasarım kurgusunun merkezinde yer alan ana güzergah üzerinde bir meydan noktası belirlenmiş ve belirlenen alana fonksiyonlar yüklenerek mekan-insan ilişkisinin güçlenmesi sağlanmıştır. Meydan hem mahallenin gelip geçilen ana güzergahındaki durak noktası hem de mahallelilerin alışveriş, ibadet, dinlenme, oyun gibi ihtiyaçlarını giderdiği bir bölge niteliğindedir. İnsan sirkülasyonunun odak noktası olması ve mahalle-mekan-insan ilişkisinin hareketliliği ve sürdürülmesi hedeflenmiştir.

Etiketler

2 yorum

Bir yanıt yazın