Satın Alma, “Yapısal Boşluğun Kentle Diyaloğu” Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Yarışması

Satın Alma, “Yapısal Boşluğun Kentle Diyaloğu” Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Yarışması

FAZ 1 2 3


“Entropi basit anlatımıyla maddenin atomik düzeydeki düzensizliğinin bir ölçütüdür.”

İzmir Hizmet Belediye binası, Konak meydanının bir kenarını tanımlıyor olması ve zemin katında yer alan avlusu ve sütunlu hacimleriyle, bir kabın içindeki potansiyel bir enerjiyi adeta temsil etmektedir. Bu bağlamda “Faz 1 2 3” İzmir Hizmet Belediye binasının bu potansiyelini kullanıp, içindeki boşluktan başlayarak, konak meydanına ve kente yayılan, daha sonra kenti içine alacak üç ayrı “halini“ içermektedir. Bu üç ayrı faz: katı, sıvı ve gazdır. Fazlar arası geçişte tepkimenin katalizörü görevini güneş görmektedir.

Katı durum bu üç ayrı faz içinde “entropisi en düşük haldir” . Tüm sistemin en stabil durumunu temsil eder. Sıvı hale geçişte ana strüktürlerden ayrılmaya başlayacak bina parçacıkları, katı halde binanın kolonları ve tabanıyla hemzemin haldedirler.

İlk tepkimeyle birlikte, mesai saati başlamadan önce bina sıvı hale geçmeye başlar. Sıvı hal binanın “entropisi orta düzeyde olan halidir.” Binadan koparak ayrılan parçacıklar artık binaya hafif bir eğimle bağlanan meydana ve kentin çeşitli yerlerine, vaziyet planında yeni çizgiler tanımlayan gizli ray sistemleri ile dağılırken, eğimin üstünde yer alan oturma elemanlarına ve çeşitli yerlere renkli gölgelikler sağlamaya başlarlar. Bu ray sistemleri kolonların sağ sol ve orta akslarına belirli mesafelerde konulmalarıyla, rampanın üstüne ve meydana, meydan ile bina arasında geniş ve açık koridorlar oluştururlar. Bazı parçacıklar gölgelik oluşturmak yahut koridor tanımlamaktan başka, gaz hal için bir potansiyel barındırırlar, bunlar kamera sistemleri ve mikrofon sistemleri bulunan parçacıklardır.

Gaz hal binanın “entropisi en yüksek halidir.” Bu hal sıvı durumda çeşitli kamera sistemleri ve mikrofonlarla toplanan veriler ve bunların kullanımıdır. Gün içinde alanın ve kentin farklı yerlerine dağılan mikrofon sistemleri kameralarla entegre çalışır. Meydanda her bir kamera grubu almaç gibi çalışan kendisine en yakın iki mikrofona bağlıdır. Söz konusu kamera demetleri bağlı oldukları düzenli kayıtlar yapan mikrofon sistemlerinin hangisinden daha yüksek desibelde bir ses girişi oluyorsa o yöndeki hareketliliği farklı açılar ve çekim modları ile kaydetmeye başlar.

“Mikrofonlar hareketliliğin habercisidir.”

Aynı şekilde kentin farklı yerlerine yerleştirilen veya saçılan kamera + mikrofon, mikrofon birimleri kayıtlar alır.

Hizmet binasındaki mesailer tamamlanıp, hava karardıktan sonra parçacıklar verilerle birlikte yerlerine dönerler. (Kente dağılan bazı parçacıkların dönmesi aylar sürebilir.) Bu sefer binanın iç kısmındaki yüzeylerden ayrılan parçacıklar gün içinde yapılan kayıtların sergilenmesi için konumlarını alırlar. Meydan tarafındaki sütunlu alandan başlayan bu biçimsel ve verisel hareketlilik, bizi avludaki üç kulede de karşılar. Koridorlarda karmaşık olarak verilen ses ve görüntü kümesi, avluda bir sistematiğe dökülür. Üç kulenin her biri binanın bağlı olduğu üç ayrı ölçekteki alanın kayıtları için ayrılmıştır, kent, meydan ve binanın arka cephesindeki otopark. Büyük ve küçük yüzeylere bölünen kulelerin, yüzeyleri arasındaki görüntü sahip olduğu sesin yüksekliğine göre daha büyük bir panoya transfer olur. Bu sayede panolar üzerindeki görüntüler devamlı değişim halindedir. Değişimlerin sıklığı kayıt edilen alanların hareketliliğinin de bir ölçütüdür.

“Faz 1 2 3” kamusallığın farklı arayüzlerinin arayışı içerisinde bir projedir. Buradaki avlunun ve koridorların kente katılma biçimi ilk önce bahsedilen kente kendini saçması, daha sonra kentin ve meydanın farklı sistemlerini kendi kabuğu içinde yeniden var etmesidir.

Etiketler

Bir yanıt yazın