Didem Altun, Yenal Akgün, Buğrahan Miraç Eser, Hande Kocabaş ve Orçun Onur'un "Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması" için tasarladığı proje satın alma ödülü kazandı.
Yarışma alanı, Kadıköy kentsel yerleşiminin merkezinde; ticari alanlarla çevrili ve ulaşım bağlantıları açısından kritik bir noktada yer almaktadır. Belediye binasının inşa edileceği alan, imar alanında Belediye Hizmet Alanı (BHA) olarak belirlenmiştir. İmar mevzuatı çerçevesinde BHA’lar “Belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alandır.” şeklinde tanımlanmaktadır. İmar durum belgesinde yapılaşma koşulları en fazla 6 kat ile sınırlandırılmış olup, ikiden fazla bodrum kat iskan edilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak yarışma alanının bulunduğu kentsel dokunun kozmopolit ve yapı yoğun fiziki durumu, kamusal alan üretimi ile yeşil alan ihtiyacını gerekli kılmaktadır. Ayrıca, yarışma alanının güneyindeki yapı adası imar planında Park Alanı ve Afet Toplanma Alanı olarak belirtilse de, mevcut durumda otopark olarak kullanılmaktadır. Proje önerisi kapsamında bölgeye önemli bir yeşil ve kamusal alan kullanımı getirmek üzere bu alan belediye binasının inşa edileceği yapı adasıyla birleştirilmiş, parsel sınırları içinde düşeyde kompakt bir yapı tercih edilerek taban alanı minimumda tutulmuş ve kentsel yoğunluğu dengelemek hedeflenmiştir.
Yakın çevrede Ticaret (T2) ve Konut + Ticaret (TİCK) alanlarının bulunması, yarışma alanında yoğun bir yaya sirkülasyonu olduğunu göstermektedir. Bu bölge halihazırda, ağırlıkla farklı toplu taşıma durakları arasındaki yaya hareketliliği, araç trafiği ile karmaşık yapıdadır ve kentlinin verimli kullanamadığı bir alan niteliğindedir. Bölgedeki kamusal alan ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak tasarlanan yeni KENT MEYDANI / PARK KADIKÖY, belediyenin açıldığı ana boşluk olmasının yanı sıra, acil durum toplanma alanı, kent parkı, toplu taşıma toplanma/dağılım merkezi, yaya dinlenimi, yeme-içme vb. gibi pek çok kamusal aktiviteye altlık görevi görecek, kentlinin kendi kullanım senaryolarını oluşturabileceği, esnek, çok işlevli bir kamusal alan olacaktır. Ayrıca iklim değişikliğinin olumsuz etkileri dahilinde değerlendirildiğinde, açık otopark alanı gibi kentsel ısı adası etkisini arttıran sert zeminlerden kaçınılarak zeminin yeşil dokuya ve kentliye terk edilmesi önemsenmiştir. Belediye binası, bu geniş park üzerinden dere hattıyla ve güney aksındaki evlendirme dairesiyle de ilişkilenmektedir.
Alanın güneyinde yer alan Kurbağalıdere, yalnızca bir su hattı olarak değil, gelecekte sürekliliği sağlanabilecek bir ekolojik ve kamusal omurga olarak ele alınmıştır. Bölgenin tarihsel sürecine bakıldığında yeşil doku ağırlıklı bir kimlik ve suyla kurulan yakın ilişki ile zengin bir kamusal yaşantı ön plana çıkmaktadır. Önündeki geniş ve kamusal park üzerinden kente açılan yeni belediye binasının, yeşil dokunun yatayda ve düşeyde yayılımına olanak sağlayan tasarım tavrı ile, bu sürekliliğin içerisine entegre olması, Kadıköy’ün gelecekteki ekolojik planlamasına katkı vermesi öngörülmüştür.
Bölge, farklı toplu taşıma akslarının kesiştiği bir transfer noktası niteliğindedir. Batıda, kentin bütünü için oldukça önemli olan metrobüs ve Marmaray hat ve durakları yer almakta, doğuda ve kuzeyde bir tramvay hattının yanı sıra, alana metro erişimi de sağlanması planlanmaktadır. Farklı toplu taşıma giriş-çıkışlarının yanı sıra alanın doğusunda yer alan Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nin uzantısının parselin güney sınırı boyunca devam etmesi, kamusal yaşantı açısından karmaşa yaratmakta, yaya erişimi ve güvenliğini olumsuz etkilemektedir. Oysaki Kadıköy Belediyesi’nin katılım sağladığı Uluslararası Projeler olan FastTrack (Bölgeler ve Yönetimlerde, Ulaşımda Sürdürülebilir Gelişim Kapasite ve Bilgi Yoluyla Teşvik Edilmesi) ve CIVITAS SUMP-PLUS (Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlaması) projeleri kapsamında yaya erişiminin teşvik edilmesi önemlidir.
Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’ne cephe veren yapılar, ticaret yapılarıdır. Dolayısıyla tramvayın da bu caddeye gelmesi, sürdürülebilir ulaşım ve kuvvetli yaya erişimi bağlamında bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Gelişmiş ülkelerde özel araç kullanımını azaltmak amacıyla toplu taşıma yatırımları artırılmakta ve yaya öncelikli kentsel mekanlar tasarlanmaktadır. Benzer şekilde ana kararlarda, yaya hareketliliğini güçlendiren, ekonomik ve sosyal etkileşimi artıran bir mekânsal düzenleme hedeflenmiştir. Kadıköy, yoğun öğrenci ve genç nüfusuyla karakterize edilen bir bölge olup, yarışma alanı bu kitlenin gündelik yaşantısında önemli bir kavşak noktasıdır. Proje, bu hareketliliği destekleyen kamusal alanları artırarak, kentlinin mekânsal deneyimini çeşitlendirmeyi de hedeflemektedir.
Bu çerçevede önerilen ulaşım stratejileri ile yeni kent meydanının, araç trafiğini engellemeyen ancak yaya dostu bir kurguya sahip olması hedeflenmiştir. Temel bir karar olarak parsel sınırının güneyinden geçen taşıt yolu yayalaştırılarak, mevcutta açık otopark olarak kullanılan bölge araziyle birleştirilmiştir. Bu bölgenin altı, halk otoparkına dönüştürülerek üst kotta dere hattıyla bütünleşen, kentsel geçişliliğe ve yaya dinlenimine olanak sağlayan yeşil bir doku yaratılmıştır.
Mevcut taşıt yollarında da düzenlemelere gidilmiş, taşıt trafiğini azaltmak amacıyla yol en kesitlerinde ve şerit sayılarında değişiklik yapılmıştır. Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nde tramvay hattı meydan sınırına dayandırılarak, caddede iki şerit gidiş-geliş planlanırken; Kurbağalıdere Caddesi’nde tramvay hattı ortaya alınarak otopark giriş çıkışları rahatlatılmış ve yine gidiş geliş taşıt yolu sağlanmıştır. Alanda metrobüs ve Marmaray durakları aynen korunmuş ve meydanla ilişkilendirilmiş, Söğütlüçeşme otobüs durağı Kurabağalıdere caddesine taşınmış; planlanan “Söğütlüçeşme-Yenidoğan Metro Durağı” yer altı otoparkı üzerinden alana bağlanmıştır. Tramvay durağı, yapının ve meydanın kamusal akslarıyla doğrudan ilişkilendirilmiştir. Yeni kent meydanının, yayalar için bir toplu taşıma transfer noktası olarak işlev kazanması öngörülmektedir.
Özetle alanın ele alınma şekli, üst ölçek plan kararları ve geçmiş proje önerileriyle de uyumlu olacak şekilde,
1. Tarihsel süreçte olduğu gibi yeşilin ve suyun sürekliliğinin korunduğu bir Kurbağalıdere’nin omurgasına eklemlenmek
2. Kadıköy Belediyesi’nin önündeki alan ile birlikte kamusal bir meydan gibi ele alınması ve bu denli yoğun bir bölge içinde yaya dostu bir kamusal boşluk üretilmesi
3. Farklı toplu taşıma araçlarını bir araya getiren bir ana durak/terminal niteliğindeki Söğütlüçeşme İstasyonu ile entegrasyon temel yaklaşımlarını barındırmaktadır.
Yapılan yaya-taşıt alanı düzenlemeleri sonrasında mevcut parsel ve güneyindeki yapı adası, dere hattına kadar bütüncül bir yaklaşımla ele alınmıştır. Güneydeki yapı adası sadece kamusal aktiviteler için kullanılmış olup, yapısal üretim tamamen parsel sınırları içinde gerçekleştirilmiştir. Parsel sınırları içinde düşeyde kompakt bir yapının tercih edilerek taban alanının minimize edilmesiyle, bir yandan yaratılan kamusal meydan ve parkla ilişkilenen, diğer yandan kentsel bir imge/röper niteliği taşıyan bir kütle kurgusu öngörülmüştür. Belediye hizmetlerinin gerektirdiği metraj dikkate alındığında, mevcut parsel sınırları içerisinde yatayda yayılacak bir kütle bütününün, kentle sınırlı ilişkilenen, içe kapalı ve sıkışık bir kurguya sahip olacağı düşünülmüştür. Bunun yerine, kentle daha güçlü ilişkiler kurmak üzere zeminde kamusal sürekliliği sağlamak, insana ve doğaya daha fazla yer açmak tercih edilmiştir.
Kuzey hattında yükselen lineer yapı kütlesinin geometrisi, korunacak anıtsal ağaçlara dikkat edilerek şekillendirilmiştir ve 2 temel bileşenden oluşmaktadır:
(1) Yeşil dokunun yanı sıra kesintisiz kamusal akışın sağlandığı, 7-24 kullanılabilme potansiyeli taşıyan, yarı açık KENT BALKONU
(2) Belediye hizmetlerinin gerçekleştiği, lineer bir galeri boşluğu üzerinden Kent Balkonu ile görsel ve fiziksel olarak ilişkilenen kapalı BELEDİYE HİZMET BİNASI
Gün içinde belediye hizmetlerinin sunulduğu arka blok, Belediye Hizmet Binası, Kent Balkonu’na köprülerle bağlanır. Mesai dışı zamanlarda ise ara kapılar kapanır, ön bölgenin kamusal kullanımı sürer. Bu yarı açık konstrüksiyona entegre edilen kapalı mekanlar, toplantı, kafeterya, kütüphane, spor aktiviteleri, sanat, geri dönüşüm, pankart, vb. atölye alanları sağlamaktadır. Bunlar dışında kalan yarı açık alanları ise açık atölyeler, düşünme-dinlenme-zihinsel üretim alanları ve kentli için nefes alma noktaları sunmaktadır. Ayrıca bu alanın Kadıköy Belediyesi’nin katılımcı demokrasi uygulamalarına, takas etkinliği Potlaç ve ikinci el pazarı olan açık gardırop uygulaması, Kadıköy Akademi ve İdea Kadıköy gibi kamusal yaşantıyı destekleyen projelerine de bir altlık olabileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla Kent Balkonu, toplumsal etkileşim, dönüşüm ve katmanlaşma için fırsat alanıdır, tanımsızlığı sayesinde kentsel yaşamın kendiliğindenliğiyle dolan, kullanıcı tarafından anlamlandırılan bir potansiyel boşluktur. Bir dikey bahçe niteliğinde ele alınan bu konstrüksiyonun içinde katlar boyu birbirine bağlanan yürüyen merdivenler ile kamusallığın düşeyde de sürekliliği sağlanmış; mekânsal kullanım kent meydanıyla da ilişkilendirilmiştir. Aynı zamanda bina ile kent arasında da bir eşiktir, duvar olmayan, ama ayrım yapan bir eleman işlevi görür. Öte yandan yapının güney cephesi boyunca uzanan Kent Balkonu, arkadaki blok için pasif iklimlendirme ve güneş kontrolü açısından avantaj sağladığından enerji tüketimini azaltıcı bir işleve sahiptir. Yapıya +5 kotundan eklemlenen KENT TERASI ise, Kent Meydanı’nı sınırlandıran ve toplu taşıma geçişlerinin de entegre edildiği bir saçak/platformdur. Bu bölge dere hattına yönlenen temel yürüyüş aksı boyunca uzanır ve gölgelikli dinlenim alanları, kafeterya, satış, vb. aktivitelere hizmet eder.
Böylece belediye binası ve çevresinin, kamusal yaşantıyı içine alan, açık ve erişilebilir bir kurgu taşıması; Kadıköy’ün kolektif hafızasına eklenen bir buluşma noktası olması öngörülmüştür. Bu haliyle proje, Kadıköy’de kamusal mekânların dönüşümüne dair yeni bir model önerir. Yapı bütünü, 0 kotundaki Kent Meydanı, +5 kotundaki Kent Terası ve bunların düşeyde ilişkilendiği Kent Balkonu, farklı ölçeklerde kamusal kullanımlara yanıt vermekte; belediye hizmeti sunmanın ötesinde, günlük kent hayatının akışına uyum sağlayan gölgeli alanlardan, kolektif üretime olanak tanıyan açık ve yarı açık mekânlara kadar geniş bir deneyim yelpazesi sunmaktadır. Bu bağlamda önerilen yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda bir diyalog alanıdır. Kamusalın gündelik ritimlerini içselleştiren, bireylerin hem resmi hem de spontane etkileşimlerine zemin hazırlayan bir kent ara yüzüdür. Dolayısıyla yapı, geleneksel belediye binalarının hiyerarşik ve içe dönük yapısına karşılık, yalnızca bir yönetim merkezi değil, yaşayan, devingen bir kentsel platform olarak tasarlanmıştır.