Pilestredet 77-79

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79 Reiulf Ramstad Arkitekter Aspelin Ramm Foto: Ivar Kvaal
Resmi orijinal boyutunda göster

Doğu Görünüşü
Resmi orijinal boyutunda göster

Pilestredet 77-79

Reiulf Ramstad Arkitekter tarafından tasarlanan Pilestredet 77-79, tarihi dokuda gelenek ve yeniliği dikkatli bir şekilde birleştiriyor.

Konut komplesinin bulunduğu arsa, 1800’lerden ve 1900’lerden kalma binalarla çevrili bir yerleşim bölgesinde yer alıyor. Arsanın nitelikli konutlara çevrili konumu ve bu duruma uyarlanmış mimarinin bilinçli kullanımı yoluyla, yerin özgün kimliğinin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi amaçlanıyor.

Pilestredet 77-79, Fagerborg, Majorstuen, Norabakken ve Stensparken isimli 4 farklı Oslo şehir mahallesi arasında yer alyor. Konut kompleksi, kentsel dokuda belirli bir geçiş görevi görüyor, bu nedenle üç binanın da mimarisi farklı.

Alçak katlı binalar (Pilestredet 79a ve 79bB), Pilestredet’e çıktıkça sokaktan yavaş yavaş çekilen ve böylelikle Fargerborg’un tarihi dokusundaki bahçeli şehir villalarına entegre olan, onlara geçiş sağlayan mimari tipolojiye sahip. Her katta, aynı plan biçimine sahip 2 veya 4 apartman dairesi bulunuyor.

Bir şehir bloğu olarak tasarlanan daha büyük hacim (Pilestredet 77) ise sokak köşesi geometrisine yanıt veriyor. Fagerborg mahallesinin sonunu tutan blok, arsanın daha yoğun kentsel dokusuna geçişi vurguluyor. Katlarda farklı boyutlarda 6 veya 8 apartman dairesi bulunuyor.

Alt katlarda birkaç küçük birim bulunurken, yüksek katlarda daha büyük apartman daireleri bulunuyor. Karmaşık ve çeşitlilik sağlayan, farklı büyüklük ve kimliklerde daireler içeren alternatifler bulunuyor.

Binalar, tuğla dış cepheleriyle bölgeye uyarlanmış sınırlı bir malzeme paletine sahip. El yapımı tuğlaların kullanılması, projenin mimari cephe anlatımının en önemli yönü olmuş. Manuel olarak heykelsi bir şekilde birleştirilen tuğlalar projenin kimliğini tanımlayan tarihi bir malzeme. Seçilen tuğlalar özel bir yapıya sahip olması ve pürüzlü bir dokuya kavuşması için elle pişirilmiş.

Proje ayrıca, sakinler için olumlu ve ortak çerçeve oluşturan ferah ve iyi düşünülmüş ortak alanlara sahip. İçeride, beton ve ahşap kullanımıyla zenginleştirilen, zamansız bir  bir malzeme paleti var.

Tüm çatılar bahçe olarak kullanılıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın