Katılımcı, Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Mimari Fikir Yarışması

Proje Raporu

SAHNE

“Sahne” tiyatronun en değerli parçası ve kalbi, kimi zaman bir sokak, bir odacık olur ama özelliğini asla kaybetmez, daima her şeyin yaşandığı yer olur. Gençlerin özgürlüğü hissedeceği ve kendilerini istediği gibi ifade edebilecekleri bu yapı, tıpkı bir sahne gibi mekanları ve tüm sanatsal ve spor aktivitelerini kullanıcıya sürekli olarak sergilemekte ve mekanlar arası görsel etkileşim sağlamaktadır. Yapı içindeki ana mekanları, performans alanı ve sahne sanatları atölyeleri (senaryo, dekor, kostüm, drama, müzik, dans atölyeleri ve kayıt odası) oluşturmaktadır. Çift taraflı hem açık hem kapalı olarak işleyen performans alanı, tasarlanan kabukta açılan boşluklar ve üzerindeki seyir amfileri “sahne” konseptini destekleyen önemli parçalardır.

Tasarlanan kabuk, kent dokusunun yoğun olduğu yönden iki girişle kullanıcıları içeri almaktadır. Bu girişler haricinde SGT nehri yönünden de kabuğun içine ulaşım sağlayan üç giriş daha bulunmaktadır. Bu girişlerin yer aldığı kısımlarda, sergi alanı ve atölyeler açık alan üzerine taşabilmektedir. Aynı zamanda kabuk, doğal bir topografya sağlayarak dolaşıma uygun bir yüzey oluşturmuş ve rekreasyon alanının bir parçası olmuştur. Yüzeyde seyir amfileri mevcuttur ayrıca kabuk, bazı kısımlarda kaykay pistine dönüşmektedir.

Program içeriği; performans alanı, fuaye, atölyeler (senaryo, dekor, kostüm, drama, müzik, kayıt odası, dans, vitray, resim, edebiyat, heykel, çevre koruma, satranç, karikatür, fotoğrafçılık ve ahşap), kitap kafe, restoran, kapalı spor salonu, fitness salonu, açık spor alanları ve rekreasyon alanını kapsamaktadır. Tüm mekanlar ortak avluya açılmakta ve avludaki yaşantı, gençliğin dinamik ve hareketli karakterini yansıtmaktadır. Avlunun bir kısmı performans alanıyla birlikte çalışan, zaman zaman tiyatro kütlesinde yer alan sahnenin dışarı taşmasını sağlayan seyir yüzeyini oluştururken, diğer kısmı açık spor aktivitelerini barındırır.

Kabuğun uzadığı ve kaykay pistine dönüştüğü alanda, var olan atölyelerden ayrışan ve gençliği sürdürülebilir ulaşıma teşvik eden bisiklet atölyesi ve bisiklet park alanı bulunmaktadır. Aynı zamanda bisiklet kullanımına yönlendirmekteki ana hedeflerden biri de gelecek yıllarda oluşacak olan yoğun trafiğin önüne geçmek ve hava kirliliğini minimum seviyede tutarak gençlerin bu konuda bilinçlenmesini sağlamaktır.

Arazinin konumuna ve İstanbul’da hakim rüzgar yönlerine bakıldığında, güneybatı yönünden gelen lodosu engellemek ve verdiği zararı minimuma indirmek için arazinin bu kısmına ağaçlandırma önerilmiştir. Aynı zamanda insan sağlığına verdiği zararı önlemek için de mekanları saran kabuk strüktürü ve yeşil çatı tercih edilmiştir.

Yeşil çatının sürdürülebilir tasarıma sağladığı diğer özellikler ise pasif iklimlendirmeye yardımcı olurken üzerinde tasarlanan boşluklar sayesinde de pasif aydınlatmayı sağlamasıdır. Bu özellikler, enerji tüketiminin düşürülmesine yardımcı olurken kabukta kullanılan toprak, su ve ısı yalıtım katmanları sayesinde enerji korunumu sağlanır. Ayrıca enerji tüketiminin azaltılmasında atölye ve sergi alanlarında kullanılan düşük emisyon (low-e) değerli çift cam sistemi kullanılmıştır ve bu çift cam sistemine pasif havalandırma da uygulanmıştır. Ek olarak kabuğun sağladığı saçak, pencerelerde güneş kırıcı görevi görmektedir. Tiyatro kütlesinin üzerindeki güneş panelleri gerekli alanlarda kullanılan elektrik enerjisine doğrudan destek sağlamaktadır. Yağmur suyunun toplanması eğimli kabuk sayesinde sağlanır ve bu su, gerektiğinde kullanılmak üzere bisiklet atölyesinin arkasındaki depo alanında toplanır. Toplanan yağmur suyu, rezervuarlar ve rekreasyon alanının sulamasında kullanılır.

Etiketler

Bir yanıt yazın