Katılımcı, (Pendik Kurtköy: Kütüphane ve Yuvamız İstanbul), Sosyal Merkezler Mimari Proje Yarışması

Katılımcı, (Pendik Kurtköy: Kütüphane ve Yuvamız İstanbul), Sosyal Merkezler Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Kavramsal Yaklaşım:

HANE: “Ev, konut (I); bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri (II).” – TDK

Her insanın hayat yolculuğu bir kitabın bölümleri misali bir hanede başlayıp yine bir hanede son bulur. Bu haneler arasındaki diyalog hayat hikayemizin yazıldığı mekanlara dönüşür. Bu hikâyede bilginin yuvası kütüphane, yuva ise çocukluğumuzdaki ikinci hanemizdir.

Alan:

(DİYAGRAM)

Arazi ve çevresinin yakın tarihteki değişimine bakıldığında eski parçacıl dokunun yerini, konut tipolojisindeki yüksek yapılaşmaya dönüşümle beraber, daha kapalı yaşam alanlarına bıraktığı görülmektedir. Bu durum insan ölçeğindeki eski samimi dokunun kaybolup insanlar arasındaki iletişimin zayıflamasını beraberinde getirmektedir.

Konsept:

Kent ölçeğinde gittikçe kaybolan samimi dokudan ve her insanın yazılmakta olan biricik hayat hikayesinin bölümlerinin “hane”lerde mimari mekanlara dönüşmesi yaklaşımından yola çıkılarak kütüphane ve yuva yapıları kendi içinde alt kütlelere ayrılmıştır. Programı oluşturan mekanlar, her birinde özel yaşamların kurgulandığı ayrı “hane”ler olarak ele alınmış ve haneler arası diyaloglar “köprü”lerle sağlanmıştır.

Köprülerin “Hane Sokağı”na bakan yüzeyleri olabildiğince şeffaf olarak tasarlanmış, böylece iç ve dış mekanda dolaşan insanlar arası iletişim görsel temaslarla samimi hale getirilmiştir.

Kütüphanedeki köprülerin Lise Caddesi’ne bakan yüzleriyse geçirgen şekilde tasarlanan kuzeydoğu cephesine kontrastlık katmak amacıyla opak kurgulanmış, delikli korten levhalarla kaplanmıştır.

Vaziyet kararları:

Direkt ışınımın olmadığı kuzey ışığından kütüphanede maksimum ölçüde yararlanabilmek ve söz konusu araziyi daha efektif bir şekilde kullanabilmek amacıyla Lise Caddesi’nin doğrultusu araziye yerleşimin ana doğrultusu olarak belirlenmiştir.

Arazinin doğusunda bulunan Nasreddin Hoca Parkı’yla başlayan yeşil bir aks oluşturmak ve kütüphaneyi ve ondan daha korunaklı bir alanda bulunmasına karar verilen Yuvamız İstanbul’u kütlesel olarak ayırmak adına arazinin ortasında “Hane Sokağı” olarak adlandırılan ana bir aks oluşturulmuştur. Bu ana aks, Lise Caddesi’ne olan geçirgenliği arttırabilmek amacıyla yardımcı akslarla beslenmiş ve bu kurgu döşemede malzeme farklılığı oluşturularak kullanıcıyı yönlendiren bir öge halini de almıştır. Doğudan parkla ilişki kurarak başlayan bu sokak, batıda insanların vakit geçirebileceği, yumuşak dokuyla desteklenen bir meydanla bitirilmiş ve “Hane Sokağı” kurgusu güçlendirilmiştir.

Kütüphane ve Yuvamız İstanbul’un yaya girişleri Hane Sokağı’ndan verilmiş, ulaşımı daha da kolaylaştırmak adına Lise Caddesi ve Ashab-ı Suffa Cami’nin avlusundan da erişim sağlanmıştır.
Otoparka giriş, Lise Caddesi’ndeki trafiği aksatmamak adına bu caddeye bağlanan ve imar planında arazinin doğusunda yer aldığı görülen araç yolundan verilmiştir. Rampa doğrultusu “Hane Sokağı”na olan insan sirkülasyonunu aksatmayacak şekilde yapının ana yönelimine paralel olacak şekilde tasarlanmıştır.

Program:

Rafların yoğunlukta olduğu, her yaş grubuna hitap eden kütüphane bölümü, içteki yaşamın dışa yansıması, kitapların sokak kotundan da kolayca algılanabilmesi ve iç-dış ilişkisinin güçlendirilebilmesi adına cam bir kutu olarak tasarlanmış ve mekan içindeki deneyim, galeri boşlukları ve amfi şeklinde düzenlenen oturma yerleriyle özelleştirilerek keyifli bir mekan oluşturulmaya çalışılmıştır. Kütüphanenin karakteristik yapısını dışa yansıtan bu kütle, arazinin kuzeybatı köşesine konumlandırılarak görsel iletişim daha da güçlendirilmiştir.

Yuvamız İstanbul’da zemin kata ofis ve rehberlik birimleri yerleştirilmiş, ebeveynlerin de erişimine açık olması gereken çok amaçlı salon girişle beraber çalışabilecek şekilde konumlandırılmıştır.

Yuvamız İstanbul’da kirli bölümden temiz bölüme geçiş birinci katta çözülmüş ve yuva içerisindeki köprülerin temiz bölüm kurgusu içerisinde yer alması sağlanmıştır.

Yuvamız İstanbul’da açık oyun alanı, güvenlik açısından zemin katın bir üstüne yerleştirilmiş ve yemekhaneyle ilişki kurabilecek şekilde konumlandırılmıştır. Oyun alanına ek olarak tarım yapılabilecek, kendine ait bir deposu da bulunan mini bir bahçe de ikinci kata yerleştirilmiştir.

Doğal ışığa gereksinimin olmadığı alanlar ve teknik hacimler bodrum kata yerleştirilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın