- 15 Aralık 2020
- 2559 defa okundu.
Katılımcı (Naim Süleymanoğlu Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması
PROJE RAPORU
Naim, 60’lı yılların ikinci yarısında zorlu bir coğrafya ve iki bloklu siyasal iklimde dünyaya gelmiş. Onun macerası o dönemi yaşayan kuşağın hafızasına kaydolmuştur. 80’li yıllarda henüz doğu bloku yıkılmadan, Bulgaristan’da yaşanan baskı rejimini ve Türkiye’ye göçü, başbakan Turgut Özal’ın Naim’i getirmesini, bu getiriliş ardında dönen örtülü ödenek hikayelerini gayet net hatırlamayan yoktur. Bir çoğumuzun kafasında “neden ithal sporcu getiriyoruz?” diye sorguladığını, sonrasında kırdığı rekorları da izlemeyi ihmal etmeyen, onun katıldığı yarışmaları tüm Türkiye’nin nefesimizi tutarak izlediğini unutmak mümkün değildir.
Oysa, biraz derine inince, Naim’in sporcu kimliği ve savaşçı ruhuyla, sporun gücü sayesinde sesini nerelere kadar duyurduğunu, onun tıpkı rekorlarında olduğu gibi bir hedefe kilitlendiğini görür ve anlar insan.
Onun gömütünü tasarlarken Naim’in kırmış olduğu rekorları, onun gittikçe artan gücünü, kudretini yenilmezliğini ifade etmeye çalıştık. Farklı halter ağırlıklarını üst üste koyup adeta bir “tornado” (kasırga) etkisiyle herkesi içine aldığını, kimsenin bilip tanımadığı bir coğrafyadan Kırcali’den bir azınlık olarak çıkıp tüm dünya tarihine nasıl kazındığını anlatmaya çalıştık. Naim aramızda olmasada kaldırdığı her ağırlıkta omuzlarına binen manevi yükü bir nebze azaltmıştır. Her bir halter ağırlığı dilimi üzerine onun aldığı ödüller kazınmıştır.
Yattığı yeri bir toprak kabartısı olarak bırakıp, toprağın eğriselliğinde isminin yer aldığı bölge yarım çember ile sarılmıştır, bu temsilde onun mütevaziliği ve ait olduğu toprağı kapsayıcılığı yer almaktadır.
O hırsı, gücü ve azmiyle tüm dünyaya ilham vermiştir. Hayatının ağır barlarını haltere, sevdiklerini görememe pahasına karar aldığı zaman takmıştır.
Etiketler
