Katılımcı, Karabağlar Belediyesi Kamusal Açık Mekan ve Kent Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması

2. Ödül alması uygun görülen fakat "Müellif" başlığı altında 2 mimar isme, "Danışman" başlığı altında ise peyzaj ve şehir planlama disiplinlerinden birer isme yer verildiği tespit edilerek elenen proje.

Proje Raporu

Kavramsal Yaklaşım – 21.YY Kent Mekanı

Parkların tarihçesine göz attığımızda, sosyal hiyerarşiden bahsetmek ve park bahçe – kamusal alan kavramlarını bu bağlamda ele almak gerekir.

Yerleşik yaşama geçilen ilk anlardan itibaren aditif kümülatif şekilde gelişen bir toplum yapısıyla karşılaşıyoruz. Tarla eken biçen kişinin etrafında, yemek bulmanın kolaylıklarından dolayı insanlar birikmeye başlıyor. Bu insanlar için bir hane (domus) yapmak gerekiyor fakat tarlayı ilk eken biçen kişinin hanesi tabi ki daha büyük olmalı çünkü o bir kapital lider.

Sosyal hiyerarşide bu kişinin domus’unu diğer kişilerinkinden ayırmak gerekliliği baş gösteriyor, ve bu ayrımın en belirgin şekli ise bakımlı ve güzel peyzajlarıyla şahıs bahçeleri. Kapital gücü elinde bulunduran ailenin kent hayatındaki ifadesi şahıs bahçeleriyle oluyor.

Kent hayatının park ve bahçelerle tanışması ise sanayi devrimine kadar beklemek zorunda. Sanayinin gelişmesi ile birlikte büyük kentlere gerçekleşen aşırı göç ve hava kirliliği bu şehirlerde boşluklar gerektiriyor. Sosyal kültürün sözlüğündeki tek yapılı peyzaj alanı olan yüksek ailelerin bahçeleri kavramına ek olarak park kavramı doğmaya başlıyor ve antik zamanlardan beri var olan kamusal alan – parklarla bütünleşmeye başlıyor.

Şahıs bahçelerinden evirilerek kent hayatında katılan parklar, 19. yy boyunca gezinme ve seyir alanları olarak tasarlanmıştır. Aile bahçelerinden geldiği için kent hayatının ihtiyaçlarını bünyesinde barındırmadan, kamusal alan gerekliliklerini karşılamak gibi bir derdi olmadan var olagelmiştir. Fakat 20. yy ile başlayan modern görüş, modern kent hayatını bina içlerinde değil, bina dışlarında ve boşluklarda geçen hayat olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla kamusal fonksiyonlar, boşlukları besler hale gelmiştir.

Peki 21. yy kentsel mekanı – parkı nasıl ele alınmalı?

Kentsel boşluklar artık tek amaçlı, sadece seyir ve gezinti mekanı olarak ya da sadece tematik bir park olarak tasarlanamaz. Kent hayatı önceki yüzyıllardaki gibi basit, bir kaç gündelik girdiden oluşan değil, çok girdili, girift ve iç içe geçmiş veriler bütünüdür. Dolayısıyla 21. yy parkları ve kent boşlukları çok katmanlı olarak tasarlanmalı ve bu karmaşık ilişkiler ağı içerisinde var olmalıdır.

20. Yüzyılın hakim görüşü olan Ya … Ya … Hayat görüşü yerine, 21. Yüzyılın hakim görüşü olan Hem … Hem… (Quanta) ile tasarlamak…

KORUBAĞLAR 21. yy metropol parkı, var olan ve var olabilecek katmanların, durumların ve imkanların süperpoze hali olarak tasarlanmıştır.

Bu katmanlar,

aidiyet duygusunu güçlendirmesi amacıyla “kentsel hafıza” o1

çok işlevli ve insan ölçeğine indirmek amacıyla “kentsel donatılar” o2

alanı insan ölçeğine indirmek amacıyla farklı kotlardaki “ara meydanlar ve nirengi noktaları” o3

ve “gözlemciyi” gerçekliğin ortasına koyan kuantum anlayışıyla “robust üst promenad” o4

Alandaki mevcut yarık – kurumuş dere yatakları – arazinin doğal topografik yapısı ve çimlere basılarak uzun yıllar içinde oluşmuş mevcut yolların bir bütün olarak oluşturduğu “kentsel hafıza” o1 korunmuş ve tasarıma dahil edilerek sürdürülmeye gayret edilmiştir. Bu sayede kentlinin aidiyet duygusuna ulaşılmaya çalışılmıştır. Arazideki YARIK 9242/3 sokağın doğal akışı olarak ele alınmış ve dönerek MANZARAYA doğru yönelen üst promenadın çıkış noktası olmuştur. Yarığın; topografik karakterleri de farklı olan alanı kuzey ve güney olarak bölmesi, aynı zamanda alanın güney karakterinin İhsan Alyanak Bulvarı ile şekillenmesi, buna mukabil kuzey karakterinin ise yoğun mahalle dokusu ve pazar yeri ile şekillenmesi “kentsel donatıları” o2 konumlandırmamızda yol gösterici bir unsurdur. Mevcut spor salonuyla da tasarımsal ve işlevsel bütünlük sağlanarak açık spor alanları,kermes alanları, büfe vb. gibi kentsel donatılar, mahalle dokusunun yoğun olduğu kuzey bölümünde konumlandırılmıştır. Spor salonunun önü meydanlaştırılmış (ÜST MEYDAN) ve Otopark Giriş Meydanı ve Kent Meydanı ile ilişkisi kurulmuştur. Farklı kotlarda farklı işlevli ve farklı büyüklükteki meydanlar o3, havuzlar, direkler (nirengi noktaları) ile alan insan ölçeğine indirgenmiş ve meydanlar “dış mekan sürekliliği ve ardışık dış mekanlar” prensibi ile tasarlanmıştır. Alandaki doğal topografyanın ani düştüğü bölüm yayvanlaştırılarak etkinlik bayırı haline getirilmiştir. Projemiz, etrafındaki ve kendi içindeki pek çok dinamiği aynı potada eritmeye çalışırken toparlayıcı bir üst kimlik olarak ise robust bir dikdörtgen halinde üst promenad tasarlanmıştır. Arazinin doğal topografyası ile çok farklı ilişkiler kurarak dağ ve vadi manzarasına açılmaktadır. Rota olarak her anı oldukça farklı ve zengin olduğundan, ziyaretçinin farklı farkındalıklar ve gözlemler tecrübe etmesine imkan vermektedir. o4

Üst Promenad ve Kent Meydanı

9242/3 Sokak üzerinden yaya hareketinin doğal bir uzantısı olarak gelen ve kıvrılarak yarışma alanına girerek meydana erişimi sağlayan ana yürüyüş aksı, kentliyi alanın odak noktası olan ve meydanı tanımlayan gezinti platformuna yönlendirmektedir. Bulunduğun yere, yaşadığın çevreye bambaşka ve daha önce hiç görülmemiş bir perspektiften bakma deneyimi sunması ve bu sayede hayata, yaşanmışlıklara, evrene ve daha pek çok meseleye bambaşka bir perspektiften bakmaya vesile olması, robust hatları ile alana ve kente simge bir değer katması ve aynı zamanda kent meydanın tariflemesi amacıyla dikdörtgen formlu bir gezinti platformu (üst promenad) tasarlanmıştır.

Sabit bir kot seviyesinde (+62.50) devam eden bu yapı yarışma alanının düzensiz ve çok farklı kotları arasında GÖMÜLEN | YÜZEYİ OLUŞTURAN | YERDEN YÜKSELEN | TEKRAR KAYBOLAN bir kurguda dolanmaktadır. Değişken ve ani yükselip düşen doğal kotlar arasında, sabit bir kotta ve farklı bir aksiyellikte dolanması sayesinde bir vistası başka bir vistasına benzemeyen, etrafı ile kesiti sürekli değişen ve bu sayede çok fazla sürprizli ve zengin mekanlar sunmaktadır.

Üst promenad platformu, çevre yapıların henüz kapatmadığı muazzam dağ ve vadi manzarasına radikal bir şekilde yönlenmektedir ve açılmaktadır. Arsa kotunun alçalmaya başladığı noktada platform ahşap kolonlar üzerinde yükselerek zarif bir şekilde devam etmekte ve kent meydanını tanımlı hale getirmektedir. Kent meydanı günlük kullanıma ve pek çok formel ve informel faaliyete uygun, yüz yüze ilişkilerin fazlalıkla ve kolay sağlanabileceği şekilde 1000 kişi kapasiteli olarak tasarlanmıştır. Tasarımın odak noktası olarak düşünülen, farklı kullanım işlevlerine hizmet edebilecek kapasitede ve yeterlilikte olan meydan; yaya akslarının ve karşılayıcı meydanların kesişim noktasında yer almaktadır.

Jüri Raporu

2. Ödül – 32 Sıra Numaralı Proje

  • Kent meydanının boyutu ve ele alınma biçimi olumlu bulunmuş, ancak kentsel algılanabilirlik ve ana arterlerle olan bağlantısı eleştirilmiştir. Kamusal mekân karakterinin, kentsel bir odak ve kimlik oluşturma potansiyelinin güçlü olduğu düşünülmüştür.
  • Çevresi ile kurduğu ilişkide özellikle önerdiği kente bakış noktaları olumlu bulunmuştur. Kapalı spor salonu ile tasarımın ilişkilenme arayışı olumlu bulunmakla birlikte yapının bütününe ilişkin bir cephe önerisi getirmemesi eleştirilmiştir.
  • Projenin barındırdığı kullanım çeşitliliği yetersiz bulunmuştur.
  • Önerilen göletin büyüklüğü ve geniş sert zemin alanları yerel iklim koşulları açısından sakıncalı bulunmuştur. Öte yandan arazinin doğal topografyasıyla uygunluk taşıması olumlu bulunmuştur. Ancak, spor alanlarının meydan düzenlemesi ile kurduğu geometrik ilişki sebebiyle oluşan yaya dolaşımındaki sorunlar eleştirilmiştir.
  • Tasarımın (göletin boyutları haricinde) uygulanabilirlik potansiyeli olumlu bulunmakla birlikte, sınırlayıcı biçimsel tavrı eleştirilmiştir.
  • Çok detaylı çalışılmış olan analiz paftaları, bitkisel tasarım çalışmaları, kullanıma yönelik önerileri barındıran görselleştirmeleri teknik ve dil bütünlüğü açısından başarılı bulunmuştur.

Bu değerlendirmeler sonucunda proje, 4 olumlu (AEG, HZÇ, EMT, TDA), 1 olumsuz (AK) oy ile 2. ödüle değer bulunmuştur.

2. Ödül alması uygun görülen 32 sıra numaralı projenin kimlik zarfı içinde yer alan “EKİP LİSTESİ”nde, “Müellif” başlığı altında 2 mimar isminin yer aldığı, peyzaj mimarlığı ve şehir planlama disiplinlerinden birer isme ise “Danışman” başlığı altında yer verildiği görülmekte olup jüri tarafından, “Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışma Yönetmeliği”nin 30. maddesinin (b) bendinde yer alan “Şartnamede uyulması zorunlu olduğu belirtilen hususlara uymayan projeler” ifadesi ve “İzmir Karabağlar Belediyesi Kamusal Açık Mekan ve Kent Meydanı Kentsel Tasarım Proje Yarışması” şartnamesinin 5. maddesinde yer alan “Yarışmaya katılım şartlarına uymayanlar yarışmaya katılmış olsalar da tasarımları yarışmaya katılmamış sayılır…” ifadesi kapsamında değerlendirilerek, 2. Ödül alması uygun görülen 32 sıra numaralı projenin, yarışmaya katılmamış sayılmasına ve sergilemede bu kategoride yer almalarına karar verilmiştir.

Etiketler

2 yorum

  • sinan-alper says:

    Proje çok başarılı tebrik ediyorum. Böyle bir nedenden dolayı elenen proje ilk kez duyuyorum. Peyzaj Mimarı ve Şehir Plancısı’na ait gerekli raporlar ve oda belgeleri teslim edilmişse, sırf teslim edilen ekip listesinde isimleri yanlış yerde yazıyor diye projenin elenmesi şaşırtıcı gerçekten. Ki şartnamede de “Ekipte mimar, peyzaj mimarı ve şehir plancısı disiplinlerinin her birinden en az birer kişi bulundurmak” yazıyor. Hangilerinin müellif listesinde, hangilerinin danışman listesinde yer alacağı çok açık değil. Proje biraz da jürinin takdiri ile elenmiş.Üzüldüm gerçekten. Geçmiş olsun.

  • sacit-arda-karaatli says:

    Merhaba, yorumunuz için teşekkürler.
    raporlar, imzalı katılım tutanakları ve oda belgeleri eksiksiz şekilde teslim edilmişti. Biz de sizin gibi düşünüp itirazlarımızı yaptık, sanırım kentsel tasarım yarışmalarında özellikle jüri üyeleri şehir plancıları ve peyzaj mimarlarından oluşuyorsa sanırım ekstra bir hassasiyet gösteriliyor. Ödül ve itibar iadesi yapılır mı artık bu saatten sonra bilmiyorum fakat çok da önemli değil, sonuçta biz bir hata yaptık, dikkatli olmamız gerekiyordu. Bunların hepsi tecrübe, diyelim.

Bir yanıt yazın