Katılımcı, Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

Katılımcı, Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

Salalı + Architects'in "Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması" için tasarladığı proje önerisi.

“DAİRE”DE TOPLANMAK

Daire, en yalın geometrik biçimlerden biridir; başı ve sonu olmayan çizgisiyle yönsüz ve eşitlikçidir. Mimari açıdan bu form, tüm noktaları merkeze eşit uzaklıkta konumlandırarak kapsayıcı bir düzen önerir. Aynı zamanda bir aradalığın, toplanmanın ve ortaklaşa var oluşun mekânsal karşılığıdır.

Bu proje, dairenin biçimsel gücünü yalnızca estetik ya da yapısal bir tercih olarak değil, kamusal olanın doğasına uygun bir örgütlenme biçimi olarak ele alır. Tüm birimler, kamuya ait olanın etrafında döner; merkezde yer alan geniş kamusal alan, yalnızca bir boşluk değil, bir buluşma zemini, bir paylaşım alanı, bir eşitlik önerisidir.

Dairenin geometrisi burada, kamunun ruhuna dönüşür: Erişilebilir, yönlendirmeyen ama çağıran, içine alan ve merkezinde herkesi bir araya getiren bir yapı.

Proje, zemin katta bulunan yarıklarıyla, iç ve dış arasındaki sınırları minimuma indirerek, sürekli bir geçiş hali yaratır. Bu geçiş hali, yalnızca görsel bir derinlik sunmakla kalmaz; aynı zamanda kamunun mekâna davet edilmesini sağlayan geçirgen bir yapı oluşturur. Bu geçirgen yapı, binanın cephe diline de kontrol edilebilir güneş kırıcılar ardında bulunan duvardan tavana pencereler ve ilgili noktalarda yaratılmış geniş açıklıklarla yansıltılmıştır. Bu dil, içerideki yaşamla dışarıdaki şehir dokusunu sürekli olarak birbirine bağlar.

Bu geçirgenlik, fiziksel erişimi kolaylaştırırken, toplumun farklı kesimlerinin mekâna dahil olmasını da teşvik eder. “İç”, dışarıdan gelen insanları kucaklar; bina, sadece bir kamu binasından ziyade, kamusal bir alanın sınırlarını aşan bir bağ kurma aracı haline gelir. Dışarıdan içeriye her açıdan davet, projenin tüm cephelerinde vurgulanan bir ilkedir. Bu, sadece bir geçiş değil, her bireyi mekânın bir parçası haline getiren bir çağrıdır.

Proje, geleneksel belediye binası yaklaşımından farklı olarak, yalnızca yapı çevresinde değil, tasarımın merkezinde de kamusal alanlar sunan bir anlayışla geliştirilmiştir. Dairesel form, kamusal alanları bütünleştirerek belediye binalarında alışılagelmiş kapalı kamu yapısı anlayışının ötesine geçmektedir. Bu bütünleşme esnasında, kamu personel birimlerine erişim gerektiren noktalarda, ilgili güvenlik ve kimlik kontrol önlemleri de projeye entegre edilmiştir.

Zemin kat, kamusal alanlar ve belediye satış birimlerinin yer aldığı, şehirle entegre olmuş bir kat olarak tasarlanmıştır. Bu kat, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ve Kurbağalıdere Caddesi üzerindeki ticari alanlarla bütünleşerek çevre ile güçlü bir bağ kurar. 1. ve 2. katlar ise belediye hizmet birimlerine ev sahipliği yapar ve bu katlar, belediyenin ilgili birimleri arasındaki ilişkileri güçlendirecek şekilde organize edilmiştir. 3. kat ise, Belediye Başkanı ve doğrudan kendisine bağlı birimlere ev sahipliği yapar. Bunun yanı sıra, binanın kütlesinin geri çekilmesiyle oluşturulan kamusal teraslar ile halkın farklı kotlardan şehri deneyimlemesini ve yeşil alanların yalnızca zemin katta kalmayarak binanın farklı kotlarına taşınmasını sağlar.

Başkanlık binası, hizmet birimlerinden ayrı bir girişe sahip olmakla beraber, tüm birimlerle ilişkilendirilmiştir. Belediye başkanı ve yardımcıları arasındaki ilişki dikey olarak sağlanmış olup, her katta başkan yardımcılarına ait odalar ile ilgili müdürlüklerin aynı katta konumlandırılması sağlanarak yatay bağlantı kurulmuştur. Ayrıca, zemin katta yer alan kreş, belediye personelinin kolay erişimine olanak tanırken, kontrollü girişe ve gerekli güvenlik önlemlerine sahip olacak şekilde planlanmıştır.

Halihazırda kullanılan belediye hizmet binası, tasarım alanının merkezinden çevreye uzanan açıortay üç kütleden oluştuğundan, eski yapı çevresinde ve bu üç kütlenin arasında yaşayan ve arsanın “ev sahibi” olan korunacak nitelikteki ağaçlar, yer yer daire çatının izdüşümünde kalmaktadır. Daire çatının altında ortogonal bir aks sistemine göre projelendirilmiş olan birimlerin yerleşimini, korunacak ağaçlara zarar verilmeyecek ve onları projeye entegre edecek şekilde belirlemiştir.

Daire formundaki çatının altında, ihtiyaç programında yer alan tüm alanlar, radyal bir aks sistemine nazaran planlama, tefrişat ve maliyet konularında çok daha fonksiyonel ve ekonomik çözümlere imkan sağlayan ortogonal aks sistemiyle tasarlanmıştır.

Projenin merkezinde, küre şeklindeki konferans salonu, ve buna bağlı fuaye alanı, bölünebilir nitelikte çok amaçlı salon ve sergi alanı, sadece yapısal bir öğe değil, aynı zamanda kamusal yaşamın kalbini oluşturan bir merkezdir. Dairesel formun simetrisiyle uyumlu olarak, bu salon hem fiziksel hem de toplumsal açıdan bir odak noktası işlevi görür. Salonun kırmızı rengi, dinamizm ve enerjiyi simgelerken, etkinlik merkezi olarak kullanılacak olan bu alan, projedeki tüm hizmet birimlerinin merkezinde bir odak noktası oluşturur. Bu yapı, aynı zamanda yemekhane, personel spor salonu, berber ve kuaför gibi belediye personeli tarafından kullanılacak fonksiyonlara da ev sahipliği yapmaktadır.

Konferans salonunun merkezi konumu, iç ve dış arasındaki geçişin en güçlü olduğu noktada yer alırken, kullanıcıları hem mekânsal hem de toplumsal olarak birbirine yakınlaştırır. Bu tasarım anlayışı, dairenin geometrik bütünlüğüyle birleşerek, kamusal katılımı teşvik eden, açık ve erişilebilir bir ortam yaratır. Salonun küre formu, kullanıcıyı içine çekerken, projenin sosyal sürdürülebilirlik hedefleriyle de uyumludur. Burada gerçekleştirilen etkinlikler, sadece bir işlevsel gereklilikten öte, toplumun bir araya geldiği, paylaşılan bir deneyim alanı sunar.

Sürdürülebilirlik bu projede yalnızca çevresel bir hedef değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da derinlemesine ele alınmıştır. Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında, enerji verimliliği ön planda tutulmuş ve fotovoltaik panellerle elektrik üretimi sağlanmıştır. Ayrıca, gri su ve yağmur suyundan faydalanarak, su kullanımını en aza indiren bir sistem tasarlanmıştır. Bu sayede, doğal kaynakların korunmasına katkı sağlanırken, enerji ve su tüketiminin minimize edilmesi hedeflenmiştir.

Ekonomik sürdürülebilirlik açısından, projenin uzun ömürlü yapıları ve düşük bakım maliyetleri ile sürdürülebilir bir değer yaratması amaçlanmıştır. Enerji verimliliği ve su tasarrufu sağlayan sistemler, işletme maliyetlerini düşürürken, daha geniş bir ekonomik fayda yaratır.

Sosyal sürdürülebilirlik ise, projede herkesin eşit şekilde yararlanabileceği, erişilebilir ve kapsayıcı alanların tasarımıyla sağlanmıştır. Kamusal alanlar, toplumsal etkileşimi teşvik eder ve tüm kullanıcılar için sağlıklı, huzurlu bir yaşam alanı sunar. Proje, sadece doğal kaynakları korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerine sürdürülebilir bir yaşam fırsatı sunar.

Etiketler

Bir yanıt yazın