Eşdeğer Mansiyon (Studio FORA + WE’re), Çanakkale Belediyesi Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark ile Yakın Çevresi Mimari Proje Yarışması

Eşdeğer Mansiyon (Studio FORA + WE’re), Çanakkale Belediyesi Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark ile Yakın Çevresi Mimari Proje Yarışması

MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU

GİRİŞ

Jane Jacobs’a göre kent yaşayanlarına aittir ve onlarla birlikte canlıdır. Canlılık çeşitliliği getirir ve çeşitlilik, eğer tanımlanmışsa, yıkıcı kullanımlara izin vermez. Kentlerdeki çeşitlilik yürüyüşe teşvik eder, insanların etkileşimini artırarak trafik sorununun da azalmasına katkıda bulunur. (1992)”The death and life of great American cities / New York”

Kentlerin sahip olduğu çok katmanlı yapı ve çeşitlilik tasarım girdisi olarak ele alındığında, kent içerisindeki bir adanın tasarımının kentin kalanından bağımsız olarak düşünülememesi gerekir. Tasarlanacak olan yeni çarşı, yaşam merkezi ve otopark kompleksinin bu bağlamda ele alındığında, kent içerisinde bir yapı olmaktan çok kentin devamı niteliğinde olması gerektiği değerlendirilmiştir. Kent içerisinde kaybolmalı, bunu da yakın çevresi ile kurduğu güçlü ilişki ile sağlamalıdır.

PROJE ALANI İLE İLGİLİ TESPİTLER

Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü konumundaki Çanakkale, insanlığın yerleşik hayata geçtiği dönemden, tarihi çağların başlangıcına kadar, önemli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Bin yıllar boyunca farklı toplumların egemenliğinde kalmış olması, mimarisinde ve günlük yaşamda oluşturduğu çok renkli mirasın farklı izlerini göstermektedir. Kentin sahip olduğu çok katmanlı yapı, günlük yaşamdaki katmanlaşma ile harmanlanmış olmakla birlikte, kendi bağlamında tutarlı bir süreklilik oluşturmaktadır. Kentin merkezinin en değerli alanlarından biri olan proje alanı, kenti besleyen güçlü kamusal alanlar ve farklı kullanıcılar tarafından günün farklı zamanlarında kullanılan kamusal yapılar tarafından sarılmıştır. Çanakkale’ye giriş kapısı olarak ele alınabilecek feribot iskelesi, Cumhuriyet Bulvarı ile yarışma alanının bir komşuluğunu oluştururken, kentin en büyük yeşil alanlarından birisi olan halk bahçesi, Muammer Aksoy Parkı ile buluşarak yarışma alanını bir giriş alanı olarak şekillendirmektedir. Kuzeybatı yönünde güçlü kamusal alanlar ile çevrelenen yarışma alanı, güneydoğu yönünde ise kamu yapıları ile sınırlandırılmıştır.


Şema 1. Çevre İlişkileri

GENEL TASARIM İLKELERİ

Yarışma alanına dair yukarıda sayılan kentsel özellikler tasarımcı olarak bizleri kente dair genel tasarım kararları alma yoluna götürmüştür. Bu kararlar aşağıdaki gibidir.

  • Çanakkale’nin sahil yaya promenadının kentle entegrasyonunu sağlamak için, Cumhuriyet bulvarından gelen yaya aksının, Cumhuriyet meydanı kısmının proje alanı ve Halk bahçesinin devamı niteliğindeki kent parkı çeperlerinde meydanlar oluşturularak kamusal alan ile özel alan arasında tampon bir bölge kurgulanmış, bu sayede kentlilerin yapı ile etkileşiminin doğallaştırılması amaçlanmıştır.
  • Halk bahçesinden gelen yaklaşım aksı, tarihi cumhuriyet meydanına uzatılarak kentsel bir omurga yaratılmış ve kent sahiplerinin yapı içerisine akması hedeflenmiştir.
  • M. Aksoy Parkından yapıya doğru varolan kullanıcı yaklaşımı önüne, bir set niteliğinde yapı kütlesi yerleşimi yerine, bu yaklaşımı içerilere ve bünyesine alan kapsayıcı bir planlamaya gidilmiştir.
  • Halihazırda sadece bir otopark girişi olan ve yarışmaya dair ilk fikir üretimlerinde de bu şekilde ele alınabilmesi muhtemel, Emniyet Müdürlüğü – çevre ticari yapılar arasındaki yarışma alanı parçası, alternatif bir şekilde ele alınarak bir kamusal geçiş alanına dönüştürülmüş ve çevre ticaret birimlerini kapsayan ve alanın güneydoğu komşuluğunu da değerli hale getiren yeni bir kurgu yaratılmıştır. Bu sayede ilk bakışta tek cephesi varmış gibi gözüken yarışma alanı yönelimi zenginleştirilmiştir.

 


Şema 1. Yapı-Kent morfolojik ilişkisi

  • Kentin çok katmanlı morfolojik yapısının mimari yorumu neticesinde, tek bir yapı tasarlamak yerine yapı öbeklerinin kompozisyonundan oluşan, bir tasarım anlayışı benimsenmiştir.
  • Halk bahçesi ve uzantısı niteliğindeki kent parkındaki yeşil dokunun, proje alanı içerisinde, yapıdaki terasların yardımı ile kademeli bir şekilde devam ettirilmesi sağlanarak park ile kurulan ilişkinin kullanıcılar tarafından her daim hissedilmesi amaçlanmıştır. Bir bütün olarak yapı, çevresindeki rekreasyon alanlarına açılmıştır.

 


Şema 2. Yeşil alan sürekliliği

  • Alışveriş konsepti, kent dokusu ve insan ölçeğinde ele alınarak hem insan ve hava sirkülasyonuna daha uygun halde hem de doğal aydınlatma açısından daha olumlu sonuç verecek bir tasarım yaklaşımı benimsenmiştir.

 


Şema 3. Kamusal alanlar

ULAŞIM KARARLARI

  • Sahil hattından ve feribot iskelesinden gelen yaya sirkülasyonunun kesintiye uğratılmadan kent ile bağlantısının kurulması amaçlanmıştır.
  • Programda istenilmiş olan kapalı otoparkın mümkün olduğunca yaya sirkülasyonunu zedelememesine özen gösterilmiştir.
  • Ana ve ara yürüyüş aksları engellilerin ve yaşlıların kullanımını göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır.

 


Şema 4. Ulaşım Kararları

KÜTLE OLUŞUM KURGULARI


Şema 5. Kütle Oluşum Şeması

Kentsel referans olan Halk bahçesi ile Cumhuriyet meydanı arasında kurgulanan aks ile M. Aksoy parkından gelen aks kütleyi temelde 4 ana parçaya ayırdıktan sonra benimsenen parçalı kütle mantığına göre oluşturulan programa göre hacimleşmiş olan yapı öbekleri, yeşil dokunun da entegrasyonu ile son halini almıştır. Bu yapı parçacıklarından M. Aksoy meydanına bakan kütlelerin zemin katları meydana hizmet eden ticaret birimlerini kapsarken, diğer yapı kütleleri bu akslardan beslenen ve kendi sosyo-kültürel sokak ve avlularını oluşturan kamusal işlevli programları barındırmaktadır. Zemin katta, bu yaklaşım akslarından yapı içerisine akan kullanıcılar bu ara sokak ve meydanları kullanarak, farkı noktalara dağılabilmektedir. Zemin katta çevre yapılar özelinde ele alınan bir diğer karar ise bu yapıların yarışma alanını sınırlayan soyut engellerden, yarışma alanı ile birlikte çalışan katalizörlere nasıl dönüşebileceği ile alakalıdır. Bu bağlamda aynı kot kullanımına sahip olan ve ağırlıklı ticaret işlevlerine sahip çevre yapıların yarışma alanı zemin katında bırakılan geri çekilmeler ile oluşan sokaklardan cephe alması ve böylece zemin kattaki yaşam kurgusuna dahil olmasıdır.

Zemin üstü katlarda ise, parçalanmış yapı öbekleri birbirlerine köprü ve geçişler ile bağlanan ticaret birimlerini kapsamaktadır. Bu ticaret birimleri etrafında sürekli devam eden yatay sirkülasyon koridorları zaman zaman genişleyerek farklı kotlarda ufak kat meydanlarını oluşturmaktadır. Her biri farklı yükseklikte olan bu yapı öbeklerinin teras katları yine başka kütlelerden beslenmekte, böylece çevrede halihazırda bulunan güçlü kamusal alanlardan proje alanına geçiş yapacak kullanıcıların yapı teraslarındaki kat bahçelerini bir kentsel plaza olarak kullanabilmesi sağlanmıştır. Sirkülasyon akışı içerisinde ulaşılamayan teras alanları ise tüm yapının enerji ihtiyacını karşılayacak güneş panelleri ve rüzgar güllerine yüzey teşkil etmektedir.

Etiketler

7 yorum

  • barancan-dagistan says:

    Herkes mekanlarını istediği gibi dağıtmakta özgür, kendi projesini şartnameye uyarak veya uymayarak hazırlamakta da özgür. Projede emeği geçen herkesi kutlarım. Fakat bu özgürlük sadece katılımcılar için geçerli olmalıdır. Jüri üyeleri, oluşturulan şartnameye bu denli uymayan bir projeyi ödüllendirmemelidir. Bu tavır, bundan sonra açılacak hiçbir yarışmada şartnamenin bir tasarım girdisi olarak ele alınmamasının önünü açacaktır. Şartnameye olabildiğince uymaya çalıştığı için elenen veya flash belleklerinde dwg yok diye elenen diğer katılımcıların emekleri ancak bu şekilde güzellenerek yok sayılabilirdi. Jüri üyelerini tebrik ederim.

  • murat-keskin2 says:

    Yarışma şartnamesinde ısrarla istenen, zemin katta özel mülkiyet için 2250 ve belediye için 2250 olmak üzere toplam 4500m2 ticari alanı yapmama cesaretini göstererek ödül aldığınız için tebrik ederim. Flash diskini ve dwg dosylarını koymadığı için elenen yarışmacı arkadaşlara da buradan selam olsun.

  • tolga-han1 says:

    Ben de size selam ederim 😀

  • olog-troll says:

    Kat planlarında yazan otopark sayısı:
    -3.50 kotunda :133 araç
    -7.00 kotunda:156 araç, toplamda 289 araç
    Üşenmedim saydım planlarda görünen gerçekteki otopark sayısı:
    -3.50 kotunda:136 araç
    -7.00 kotunda: 160 araç, toplamda 296 araç.
    İhtiyaç programında istenen otopark sayısı:
    Genel bina ihtiyacı olan ortak otopark: 100 araç,
    Ticari otopark: 350-400 araç, toplamda 450-500 araç.
    Kat planlarında yazan sayıya göre eksik otopark: 161
    Gerçekte olan otopark sayısına göre eksik otopark: 154 (ekipteki otoparktaki araç sayısını yazan kişiye dikkat edin arkadaşlar, resmen intihar bombacısı:) )
    154 araçlık eksik otopark yerini flash bellekte olmayan dwg dosyasından önemsiz bulan jüriye bir alkış almaz mıyız? Alsak ne olacak ki. Emek saygısızları.

  • mserkan says:

    “m2 dağılımı ve ihtiyaç programı düzeni” tasarımcının önerisi ve jurinin takdirindedir. “Eksik belge, parsel sınırı ihlali, yükseklik ihlali” ise kural hatasıdır. Lütfen şu ayrımı idrak ediniz.

  • barancan-dagistan says:

    M.Serkan haklısınız bunlara karşı bir duruşumuz yok.Tasarımcı istediği projeyi önermekte tabii ki özgürdür. Ama kendi (veya belediyenin) oluşturdukları ihtiyaç programına uymayan bir projeyi ödüllendirerek juri sizce de o sıkışık ihtiyaç programına yerleşmeye çalışarak zaman ve enerji harcayan onlarca projenin emeğine saygısızlık etmemiş midir ?

  • mserkan says:

    Barancan Dağıstan, öncelikle “değerlendirmeye uygun” projeler belirlenir. Sonrasında juri bu projeler arasından seçimini yapar, burada makul oranda insiyatif alabilir. Zemin kat programı fazlasıyla sıkışık olan yarışmada kimi projeciler uygun gördükleri düzenlemeyi önerilerine aktarmışlar ve jurinin görüşüne bırakmışlar. Jüri ortak kararla proje özelinde, projeye katacağı değer bağlamında programı esnetebilir. Sıkışık programa göre proje teslim etmiş birisi olarak ben burada bir dert görmüyorum. Dert kural hataları yapıp sonrasında burada “bizim projemiz neden değerlendirilmedi, ödül alan projeler eksiklerle dolu” yazanların söylemlerinde. Madem bu kadar eminsin, güveniyorsun kendine, zahmet edip kolokyuma gelsen ve juriyle paylaşsan sorununu derler……

Bir yanıt yazın