Eşdeğer Mansiyon, Sivas Kızılırmak ve Çevresi Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

Kent Kuşağı: Kızılırmak


İlkesel Yaklaşım

Zamanın sınırlarını aşıp gelen bir kentin mekanda sınır tanımayan akarsuyu olan Kızılırmak’ı kentle bütünleştirmeyi amaçlayan bu projede önerilen yaklaşımla Kızılırmak’ın doğal döngüsü ile kentsel yaşamın dinamik döngüsü, kenti adeta bir kuşak gibi kavrayan, kent ve doğanın arakesitinde yer alan yarışma alanında bütünleşmektedir.

Suyun değişen zaman ve mekanlarda farklı biçimler alarak kendini gösterdiği dikkate alınmış ve suyun çeşitli durumlarına tasarımda yer verilmiştir. Kızılırmak ve Mismil Irmağı gibi Kızılırmak’ı besleyen akarsular, yeraltı suyu, yağmur suyu gibi farklı özelliklerdeki suların mekânsal entegrasyonu sağlanırken soğuk iklime sahip Sivas kentinde yağışların beraberinde getirdiği sel, kar, buz gibi mevsimsel döngülerde suyun aldığı farklı durumlar da tasarımın parçası haline getirilmiş, alanın dört mevsim yaşayan bir yer olması amaçlanmıştır.

Kızılırmak, yarışma alanının kuzeybatısında yer alan İmranlı ilçesinden doğarak 11 ili geçtikten sonra Karadeniz’e dökülmektedir. Yarışma alanı tasarlanırken hem alandaki suyun en etkin kullanımı sağlanarak kentsel aktiviteler zenginleştirilirken diğer yandan Sivas’tan doğan Kızılırmak üzerinde yapılacak müdahalelerin diğer şehirlere olumsuz etki oluşturmaması hedeflenmiştir.

Kızılırmak’ın kent sınırlarını aşan, kendi yatağına sığamayan doğasının yapay müdahalelerle engellenmeden kentsel yaşama olan olumsuz etkilerini ortadan kaldıracak doğal çözümler üretmek hedeflenmiştir. Kızılırmak için katı sınırlar tanımlandığında çok değişken olan nehrin tanımlı sınırları aştığı, sınırların yükseltilmesi durumunda ise Kızılırmak’la olan bağlantının koptuğu görülmektedir. Bu durumda doğal yollarla dinamik yapının kontrol edilmesi hem ekolojik açıdan hem de Kızılırmak’ın kentsel yaşama olan katkısı açısından tasarımın temellinde yer almaktadır. Bileşik kaplar kanunu’nda olduğu gibi Kızılırmak’a bağlanan tüm su kaynakları bir sistem oluşturmaktadır. Bu nedenle bu kaynakların kent içerisindeki güzergahları ve Kızılırmak’a bağlantı noktalarını bütün sisteme olan etkisiyle değerlendirmek gerekmektedir. Bu açıdan alanın hem tasarım ve kentsel aktiviteler, hem doğal değerlerin korunması hem de koruma-kullanma dengesinin özel bir yaklaşımla ele alınması sorumluluğunu beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda geliştirilen tasarımın sadece estetik değeri ile değil, etik değerler, tasarım ilkeleri ve uygulama yöntemi ile de bir örnek oluşturacak bir yaklaşım olması son derece önemlidir. Yarışma konusu alan için “Yeşil altyapı” kavramı yarışma alanından başlayarak kent bütününe yayılabilecek ilkeler ve mekânsal çözümler sunmak üzere önerilmektedir.

Yapılan tasarımlarda suyun mevsimsel döngüsü dikkate alınarak doğal ve adapte olabilir mekanlar tasarlanmış, suyun afet kaynağı olarak değil yaşam kaynağı olarak kente katılması sağlanmıştır.

Kentin Kızılırmak dışında var olan su kaynakları sadece Kızılırmak’a bağlanan akarsularla sınırlı olarak değerlendirilmek yerine yağmur suyu, yeraltı suyu da dikkate alınmış, sel olması halinde ani olarak alana akan suyun alandan atılarak selin önlenmesi yerine adapte olabilen bir tasarımla su seviyesinin azaldığı zamanlarda alanın doğal ve rekreatif özelliklerinin korunması amacı ile alanda tutulacak bir kaynak olarak değerlendirilmiştir.

Geliştirilen tasarım yaklaşımı ile suyun aynı zamanda flora ve fauna üzerindeki uzun vadeli etkileri de düşünülerek yarışma alanının gelecekte kent yaşamı için olduğu kadar doğal yaşam için de vazgeçilmez bir alan olacağı öngörülmektedir. Kızılırmak’ın geçtiği Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Aksaray, Çankırı, Çorum, Sinop ve Samsun illerinde Türkiye’deki yaklaşım 70 kuş konaklama alanının 12 tanesi bulunmaktadır. Bu alanlardan biri de Sivas ilinde bulunan “su kuşları temelinde uluslararası öneme sahip sulak alanlar” niteliğindeki Tödürge Gölü’dür. Yarışma alanı da Sivas ilindeki kuş konaklama alanlarından biri olma potansiyeline sahiptir.

Kent Bütününe Yönelik Değerlendirmeler

Kent Makroformu ve Ulaşım


Makroform
Sivas Kızılırmak Çevresi kentsel tasarım projesinde kentsel kurgu; proje alanında yer alan ekosistemlerin işlevselliğinin sürdürülmesine, çok işlevlilik prensibi ile ekolojik, biyolojik, sosyo-kültürel ve yapılı çevre bileşenlerinin tam uyum ve entegrasyonunun sağlanmasına ve kent merkezi ile “sürdürülebilir kentsel hareketlilik” ilkeleri çerçevesinde ilişki kurulmasına dayanmaktadır.

Bu bağlamda, ekosistem işlevselliğinin bozulmadan sürdürülmesinde yörenin ve bölgenin en önemli su kaynağı olan Kızılırmak’ın “su döngüsünün ve akışının” sağlanması, Kızılırmak’ı besleyen doğal yüzey suyu drenaj alanlarının korunması ve bu alanların habitat koridorları olarak tasarlanması sağlanmıştır. Bu alanlara, aynı zamanda rekreasyon fonksiyonu tanımlanmıştır.

Kente ve yarışma alanına bakıldığında zıt kavramların birlikteliğinin yarışma alanını şekillendirdiği görülmektedir. Kızılırmak’ın doğduğu kentin aynı zamanda Kızılırmak’tan etkin bir şekilde yararlanamadığı, Kızılırmak’ın kent içinde birleştirici bir kuşak olması gerekirken bugünkü haliyle kentin iki yakası arasında bir engel, değişken debisi ile doğal afet kaynağı durumunda olduğu, tarihte önemli bir odak olan kenti Türkiye’ye bağlayan kara ve demiryollarının kenti güneybatı-kuzeydoğu yönünde dilimlere ayırdığı kentin doğal açıdan en değerli alanı yakın çevresinde sanayi alanları ve yerleşmelerin yer alıp sel felaketinden etkilendiği görülmektedir. Bu bağlamda proje alanı ile ilgili tasarım hedeflerine ulaşmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için kentsel ölçekte de birtakım kararlar almanın yararlı olacağı düşünülmüştür. Yarışma alanı Kızılırmak’ın kuzeyinde kalan Kent merkezi, ile güneyde yer alan hızlı tren garı, Karşıyaka Mahallesi ile Cumhuriyet Üniversitesi olmak üzere dört önemli odağın arakesitindedir.

Ulaşım sistemi
Proje alanını kent merkezine bağlayan ve kuzey-güney doğrultusunda uzanan en önemli akslar Kayseri ve Bağdat caddeleridir. Bu caddelerden ayrı olarak proje alanının kuzeyinden geçen ve doğu-batı yönüne uzanan E88 Karayolu (Erzincan ve Erzurum Çevreyolu) ise çevreyolu niteliğindedir ve proje alanına erişim açısından oldukça önemli bir karayoludur.

Proje alanının ulaşım açısından en önemli özelliği proje alanının güneyinden geçen ve proje aşamasında olan hızlı tren hattı yer almaktadır. Bu hat ile ilişkili olarak projelendirilen hızlı tren garı ise yoğun yaya hareketliliği açısından odak noktası olacak bir kullanımdır. Gar, garın güneydoğusunda yer alan üniversite alanı ile güçlü ilişki içindedir. Garın kentle ilişkisi ise Bağdat Caddesi üzerinden, öneri tramvay hattı ile ve karayolu ile sağlanacaktır.

İlk olarak Proje alanı ile kentin bütünleşmesinin sağlanması gerekmektedir. Bu amaçla kentin ulaşım sistemi mevcut durum ve meri planlar incelenerek değerlendirilmiştir. Kentteki ulaşım ölçek açısından şehirlerarası ulaşım ve şehir içi ulaşım olarak iki başlıkta, ulaşım türü olarak ise karayolu, demiryolu, bisiklet, yaya ve karayolu toplu taşıma sistemi olarak ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

Şehirlerarası ulaşım
Kent ile Kızılırmak arasında lineer olarak giden şehirlerarası yollara alternatif olarak Nazım İmar Planında olduğu gibi kenti güney ve kuzeyden çevreleyen bir sistem önerilmiştir. Şehirlerarası ulaşımın kent çeperlerine alınması ile daha önce kent içinden geçen şehirlerarası yolların kente hizmet edecek şekilde düzenlenmesi öngörülmektedir.

Şehirlerarası yolların çevreden geçmesi ile şehir içinden geçen Ankara-Erzincan Karayolu (E88), Barbaros Bulvarı ve diğer ana yollar yeşil altyapı sistemini destekleyen ana omurgalar haline gelmiştir. Kızılırmak’a paralel olarak giden bu akslar Kızılırmak’tan yaklaşık 5 m. Yüksekte yer almasına rağmen Taşkın ile ilgili raporlar incelendiğinde Ankara-Erzincan karayolu hemen güneyinde bulunan sanayi yapılarının etkilendiği görülmektedir. Bu yollarda yol en-kesitleri daraltılmamakla birlikte araç izi azaltılarak, bisiklet yolları, geniş kaldırımlar ve yağmur suyu toplama sistemleri önerilmektedir. Sivas-Kayseri karayolu ise kent merkezinden güneye doğru yarışma alanının içinden geçerek gitmektedir.

Şehirlerarası düzeyde diğer bir önemli ulaşım sistemi de inşaatı devam eden hızlı tren hattıdır. Yarışma alanının güneyinde yer alan hızlı tren hattının istasyonu da yarışma alanına sınır oluşturmaktadır. Tren hattı ve topografya yarışma alanını kentin güneyinden ayıran önemli bir sınır olmakla birlikte istasyonun yarışma alanının yanında olması önerilen tasarımın sadece Sivas’a değil, Tüm şehirlere hizmet etme potansiyelini göstermektedir. Sivas’a dışarıdan gelen insanlar için kente giriş kapısı olarak değerlendirilmesi gereken İstasyon yakın çevresinin kıyıdaki kentsel aktiviteler için odak oluşturması tasarımla desteklenmektedir.

Kızılırmak’ta yaşanan sel felaketlerinin etkilediği alanlar Kızılırmak yatağının düzenlenmesi gerektiğini göstermekte, diğer yandan alanın özgün doğal yapısı korunmak ve geliştirmek gerekmektedir. Bu bağlamda ulaşımla ilgili olarak yarışma alanının kuzeyinden bir yol geçmesi planlanmış ve bu yolun en-kesiti de Bir sedde yapısı şeklinde düşünülmüştür. Yolun kuzeyi ve Kızılırmak arasındaki bağın kopmaması için yol kotunun yükseltilmesi yerine yolun güneyinden yol paralel olarak 4m daha düşük kottan geçen, sel anında su tutma görevi üstlenecek, az eğimli (en yüksek eğim %20) olması nedeni ile de diğer zamanlarda ise yeşil alan olarak kullanabilecek bir sedde sistemi tasarlanmıştır.

Kent merkezinden güneye doğru uzayarak yarışma alanında kıyının iki yakasını birbirine bağlayan altı adet ulaşım aksı bulunmaktadır. Bu akslar yarışma alanını birbirinden farklı özelliklere sahip beş odak alanına ayırmaktadır.

Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik politikaları çerçevesinde, proje alanında önerilen yaya yolu, bisiklet yolu, tramvay hattı (Kızılırmak boyunca proje alanı bütününe hizmet edecek şekilde önerilmiştir) ve hafif raylı sistemlerinin tam entegrasyonu sağlanmıştır. Bu bütüncül ve birbirini tamamlayan sistem içinde durak noktaları, bisiklet park alanları ve otoparklar birbirini tamamlayacak şekilde konumlanmıştır. Bu sistem içinde, proje alanının kent merkeziyle, mümkün olduğu kadar raylı sistem ve bisiklet ağı ile bağlanılmasına çalışılmıştır. Bu sistemin kurgulanmasında topoğrafyanın uygunluğu, en kısa rota, kentsel işlevler ve konut alanlarının yoğunluğu belirleyici olmuştur. Ayrıca, kent merkezini ve kentsel gelişme alanlarını proje alanına bağlayacak şekilde yeni otobüs güzergâhı ve hafif raylı sistem hatları önerilmiştir. Sözü edilen toplu taşıma hatlarının (otobüs ve hafif raylı sistem) durak mesafelerinin yürüme mesafeleri içinde planlanmasına özen gösterilmiştir. Bir yandan toplu taşıma sistemlerinin proje alanına teğet olduğu noktalarda planlanan duraklarla, bir yandan da karayolu erişimi için proje alanının kuzey çeperinde tasarlanan sınırlı açık ve kapalı otoparklarla (karayolu erişimini teşvik etmemek için sınırlı tutulmuştur) proje alanının erişilebilirliği yükseltilmiştir. Yukarıda sözü edilen durak ve duraklama noktaları ile örtüşecek şekilde sadece proje alanı içine hizmet edecek şekilde çalıştırılacak olan tramvay durakları önerilmiştir.

Raylı sistemler
Kentin yarışma alanına kolay ulaşımının sağlanması için en etkin ulaşım sistemlerinden biri olan raylı sistemin farklı türleri önerilmektedir. Alandaki hızlı tren ve konvansiyonel tren dışında kent içinde doğu ve batıda yer alan alanları da kapsayacak şekilde bir tramvay sistemi önerilmiştir. Önerilen sistem kent içinde doğu-batı doğrultusunda uzanıp yarışma alanının doğu ve batısından geçecek şekilde kentten güneye doğru inmektedir. Yarışma alanının iki ucundan geçen tramvayla bu noktalarda kesişen ve yarışma alanının tamamına hizmet eden bir hafif raylı sistem planlanmıştır.

Arazi Kullanım
 

Kentin genel planında topografyanın şekillendirdiği bir makroform belirginleşmektedir. Kızılırmak havzasına doğru genişleyen kentin taşkınlardan etkilendiği görülmektedir. Kent içerisinde Kızılırmak’ı besleyen akarsular doku içerisinde kaybolmuş durumdadır. Kentin doğu ve batısında yer alan sanayi alanlarına ek olarak yarışma alanı ile E88 (Ankara-Erzincan Karayolu) arasında sanayi alanları bulunmaktadır. Nazım imar planında Kızılırmak yakın çevresinde genellikle orta, kısmen de yüksek yoğunlukta konut alanları bulunmaktadır. Kızılırmak’ın kuzeyinde mevcut durumda tarım alanı olan alanların orta yoğunlukta konut alanı olarak planlandığı görülmektedir. Kızılırmak ile E88 Karayolu arasındaki alan hem Kızılırmak havzası içinde olmasından dolayı taşkın riski açısından hem de mevcut tarım alanlarının korunması açısından düşük yoğunluklu ekolojik yerleşimler olarak düşünülmesi, bu alanda sanayi fonksiyonuna yer verilmemesi, sürdürülebilir bir kent gelişimi için yararlı olacaktır.

Kızılırmak’ı besleyen akarsuların da yakın çevresinde yapılaşmanın kontrollü olması ve akarsu hatlarının açık ve yeşil alan olarak düzenlenmek suretiyle geçirgen yüzey miktarının artırılması, yeşil alan oranının yükseltilmesi sağlanacaktır.

Arazi kullanım ve yapılaşma koşulları açısından kent dokusu Kızılırmak kıyısı, Kızılırmak havza içi, Tarihi kent dokusu ve Yeni kent dokusu olmak üzere dört ana bölgede ele alınabilir. Kızılırmak kıyısıyla doğrudan ilişkili olan alanda yapılaşma son derece kısıtlı olup doğal niteliği korunmalıdır. Kıyı ile E88 karayolu ve Hızlı tren hattı arasında kalan 2. bölgede ise düşük yoğunluklu, su döngüsüne adapte olabilen ekolojik yapılardan oluşan bir doku oluşturulması, tarımın doku içinde kentsel tarım ve bahçelerle varlığını sürdürmesi kıyı ile kent merkezi arasında bir geçiş bölgesi olması rolünü güçlendirecektir. Tarihi kent merkezi ve sit alanlarının olduğu 3. bölgede ise geleneksel kent dokusu korunmalı ve Kızılırmak ile bağlantılar güçlendirilmelidir. Diğer alanlarda ise genel tasarım ilkeleri doğrultusunda tüm su kaynaklarının etkin şekilde kullanımına izin vermek koşulu ile yapılaşma yoğunluğu diğer bölgelere göre daha esnek olabilir.

Yeşil Alan Sistemi

Mevcut kent dokusunda yeşil alanlar parçacıl ve yetersiz olmakla birlikte kent morfolojisi süreklilik içinde ve akarsularla bağlantılı bir yeşil sistem kurmaya olanak verecek bir potansiyel sunmaktadır. Kızılırmak, kenti doğu-batı yönünde geçerken, diğer akarsular Kızılırmak’ı kuzey-güney yönünde geçerek kentte tüm yönlerde süreklilik gösteren bir sistemin temel strüktürünü oluşturmaktadır. Bu akarsuların tamamının kentsel mekan ve yaşama aktif katılımı öncelikli ilkelerden biri olmalıdır.

Hidroloji

Yarışma alanı yakın çevresinde Kızılırmak’ı besleyen birçok akarsu bulunmaktadır. Soğuk ve karlı kışları ile bilinen kentte suyun sadece Kızılırmak nehrinde aranması yerine suyun her yerde olduğu bilinciyle ve bu projede önerilen yeşil altyapı sistemi ile en etkin şekilde kullanılabileceği düşünülmektedir. Diğer yandan dünyadaki su kaynaklarının kısıtlılığı da düşünüldüğünde kentteki suyun etkin kullanımı son derece önem kazanmaktadır. Böylece yeterli suya ve doğal değerlere sahip olan yarışma alanı aynı zamanda faunayı da çekecek ve diğer canlılar için de yaşanabilir ve son derece zengin bir alan olabilecektir.

Bu akarsu düzenleme çalışmasında “Kızılırmak ana yatağı üzerine bir regülatör konarak su alınması veya debinin kontrol edilmesi” seçeneği değerlendirilmiş, ancak aşağıda kısaca özetlenen nedenler dolayısıyla uygun bulunmamıştır:

1. Bilindiği üzere Kızılırmak suyu, akarsuya ismini verdiği üzere oldukça yüksek konsantrasyonda askıda katı madde taşımaktadır. Bu malzeme özellikle incedir (çoğunlukla 0.07 mm>d>0.001 mm). Kızılırmak ana yatağı üzerinden alınacak suyun bu katı maddelerden çökeltme havuzları ve/veya filtreleme marifeti ile arındırılması son derece zahmetli ve pahalı bir işletme pratiği olacağı gibi, bu işlem için gerekli tesisler akarsu yakınında çok fazla yer işgal edecektir.

2. Yukarıdaki 1. madde ile paralel olarak, regülatörün hemen yukarısında suyun yavaşlaması ile bu bölgede önemli miktarda katı madde birikmesi görüleceği aşikârdır. Bu malzemenin regülatörün memba tarafından sıklıkla sıyrılarak temizlenmesi maliyetli bir işlem olup, eğer düzenli olarak yapılamazsa regülatörü kullanılamaz hale getirebilecektir.

3. Akarsularda katı madde taşınımı çok hassas bir doğal denge üzerine bina edilmiştir ve bu denge çok kolay bozulabilmektedir. Kızılırmak nehri ana yatağı üzerine regülasyon konulması ile tutulacak katı madde yüzünden, regülasyon kesitinin mansabındaki suyun katı madde taşıma kapasitesinin artması ve bu bölgedeki nehir yatağında oyulma ve erozyon problemi ile karşılaşılması riski çok yüksektir. Bu riskin önüne geçilebilmesi için bir katı madde by-pass sistemi inşa edilmesi gerekecektir ki, böyle bir sistem oldukça komplike, kurulumu çok zor ve işletilmesi çok yüksek maliyetlidir.

4. Kızılırmak nehrinin ortalama ve maksimum debileri arasındaki farklar göz önüne alındığında akış rejiminin oldukça düzensiz olduğu görülmektedir. Böyle düzensiz nehirlerde regülatörle akış kontrolü sağlanması özellikle ekstrem yüksek debilerle (taşkın debileri ile) karşılaşılması durumunda su basması riskini katlamaktadır.

Bu çalışmada düşünülen alternatif akarsu düzenlemesi çözümü ise iki aşamalıdır:

1. İlk aşamada Mismil Irmağı ile Kızılırmak’a taşınan çok daha berrak ve tatlı (daha yüksek kalitede) suyun Kızılırmak ana yatağı ile birleşmeden hemen önce hidrolik kapaklar marifeti ile kontrollü biçimde akarsu düzenleme bölgesine alınması ve kullanılması söz konusudur. Mismil Irmağı’nın debisi yüksek iken bu suyun bir kısmı alınacak ve düzenleme alanından geçirilerek ana yatağa daha aşağıda bir noktadan verilecektir. Derenin debisinin düşük olduğu kurak ve sıcak mevsimde ise halihazırda akarsu düzenleme alanına alınmış olan su 1 m3/s kapasiteli pompaj sistemi ile kendi içinde sürekli sirkülasyona tabii tutulacak, bu sayede akarsuyun su kalitesi uzun süre korunabilecektir.

2. Çözümün ikinci aşaması ise, belli noktalarda Kızılırmak ana yatağının sağı ve solunda teşkil edilecek farklı özelliklerde göletler ve bu göletler arasında teşkil edilecek adacıklar ile akım enkesit alanının çok fazla değiştirilmeden doğal bir regülasyon sağlanmasıdır. Bu sayede zengin su ekosistemi ile rekreatif alanlar ortaya çıkmakla kalmayacak, aynı zamanda yüksek akım (taşkın) hidrograflarının geçişi sırasında göllerin dolması-boşalması ile mansap bölgesinde doğal bir taşkın kontrolü de sağlanmış olacaktır.

Planlama ve Tasarım Stratejileri

Yarışma alanının Kızılırmak üzerinde olduğu ve doğal çevre açısından önemli potansiyeller barındırdığı görülmektedir. Bu nedenle önerilen tasarımlarda ihtiyacı karşılamakla beraber aşırı yapılaşma yapmaktan kaçınılmış, mimarinin doğayla bütünleşen bir karakter sergilemesi hedeflenmiştir. Alanın planlanmasında ana arterlerle bölünmüş olan kent dokusunun akarsular, kentsel donatılar ve ticaret kullanımları ile bütünleştirilmesi sürdürülebilir gelişme için en önemli ilkelerden biridir. Diğer bir husus da alanda özel araç kullanımını özendirmeyip toplu taşımayı ve bisiklet kullanımını destekleyen çözümler önerilmesidir. Alan sınırında tasarlanmış otopark alanları topografik yükseltiler arasına yerleştirilmiş, görsel açıdan araçların rekreasyon alanını olumsuz etkilememesi sağlanmış, aynı zamanda otoparklar da sedde sistemi ile entegre ve özgün bir tasarım haline getirilmiştir.

Alanın rekreasyon ihtiyacını karşılama fonksiyonu ile doğal dengenin sürdürülmesi arasında hassas bir denge kurulmaya çalışılmıştır. Açık alan tasarımı yapılırken aşağıdaki ilkeler belirleyici olmuştur:

Kent Kuşağı Bütünleşik Sistem Yaklaşımı

Proje alanında mekansal karakter belirlenirken suyun varlığı ve mimari ile bütünleşmesini sağlamak amaçlanmış, aşırı yapısal müdahalelerle su akışını kontrol etmek yerine suyun doğal davranışına minimum düzeyde müdahale ederek su akışını doğal yollarla düzenleyip mimariye dahil etmek hedeflenmiştir.

Farklı formlarıyla her yerde bulunan su gibi açık aktivite alanları ve mimarinin de iç dış mekanı ayırıcı katı sınırları olması yerine geçirgen bir yapıda olması, kullanıcıyı içine çeken açıklıklarla, kapalı-yarı açık-açık mekan sürekliliği ve birbiri içine geçmiş yapısı ile özgün mekânsal deneyim sunmak ve tasarım alanının etkin kullanımını sağlamak amaçlanmaktadır. Önerilen yapılarda alandaki konum ve bina kullanımlarıyla da ilişkili olarak suyu ve kullanıcıyı birlikte davet eden, hem suya temkinli yaklaşarak güvenli bir mekan oluşturan hem de suya olabildiğince yakın olup suyu yaşayan bir tasarım yaklaşımı benimsenmiştir.

Projede mimari senaryo taşkın durumuna yönelik geliştirilmiştir. Kolonlar üzerinde yükselen yapılar ve yapısal peyzaj kararları ekolojik akış ve döngüyü bloke etmeyecek şekilde kurgulanmıştır.

Kızılırmak nehri ve çevresinin tasarımında doğal değerler korunurken, rekreatif kullanıma açılması ve rekreatif kullanımın yaratacağı tahribatın minimizasyonuna yönelik yapısal elemanlar tasarlanmıştır. Kızılırmak nehri ve çevresinde rekreatif kullanımdan etkilenen/etkilenecek dört peyzaj unsuru: Toprak/kum, tatlı su, vejetasyon, yaban hayatıdır. Proje kapsamında yapılan planlama dâhilinde mesire alanları, plaj alanı, çarşı ve kültür zonları, koruma alanı, önerilen dolaşım ile kullanıcıları sınırlandırırken, koruma stratejilerini güçlendirmektedir.Plan dahilinde nehir çevresinde önerilen yapısal alt ölçekli kapalı ve açık alanlar [wc, duş, rekreatif deck, ahşap iskele ve dolaşım elemanları, kafe, büfe,] ve üst ölçekli yapı kompleksleri [kent müzesi,kapalı spor alanları,kültür merkezi, restoran, halkevleri ve ticari birimler] büyük ölçekli sistemler arası geçişe (rüzgar, kum, fauna, tohum taşınması) olanak verecek/ekolojik bariyer yaratmayacak şekilde tasarlanmıştır.

Ulaşım Sistemi Önerisi

Yarışma alanındaki arazi kullanım dağılımı ve ilişkili yapıların konumu belirlenirken mevcut durum ve Nazım İmar Planında belirlenmiş olan donatıların konumu, fonksiyonel süreklilik sağlanarak kıyının iki yakasını birleştirme gereksinimi, suyun kentsel yaşama katkısı dikkate alınmıştır.

Toplu taşıma aksları ile yarışma alanı ve kent merkezi yeşil sistem, donatılar ve ticaret aksları üzerindeki yollarla birleştirilerek alanın kentle entegrasyonu sağlanmıştır.

Mimari Tasarım

Projede mimari senaryo taşkın durumuna yönelik geliştirilmiştir. Kolonlar üzerinde yükselen yapılar ve yapısal peyzaj kararları ekolojik akış ve döngüyü bloke etmeyecek şekilde kurgulanmıştır.
Kızılırmak nehri ve çevresinin tasarımında doğal değerler korunurken, rekreatif kullanıma açılması ve rekreatif kullanımın yaratacağı tahribatın minimizasyonuna yönelik yapısal elemanlar tasarlanmıştır. Kızılırmak nehri ve çevresinde rekreatif kullanımdan etkilenen/etkilenecek dört peyzaj unsuru: Toprak/kum, tatlı su, vejetasyon, yaban hayatıdır. Proje kapsamında yapılan planlama dâhilinde mesire alanları, çarşı ve kültür zonları, koruma alanı, önerilen dolaşım ile kullanıcıları sınırlandırırken, koruma stratejilerini güçlendirmektedir. Plan dahilinde nehir çevresinde önerilen yapısal alt ölçekli kapalı ve açık alanlar [wc, duş, rekreatif deck, ahşap iskele ve dolaşım elemanları, kafe, büfe,] ve üst ölçekli yapı kompleksleri [kent müzesi, kapalı spor alanları, kültür merkezi, restoran, halkevleri ve ticari birimler] büyük ölçekli sistemler arası geçişe (rüzgar, kum, fauna, tohum taşınması) olanak verecek/ekolojik bariyer yaratmayacak şekilde tasarlanmıştır.

Peyzaj Sistemi Önerisi

Projede önerilen peyzaj sisteminin temeli su ve suyun ürettiği ekolojik birimlerin farklı aktivitelere temel oluşturan bir altyapı olarak kullanılması fikrine dayanmaktadır. Bu kapsamda Kızılırmak Nehri dinamik yapısına adapte olan peyzaj sisteminin kurgulanması projeyi şekillendiren temel hedeflerden biridir. Proje kapsamında önerilen peyzaj sistemini tarif eden tasarım stratejileri başlıklar halinde aşağıda belirtildiği gibidir:

1. Üretken Peyzaj Alanları: Mevcut durumda baskın arazi kullanım modeli olarak alana kimlik kazandıran tarım dokusu proje kapsamında farklı aktivite yüzeyleri ile kesintiye uğrayan ve yer yer kurguya dahil olan üretken peyzaj yüzeyleri olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu peyzaj yüzeyleri kentsel tarım, kent bahçeleri, meyvelikler gibi farklı içeriklerde kooperatifçilik prensibi ile yerel ölçekte üretime hizmet eden önemli odaklar olarak önerilmiştir. Proje kapsamında ürünlerin kullanıcı ile buluşması proje alanı içerisinde önerilen organik pazarla sağlanması öngörülmüştür. Üretim ve satış hizmetlerinin bütünleşik bir peyzaj sistemi içerisinde kurgulandığı kentsel tarım alanları yerel halkın katılımını destekleyen bir işletim modeli üzerinden hayata geçirilecektir.

2. Çeşitlenen kıyı tipolojileri: Proje alanı boyunca tek bir tip kıyı kesiti ile tahkim edilen Kızılırmak dere boyunun kullanıcıların su ile temasını arttırmak üzere çeşitlenen mekansal içeriklerle yeniden şekillendirilmesi bir diğer tasarım stratejisi olarak değerlendirilmiştir. Nehir boyunca önerilen kara ve su arakesitinde doğal kıyı ve yapısal kıyı olmak üzere iki temel tipoloji ve basamak, iskele, rampa, duvar, şev vb. alt tipolojiler üretilmiştir. Tipolojilerin üretilmesinde temel hedef su ile ilişkinin güçlendirilmesi, suyun deneyimlenmesi ve taşkın kontrolünün sağlanmasıdır.

3. Bağlantısallık: Önerilen projenin kentle ve yakın çevre ile olan ekolojik bağlarının güçlendirilmesi ve yeniden tanımlanması amacı ile Kızılırmak’a açılan ve kente doğru sızan dere kolları potansiyel koridor alanları olarak değerlendirilmiştir. Kent içinde kanala alınmış ve yer altında kalan derelerin yüzeye çıkarılması ve derelerin doğal yatağına dönüştürülmesi ile oluşturulacak yeşil koridorlar ile Kızılırmak ve kent merkezi ve yakın çevresi birbirine ekolojik açıdan bağlanmış olacak ve yeni oluşturulan koridorlar karşılaşılabilecek sel olaylarına karşı dirençli peyzaj alanlarının gelişimine katkı sağlayacaktır.

4. Biyolojik Çeşitlilik: Önerilen tasarımın biyolojik çeşitliliğe olan katkısı önemli bir tasarım stratejisi olarak değerlendirilmiştir. Önerilen ekolojik birimler içeriğinde yer alan bitki türleri Sivas iline özgün doğal bitki türlerini temsil eden tür gruplarından seçilmiştir. Proje kapsamında önerilen korular ve bahçelerin içeriğinde yer alan bitki örtüsü, hem biyoçeşitlilik anlamında alanı zenginleştirmekte hem de kullanıcılara yerel ekoloji ve doğal bitkilerin tanıtılması, bilgi sağlanması ve ekolojik bilincin arttırılmasına hizmet edecektir.

5. Yeşil altyapı: Kızılırmak Nehri’nin kente olan entegrasyonu yeşil altyapı planlama ilkeleri doğrultusunda ele alınmıştır. Proje kapsamında yeşil altyapı mekan, mahalle ve kent ölçeği olmak üzere üç farklı seviyede hiyerarşik olarak ele alınmıştır. Önerilen sistemde Kızılırmak Nehri en büyük ekolojik koridor olarak ele alınmış ve kente uzanan dereler söz konusu ekolojik değeri kent merkezine bağlayan koridorlar olarak işlevlendirilmiştir. Kent içinde yer alan parklar koridorlarla birbirine bağlanan yeşil düğümler, kentsel altyapılarla parçalanan küçük ölçekli tanımsız pasif yeşil alanlarda adım taşları olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda proje alanının içinde bulunduğu tarımsal matrix içinde nehrin kente, mevut yeşil alan varlığına yönelik yapılacak müdahaleler ile bağlanması öngörülmüştür. Ölçek hiyerarşisinde proje kapsamında önerilen mimari yapılar gerek çatı yüzeylerinden gerekse sert zeminlerden yüzeysel akışa geçen yağış suyunun depolanmasına hizmet edecek yağmur suyu yönetim sistemini içerecek şekilde tasarlanmıştır. Açık mekan kurgusuna dahil olan yağmur bahçeleri ve otoyol boyunca önerilen sedde sisteminin bir parçası olarak tasarlanan ve kesintisiz olarak proje alanının kuzeyi boyunca uzanan biyolojik hendek kentsel yüzeylerden kaynaklanan yüzeysel akış suyunun toplandığı doğal yüzeyler olarak tasarlanmıştır. Bu şekilde elde edilen kentsel su proje alanında önerilen biyolojik arıtma göletlerinden geçerek Kızılırmak Nehrine ulaşması sağlanmaktadır.

Kızılırmak’ın iki yanı seddeli lineer bir kesit yerine su akışını düzenleyen ve su kalitesini artıran göletler ve kanallardan oluşan bir sistem olarak tasarlanmıştır. Suyun birikebileceği alanlar kıyıdan uzaklaştıkça farklı özellikler ve kullanımlara sahiptir. Göletler, zaman zaman su altında kalabilecek çayırlık alanlar ve oyun-spor alanları gibi alanlar, yarışma alanının kuzey sınırını oluşturan yol boyunca önerilen eğimli sedde peyzajı ile tasarımlarla su taşkınlarının önlenmesine yönelik alternatif bir yaklaşım geliştirilmiştir.

Kızılırmak Mekansal Gelişim Senaryosu

Etaplama Sistemi

Projenin tamamlanması üç aşamada gerçekleşecektir. Alanda tanımlanmış olan beş odak alanında ardışık olarak projenin ilerlemesi yerine uygulama kolaylığı ve hızı, odak alanların içeriği, kentlinin ihtiyacı ve ekolojik yaklaşım çerçevesinde ilk dönemde doğal çevrenin düzenlenmesi ve uzun dönem sürecek süksesyon sürecinin ilk aşamasının başlaması, rekreasyon aktiviteleri için gerekli fonksiyonların aktif hale getirilmesi uzun dönemde de bir yandan alanın belirli bölümleri aktif olarak kullanılırken doğal alanların olgunlaşması için süre sağlanmış olacaktır.

1. Aşama: 0-5 yıl

İlk 5 yıllık dönemde arazi modelajı, çeper bitkilendirme, ana ulaşım sirkülasyonunun planlanması, Kentsel odak alanı, piknik alanı ve kentsel tarım alanının tamamlanması beklenmektedir. Gar meydanı, hafif raylı sistem hattı, kavaklık gibi bazı alanların plantasyonu bu aşamada gerçekleşecektir.

2. Aşama: 5-10 Yıl

Sulak alan park doğu yakası ve spor alanları bu dönemde tamamlanacaktır. Ekolojik eğitim bahçeleri ve Permakültür eğitim merkezi gibi eğitim fonksiyonları bu dönemde aktif hale gelecektir. Bu fonksiyonlarla da ilişkili olarak meyvelikler, meyvelik park, fidanlık ve satış serası alanları hayata geçecektir.

3. Aşama ise 10-15 yıllık dönemi kapsayan ve sulak alandaki ekosistemin olgunlaştığı dönemi kapsamaktadır. Bu alanda sulak alan park hayata geçecektir. Su müzesi ve bitki sergi havuzları, Karaçam korusu ve manzara seyir yapısı ve platformu gibi alanlar olgunlaşan doğal yapı ile birlikte kullanılmaya başlayacaktır.

Mekansal Tasarım İlkeleri ve Program

Su ile Birlikte Tasarım

Su tasarımın her noktasında varlığını hissettirmektedir. Suyun farklı durumlarına göre yapılar kıyıdan geri çekilme, sel olasılığına karşı zeminden yükselme, suyu yapının içine alarak suyun yapıdan geçmesini sağlama gibi farklı mekansal çözümlerle yarışma alanının suyla görsel, işitsel, dokunma gibi farklı duyuları bir arada yaşandığı zengin mekanlar sunmaktadır. Suyun farklı mevsimlerdeki değişken debileri dikkate alınarak değişkenliğin doğal yollarla azaltıldığı alanlar ile Kızılırmak’ın dinamik döngüsünün görüldüğü adapte olabilen mekanlar alternatif sunan mekanlar olarak tasarlanmıştır.

Süreç Temelli Tasarım

Proje kapsamında tarım alanlarının rekreasyon alanına dönüşümü süreç odaklı bir tasarım yaklaşımını gerekli kılmaktadır. Proje kapsamında süreç temeli üzerinden 11 farklı tip ekolojik birim önerilmiştir. Önerilen her ekolojik birim farklı bir aktivite grubuna hizmet eden doğal bir altyapıyı sunmaktadır. Çayır, korular, kavaklık, çeper bitkilendirme, Sazlıklar, Sulak alanlar, dere kenarı vejetasyonu, kentsel tarım alanları, meyvelikler, kent bahçeleri, ekolojik eğitim bahçeleri ve gezi rotası ağaçları her biri yerel bitki türlerinin kullanıldığı alanladır. Bitki komünitelerinin aman içerisindeki değişimi prensibi projede bitkilendirme senaryosunun temeli olmuştur. Kentsel tarımı kent bahçeleri ve meyveliler mevcut tarım alanlarının izleri ve verimli tarım toprağı kullanılmıştır. Diğer alanlarda bitkilendirme süreç temelli bir yaklaşım üzerinden kurgulanmıştır. Bitkilendirme programı oluşturulurken Sivas’ı karakterize eden step peyzaj karakteri ve fitocoğrafik geçmiş dikkate alınmıştır. Sivas ili’nin iklim ve yükseklik bakımından geçmişte çam ormanı formasyonuna sahip olduğu ancak yüzyıllarca süren antropojenik etkiler ve iklimsel dinamiklerde gözlemlenen değişimler sonucunda orman formasyonunun step formasyonuna dönüşümü projede dikkate alınan önemli bir referanstır. Proje alanının ekolojik geçmişi, geçmişte var olan orman formasyonu, iklim değişikliği gibi parametreler dikkate alınarak proje kapsamında kontrollü süksesyon temelli bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu kapsamda projede kentsel tarım, kent bahçeleri ve meyvelikler dışında kalan tüm alanda 2 yıllık bir süreci kapsayacak olan “ÇAYIRLANDIRMA” çalışmaları ile bitkilendirme programına başlanılacaktır. Alanda mevcut durumda var olan kavak, söğüt gibi türler öncü türler olarak çayırlandırma aşamasında yer alan ağaç türleridir. Çayırlandırma aşaması ile tesis edilecek çayır alanları hem ikincil süksesyon aşamasının ilk etabı olmakla birlikte alanın step karakterini vurgulayan, ve öneri projede serbest performans alanı olarak işlevlendirilmiştir (uçurtma, piknik, dinlenme vb.). Çayırlandırma aşamasında kullanılacak türler Sivas step peyzajını tanımlayan bitki türleridir; Acanthus spinosus, achillea wilhemsii, allium kharputense, allium sativum, Aponogeton, Aquilegia vulgaris, Astrantia majör, Caltha palustris, Campanula rapunculoides, Campanula saxonorum, Celosia argentea, Centaurea solstitialis, Crambe tatria, Crocus sp., Cruciata glabra, Crupina crupinast, Dactylis glomerata, Convulvulus assyricus, Dactylis glomerta, Daphne cneorum, Eranthis hyemalis, Euphorbia sp., Euphrasia pectinata, Gagea villosa, Iris danfordiae, Jasminum officinalis, Papaver rhoeas, Pedicularis comosa, Scrophularia scopolii, Sonchus oleracecus, Sorbus eucoparia, Thymus vulgaris, Vincetoxicum hirundinaria, Artemisia songarica. Çayırlandırma aşamasını takip eden iki yol boyunca alanda bitkilendirme sadece öncü türlerin doğal süreçle alana yayılması yolu ile olacaktır. İkinci yılın sonunda çayır örtüsünün ağaçlandırma işlemleri ile koruluk alanların entegrasyonu işlemi başlayacaktır. Proje alanı boyunca alana özgü türlerle oluşturulacak koruluklar, kullanıcılara piknik alanı, gölgeli mekanlar sunacaktır. Uygulamayı takip eden 50 yıl sonunda ağaçlandırma alanları olgun birer ekosisteme dönüşecek ve proje alanına kazandırılan biyomas ile hem karbon bağlama kapasitesi arttırılmakta hem de alana getirilecek olan bitkilerin kök sistemleri ile yağış sularının toprağa ve yer altı su sitemine entegrasyonu sağlanmakta ve iklimsel açıdan su döngüsüne katkı sağlanmaktadır. Söz konusu etkiler uzun vadede mikroklimatik düzeyde yağış rejimi üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Proje alanında mevcut yapıda bulunan Kavaklar hem öncü tür olması hem de alana özgü bir kimlik kazandırması nedeni ile projede önerilen bir diğer ekolojik birimdir. Önerilen kavak plantasyon alanları düzenli dikim tekniği ile tesis edilen kavak sıralarını içermektedir. Dikim yoluyla oluşturulacak “KAVAKLIKLAR” hem alanda var olan endüstriyel ve tarımsal peyzajı temsil eden bileşenler olarak kurguya dahil olmuştur. Suya doygun toprak koşullarında yetişen Kavaklıklar 10-15 yıllık periyotlarla kesilerek karbon döngüsüne olumlu katkılar sağlayacaktır. 2 yıllık süreç sonunda başlayacak olan ağaçlandırma çalışmaları ile tesis edilecek olan “KORULUK” alanlar alana özgü ağaç türlerini içeren, rekreasyon alanlarının iskeletini oluşturan temel unsurlardır. Bu kapsamda tanımlanan ağaçlandırma bölgeleri Meşelikler (Quercus cerris, Quercus pubescens, Quercus robur) Akçaağaç Koruları (Acer platanoides, Acer negundo) Üvez Koruları (Sorbus domestica), İğde Koruları (Eleagnus angustifolia), Karaçam Korularını (Pinus nigra) içermektedir.Tek tür içeren monotipik korulara ek olarak tür çeşitliliğini içeren koruluklar da önerilmiştir. Projede önerilen Sulak Alan Park Doğu Yakası Mesire alanında önerilen koruluk alanda yer alan Dışbudak (Fraxinus angustifoli), Söğüt (Salix babylonica), Çınar ( Platanus orientalis), Kızılağaç ( Alnus glutinosa) ve bu ağaçalara eşlik eden çalı katmanı ve sazlıklarla birlikte çeşitlilik sunan bir yapı önerilmiştir. Proje kapsamında önerilen bir diğer ekolojik birim olarak sazlıklar dere üzerinde var olan ve önerilen adacıklar için temel peyzaj katmanı oluşturmaktadır. Bu kapsamda Kamış (Phragmites australis), Hasır otu (Thyphia latifolia) türleri kullanılmıştır. Proje kapsamında önerilen sulak alanlar zaman içerisinde olgun sulak alan ekosistemlerine dönüşecek olan koruma öncelikli alanlar olarak kurgulanmıştır. Çayırlandırma aşaması ile başlayan sulak alan gelişim süreci, su ve kara arakesitinde çeşitlenen farklı bitki zonlarının gelişimi ile olgunluğa ulaşacaktır. Sulak alanlara yönelik bitkilendirme programı beş zon dahilinde ele alınmıştır. Lemna minör ve Azolla gibi yüzen bitkilerin yanısıra derin zonda Nymphae sp, Nalumbo lotus, sığ derinlikli zonda Elodea crispa, Hottonia palustris, bataklık zon Typha latifolia, Acorus calamus Calla palustris türleri, ıslak zonda Juncus effisus, Iris sp.,çevre zonunda Salix lasiolepes, Alnus glutinosa, Acer campestre, Cornus alba gibi türler kullanılmıştır. Proje kapsamında tüm alan boyunca kesintisiz bir ağ şeklinde tasarlanan yaya hattı ;Gezi Rotası boyunca kullanılan ağacalar Acer platanoides ve Aesculus carnea kullanılmıştır. Proje alanı sınırlarında uygulanan çeper bitkilendirmelerinde ibreli, yapraklı ve çalılardan oluşan karma bir bitkilendirme paleti uygulanmış ve alanın dış çevre ile olan ilişkileri bağlantısallığı sağlanmış ve aynı zamanda yakın çevrede yer alan kullanımların olumsuz etkilerinin önlenebilmesi için bir tampon zon önerilmiştir. Proje alanında üretken peyzaj yüzeylerinden biri olarak önerilen meyveliklerde elma, armut, ayva badem, iğde gibi türleri içeren tematik meyvelikler önerilmiştir. Meyvelikler ve kentsel tarım alanları ürünlerin toplanma zamanında tüm kullanıcıların isteğe olarak katılabilecekleri ortak bir aktivite olarak Hasat programı ve festivalleri önerilmiştir. Proje sahasında yer alan çıplak kayalık tepe manzara potansiyeli nedeni ile önemli bir odak olarak değerlendirilmiştir. Mevcutta başlatılmış olan Karaçam plantasyonları bu alanda devam ettirilmiş ve tepelik kısım manzara seyir platformu ve Kafe olarak değerlendirilmiştir.

Proje kapsamında önerilen bir diğer önemli ekolojik birim permakültür eğitim merkezi ve bahçeleridir. Permakültür Eğitim Merkezi Cumhuriyet Üniversitesi’ne bağlı AR-GE merkezi olarak yapılandırılmıştır. Merkezin temel hedefi bitki üretimi ve sürdürebilir üretim ve uygulama tekniklerine yönelik araştırmaların yapılması ve kentliye eğitim fırsatının tanınmasıdır. Bu kapsamda merkezin ön tarafında kurgulanan bahçeler, parsel sistemi içerisinde farklı bitki türlerinin ekim-dikim yoluyla yetiştirilebileceği birer deney alanları olarak önerilmiştir. Proje alanında önerilen bir diğer alan satış fidanlığı ve serasıdır. Sadece bitki satışının yapılacağı seralar ve bitki parselleri içeriğinde yer alan bitki türleri ile proje alanında kullanıcıların bitki materyali ile temasa geçebileceği interaktif alanlar olarak tasarlanmıştır.
Kent Bahçeleri proje alanı içinde bir park kurgusu dahilinde yer almıştır. Alanın tarımsal peyzaj izlerine referans veren parselasyon sistemi ve bu sistemi birbirine bağlayan yaya dolaşım ağı mekânsal kurgunun temel elemanlarını oluşturmaktadır. Sisteme dahil olan çocuk oyun alanları, dinlenme alanları ile kent bahçeleri kentsel biyoçeşitliliğe katkı sağlayan, yerel türlerin parselasyon sistemi içinde sergilendiği bir kurgu sunmaktadır.

Yapılandırılmış Topografya ve Sel Kontrol Topografyaları

Sel Kontrol Altyapıları: Proje kapsamında Kızılırmak su dinamiklerinin neden olduğu problemlere yönelik doğal sistemleri ve tasarım arakesitinde önerilen ve farklı rekeasyonel aktiviteleri içeren su kontrol altyapıları önerilmiştir. Bu sistemin temel bileşen sedde sistemidir. Önerilen sedde yol kotu ve dere arasındaki bağlantıyı eğimli bir yüzeyle bağlayan, yükselen su seviyesine adapte olan farklı aktivite yüzeylerini içeren yapılandırılmış bir topoğrafyadır. Söz konusu topoğrafik yüzeyin Kızılırmak’a bakan yüzeyi 1:4 oranında eğimlendirilerek taşkın suyunun kente doğru sızmasını engelleyecek bir bariyer oluşturulmuştur. Seddenin yola bakan yüzeyi yoldan gelen yağmur suyunun toplandığı bir biyolojik hendek olarak tasarlanmıştır. Sel kontrol altyapıları kapsamında önerilen bir diğer bileşen sulak alan sistemidir. Bu kapsamda Kızılırmak Nehri’nin yatağı genişletilmiş, oluşturulan depresyon alanları ile suyun bir hücreden diğerine geçtiği bir gölet sistemi kurgulanmıştır. Farklı işlevlere sahip olan göletler ve aralarında oluşan tepecikler yeni yaşam formlarının gelişimi için gerekli altyapıyı sağlarken, önerilen deck sistemi ile kullanıcılara sulak alan ekosistemin içinde bir deneyim alanı sağlanmıştır. İşlevsel olarak suyun ilk karşılaştığı gölet sediment göletinden geçen su diğer gölete sedimentlerinden kurtulmuş bir şekilde ulaşır. Sığ göletler ve derin göletler sahip oldukları bitki toplulukları ile su biyolojik olarak filtrelenmektedir. Çıkış göletinden ana yatağa kavuşan su kalitesi arttırılmış bir su olarak akışına devam etmektedir. Nehrin karşı kıyısında oluşturulan sulak alan kullanıcıların su bitkilerine yönelik bilgi sahibi olabileceği su bitkileri sergi parselleri olarak tasarlanmıştır. Parsellerin arasına giren ve ayaklar üzerinde giden ahşap iskele sistemi ile toprak yüzeyi serbest bırakılmakta ve suyun hareketine olanak sağlanmaktadır. Su kontrol altyapısı kapsamında değerlendirilen bir diğer alan, proje sahasının doğusunda yer alan Mismil Deresi’nin Kızılırmak’a olan bağlantı noktasıdır. Bu noktada, Mismil deresinin Kızılırmak’a bağlandığı noktaya yerleştirilecek olan kontrol kapağı ve kazı işlemeleri ile derenin yatağı yönlendirilerek kara üzerinde yeni bir peyzaj alanı oluşturulmuştur. Derenin yeni rotasını belirlemek için yapılan kazılar sonucunda elde edilen materyal dere güzergahı boyunca tepeliklerin oluşturulması için kullanılmıştır. Tepeler arasında kıvrılan dere bu alanda yeni habitatların gelişimi için bir avantaj olarak değerlendirilmiştir. Kızılırmak ve Mismil Deresi arakesiti kullanıcıların üzerinde yürüyebileceği bir duvar olarak tasarlanmıştır. Duvarın kara kesiminde kalan bölümü, piknik, su bisikleti, kano, kuş gözlemi, kafe, et lokantası vb. farklı birimleri ve aktiviteleri içeren bir dere kenarı mesire yeri olarak tasarlanmıştır. Sel kontrol altyapıları kapsamında ele alınan bir diğer tasarım alanı kentsel tarım alanlarıdır. Alanın mevut durumuna referans veren tarım alanında, parseller arasında hem yağış sularının hem de sel sularının drene edilebileceği hendek sistemi oluşturulmuştur. Hendekler tarım parseli içerinde yağmur suyunu depolanabileceği açık su haznelerine bağlanmaktadır ve tarım alanları için nehir suyuna alternatif su kaynağı sağlanmış olmaktadır.

Yapılandırılmış Sulak Alan

Nehrin doğasında var olan ve sediment yükünün birikimi sonucunda gelişen sediment adaları zamanla bitkiler tarafından kolone edilmekte ve su canlıları ve kuşlar için yeni habitat alanlarına dönüşmektedir. Dolayısı ile nehir içinde söz konusu adacıkların varlığı ekosisteme olan katkıları nedeni ile değerli bulunmakta ve tasarım stratejilerinden biri olan ada sistemlerinin geliştirilmesi adına referans alınmıştır.

Ekolojik Birimler

Kent ve proje alanı arasındaki ilişki yeşil altyapı planlama yaklaşımı referans alınarak kurgulanmıştır. Bu kapsamda mevcut kent dokusu içerisinde yer alan yeşil alanlar ekolojik açıdan değerlendirilebilecek düğüm noktaları, dereler ve yollar lineer uzanımlı koridorlar olarak Kızılırmak Nehir Sistemine bağlanması öngörülmüştür. Bu şekilde kentsel ölçekte mahalle ve kentsel ölçekte yağmur suyu yönetimine hizmet edecek bir yeşil altyapı sistemi kurgulanmıştır.

Odak Alanları

Proje alanında 5 temel odak alanı bulunmaktadır. Yarışma alanının büyüklüğü ve uygulamasının tamamlanması için gereken süre dikkate alınarak bu odak alanları tasarlanırken moleküler bir sistem geliştirilmiştir. Böylece alanın farklı noktalarında kentin ihtiyaç duyduğu aktivitelere ulaşmak mümkün olmaktadır. Önerilen sistem ile uygulama sırasında yapılacak etaplamaya uygun olarak bir bölge tamamlandığında kentin rekreasyon ihtiyacı temel düzeyde sağlanmaya başlayacaktır. Diğer yandan her bir odak alanının karakteri farklı olduğundan içerdikleri fonksiyonların oranları birbirinden farklılaşmaktadır. Böylece tasarlanan doğal habitat alanı ve doğal su regülasyonunun sağlandığı alanlarda doğal sistemin oluşması için yeterli zaman tanınmış olacaktır.

Proje alanında tanımlanmış olan beş dilimde doğal ve kentsel yapı birlikte yer alırken içerdiği özelliklere göre “Doğa aktiviteleri alanı”, “Koru alanları”, “Hassas sulak alan”, “Kent aktiviteleri alanı”, ve “Sulak alan-mesire yeri” gereksinimlerini karşılamaktadır.

1. Kentsel Tarım Odağı

Bu alan kentsel aktiviteler ve doğanın bütünleşik olarak bir arada varlığını sürdürdüğü alandır. Yapılaşmanın kısıtlı tutulduğu bu alanda kentsel tarım alanı, organik pazar, lunapark ve su sporları adası temel kullanımlardır. Su sporları adası ile kentlinin suyla barışık ve birlikte yaşaması, Kızılırmak’ın çocukların hafızalarında doğal afet yerine eğlenceyi anımsattığı bir tasarım öngörülmektedir. Bu fonksiyonlara ek olarak dinlenme alanları, çocuk oyun alanları, kent bahçeleri, büfeler-WC gibi destekleyici fonksiyonlar bulunmaktadır.

2. Koru Alanları

Bu alan Sivas’ın yerel bitki türlerine uygun olarak ağaçlandırılan ve özellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde yoğun açık alan aktivitelerinin olacağı bir alan olarak düşünülmektedir. Koru alanları kentlinin önemli bir ihtiyacı olan piknik alanları ile açık ve kapalı spor alanları, gençlik kampı, festival çayırı, serbest performans alanları gibi aktivitelerle kente hizmet ederken yerel türlerin doğal ortamında tanıtıldığı biyoçeşitlilik bahçeleri ile aynı zamanda yerel bitki türlerinin tanıtılması sağlanmaktadır.

3. Doğal Odak: Sulak Alan Park Merkez

Bu alan Kızılırmak’ın doğal dinamikleri ve değişken debisinin yine doğal yollarla düzenlendiği bir alandır. Nehir en-kesitinin genişletilerek havuzlar oluşturulduğu bu alanda yapılan tasarım ile birkaç farklı hedef bir potada buluşturulmuştur. Önerilen doğal sel kontrol altyapısı çözümüyle Kızılırmak’ın değişken yapısından kaynaklanan sel felaketleri ve kurak zamanlarda su miktarının azalması şeklinde özetlenebilecek iki temel sorunun önlenmesi sağlanmaktadır. Aynı zamanda sudaki askıdaki madde oranında ani bir düşüş yaşanması önlenerek akarsuyun mansap tarafında debisinin hızlanarak olası erozyon riski azaltılmaktadır. Önerilen bağlantılı havuzlar sistemi ile su kalitesi artırılarak sudaki canlılara daha sağlıklı bir habitat sunulmaktadır. Doğal yollarla düzenlenmiş akarsu akışı ile doğal afetlerin kente olan sosyo-ekonomik zararlarının önlenmesine katkıda bulunulmaktadır. Bu alanlar doğal yapının son derece yoğun olduğu bir sulak alan parkı olarak planlanmıştır. Bu alanda öngörülen ekolojik sistem olgunlaştıktan sonra ulusal düzeyde öneme sahip bir doğal alan olacağına inanılmaktadır.

Bu alanda su ve yaşam ilişkisinin yerinde görülebildiği bir sulak alan parkı yanında bir su müzesi tasarlanmıştır. Yarışma alanının tamamını ve tüm kenti etkileyen bu alanda sel kontrol altyapıları ve biyolojik arıtma havuzları, kent korusu, çayır alanı, kavaklık, spor alanı, sulak alan park ziyaretçi merkezi, su müzesi ve bitki sergi havuzu bulunmaktadır.

4. Kentsel Odak

Kent merkezi, hızlı tren garı ve Cumhuriyet Üniversitesi’nin arakesitinde yer alan bu bölge kentsel aktivitelerin en yoğun olduğu alandır. Buna paralel olarak kıyı en kesiti de diğer alanlara göre daha yapısal bir hatta sahiptir. Kent merkezinden yarışma alanına doğru gelen ticaret aksı ve donatılar sistemi devam ettirilerek bu alanın kuzey kıyısındaki kültürel aktivite alan ve yapıları ile bütünleştirilmiş, bir köprü ile güney kıyıya bağlanılarak hızlı tren garı önünde planlanan gar meydanından geçerek Üniversite alanına bağlantı sağlanmıştır.

Bu alanda yer alan aktiviteler kuzey kıyıda kültür caddesi üzerinde yer alan kent müzesi, Açık hava performans alanı, Kültür merkezi, Kültür meydanı, Sanat atölyesi ve sergi alanları, Halk eğitim merkezi ve serge alanları, ticari birimler, çarşı alanı, çocuk yuvası, kent kütüphanesi, açık spor alanları, çocuk macera alanı, kavaklık ve kent parkıdır.

5. Doğal Odak 2: Sulak Alan Park Doğu Yakası

Bu alan yarışma alanının Paşa Çayırı Mahallesinde yer alan Sivas Kızılırmak Köprüsü’nün kuzeydoğusunda kalan kısmını kapsamaktadır. Mismil Irmağı’nın Kızılrmak’a bağlandığı noktada bir yönlendirme yapısı ile ırmağın yatağı Kızılırmak’tan ayrılarak göletler oluşturulmuştur. Yapılan düzenleme ile bu alan sulak alan ve mesire yeri olarak planlanmıştır. Su bisikleti gibi aktivitelerin de yer aldığı bu alanda kentlinin su ile buluşması sağlanmaktadır. Kıyının güney kısmında ise Üniversite yerleşkesi ile olan ilişki de düşünülerek permakültür eğitim merkezi ve ekolojik eğitim bahçeleri tasarlanmıştır. Alanda ayrıca Kavaklık, meyvelik park, satış fidanlığı ve sera açık spor alanları, su değirmeni, su sporları merkezi, kuş gözlem rotası ve kuleleri, su deneyim köprüsü, bilgilendirme merkezi, kafe, kır restoranı, gazete bayii ve büfeler bulunmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın