4. Mansiyon, Odakule Pasajı Ulusal Tasarım Yarışması

4. Mansiyon, Odakule Pasajı Ulusal Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

İstanbul Sanayi Odası Odakule Pasajı projesi iki ana amaç ekseninde ele alınmıştır. Bunlar, pasajın hem işlevsel hem de estetik olarak mekânsal kalitesinin yükseltilmesi ve güçlü bir simgesel değer kazandırılmasıdır. Proje bu iki temel girdiyi tüm mekana yayılan bir çağdaş heykel ile bütüncül olarak gerçekleştirmektedir. Bu mega-heykel, pasajın tümüne yayılarak bir yandan mekân üretirken diğer yandan da mekânın heykelleşmesini beraberinde getirmektedir. Böylece kentsel tasarım ile çağdaş sanatın bir arada melez (hibrid) ve bütünleşik bir üretim olarak gerçekleştirilmesine örnek teşkil etmektedir. Burada hem mekânsal tasarım beklentilerinin hem de sanatsal plastik değerler ile anlam düzleminin birbirlerini ürettiği bir kurgu yaratılmıştır. Kendi başına ayakta duracak şekilde monoblok olarak tasarlanan heykel, pasaj mekanına ait sınırlandırılmış hacmin içerisine, buraya ait tüm işlevsel beklentilere de cevap verecek şekilde oturmaktadır. Bu açıdan heykelin mekana yerleşimini mücevher hassasiyetinde bir eklemlenme olarak tanımlamak mümkündür. Projenin iki ana amacının nasıl somutlaştığı dört başlık altında özetlenebilir:

1. BEYOĞLU’NUN 4. SİMGE HEYKELİ

Beyoğlu İstanbul’un, Türkiye’nin ve Dünya’nın en önemli kültürel ve sosyal yaşam alanlarından bir tanesidir. Bu özelliğine uygun olarak İstiklal Caddesi’nin iki ucunda ve ortasında; tarihsel sıra ile yapılmış üç simgesel heykel, Beyoğlu’nun omurgası niteliğindeki İstiklal Caddesi’nin bağlandığı üç ayrı meydanda yer almaktadır. Pietro Canonica’nın 1928’de yapılan Taksim Cumhuriyet Anıtı, Şadi Çalık’a ait 1973’de yapılan 50. Yıl Anıtı ve Ayşe Erkmen’e ait 1993 tarihli “Açık Sütün” kendi dönemlerinin toplumsal ve kültürel koşullarına uygun birer sanatsal dile sahiptir. “Yeni Sanayi Heykeli”, İstiklal Caddesi üzerindeki 4. simgesel heykel olarak bu önemli kamusal alanda tüm Dünya’nın hizmetine sunulacaktır. Böylece Cumhuriyetin 100. yılında İstanbul çağdaş bir anıtsal eser ile taçlanacaktır. Bu heykelin hem bağlam hem anlam hem de form açısından tüm Dünya’da bilinen bir çağdaş sanat yapıtı olarak İstanbul ve Türkiye’nin imajına katkı yapması projenin hedefleri arasında yer almaktadır.

2. ÇAĞDAŞ SANAT / MEKANSAL DENEYİM

“Yeni Sanayi Heykeli” kesintisiz yekpare bir mega-strüktür olarak tasarlanmıştır. Heykel 3 eksende (tavan, duvar, taban) hareket etmektedir ve bütünsel bir forma sahiptir. Bu soyut form kendisini taşıyan ve kendi içerisinde geometrik denge, etki ve orana sahip plastik bir eserdir. Çağdaş sanat eseri, sadece imge olarak değil, kullanıcıların mekansal olarak da zaman eksenli deneyimledikleri bir yapıttır. Kullanıcıların ister iki cadde arasında geçiş ister Odakule’ye giriş-çıkış ister açık alanları kullanmak ister çevreden algılamak olsun heykel ile farklılaşan ilişki kurma biçimlerine imkan verir. Özellikle geçiş süresinde kullanıcının hareketi ile farklılaşan imgeler üreten ve kullanıcıların hareketine eşlik eden akışkan bir form bütünlüğüne sahiptir. Heykelin hem formu hem de pasaja ait açık mekan sistemi ile olan ilişkisi, Mimar Kaya Tecimen tarafından tasarlanan Odakule Binası’na saygı gösterecek şekilde ele alınmıştır. Modern mimarlık mirasının bir parçası olan yapının özellikle kütle hareketleri, cephe ve mimari stili değerlendirilerek, heykel; yeni, güncel ve var olan ile uyumlu bir tasarım dilinde geliştirilmiştir.

Buna ek olarak, heykel köpük metal malzemeden döküm olarak üretilecektir. Bu malzemenin sesi emme özelliği, gürültü sorunu olan bu bölgede, mekansal deneyim açısından olumlu etki sağlayacaktır. Heykel’in formunun güneşin hareketine uygun olarak yaratacağı gölge hesabı yapılarak, doğal ışığın mekana mümkün olduğunca ulaşması sağlanmıştır. Su elemanı, diğer iki heykelin zeminlerinde hem yayaların eserlere yaklaşımını kontrol altına almak hem de görsel olarak suyun yansıtma etkisini kullanmak için tasarlanmıştır. Geçiş koridorunu tanımlayan ve bina girişlerinin karşısında yer alan duvar, bir bitki duvarı haline getirilerek, heykelin monolitik etkisi belli bir seviyede dengelenmiştir.

3. GEÇİŞ / ODAK NOKTA / PLAZA

Odakule Pasajı, Tepebaşı ile İstiklal Caddesini bağlayan en önemli yaya geçiş alanıdır. Ayrıca İstiklal Caddesi üzerinde yer alan az sayıda toplanma potansiyeli olan bir mekandır. Projede yaya akışı öncelikli olarak ele alınmış ve tasarımda bu akışkanlığı arttıran, yayanın hem İstiklal Caddesi hem de Meşrutiyet Caddelerinden algılanan, yönlenmenin kolaylaştırıldığı bir yaklaşım benimsenmiştir. “Yeni Sanayi Heykeli”, Atilla Onaran’ın “Göktaşı” ve Salih Acar’ın “Göçmen Kuşlar” heykelleri ile bütünleşik bir kurguyu üretecek şekilde form kazanmaktadır. Üç eser birbirleriyle diyaloğa girmekte ve birbirlerinin etkilerini arttıracak şekilde ilişkisellik kazanmaktadır. Bu bağlamda, İstiklal Caddesi kısmında yayanın her yönden pasaja akışını da sağlayacak şekilde “Göktaşı Heykeli” kolon hizasına kaydırılmıştır. Böylece bu heykel hem mekanı tanımlaması hem de okunurluğu anlamında güç kazanmıştır. “Göçmen Kuşlar” heykeli ise İstiklal Caddesi’ne paralel olarak caddeyi kullananların ve pasajdan geçiş yapan yayaya dönük olarak karşı duvara taşınmıştır. Pasajın, İstiklal Caddesi kısmında kalan mekan, bir plaza gibi işlev görebilecek şekilde tanımlı ve kullanışlı hale getirilmiştir.

4. YENİ SANAYİ / DİNAMİZM / GELECEK

İstanbul Sanayi Odası bir sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü olarak hem toplumsal hem de kurumsal bir perspektif sunmaktadır. Bu bağlamda Dünya’nın Endüstri 4.0’a doğru yola çıktığı bir dönemde Türkiye’nin geleceğine dönük bir vizyon ve gelecek ideali bu mekanın ve simge heykelin anlam düzlemini oluşturur. Heykelin dinamik çizgileri, güçlü duruşu ve üçgenleşen form dünyası bu anlam dünyasına gönderme yapmaktadır. Modern dönemin gökyüzüne yönelen gelişme ideali insanın ihmal edildiği ve bazen ezildiği bir sanayi gelişimini beraberinde getirmişti. Günümüz ve geleceğin sanayisi ise insanı içine alan ve kapsayan bir üretim paradigması içermektedir. Bu yönüyle projede güçlü, dinamik, enerjik, akışkan fakat insan ölçeğini ezmeyen, yatayda algılanabilen bir sanatsal ve mekansal ifade geliştirilmiştir. Heykelde kullanılan köpük metal, hem kalıcı-sağlam-güçlü olması hem de yeni bir teknoloji olması açısından yine heykelin anlam düzlemine katılmaktadır. Heykel, İstiklal Caddesi bölümü, bina giriş kısmı ve Tepebaşı bölümlerinde 3 yarı bükülme ile spiral bir hareket yapmaktadır. Bu 3 hareket günümüze kadar olan 3 Sanayi evresini ifade eder ve oradan geleceğe uzanan ve hareketin sürekliliğini vurgulamaktadır.

ÇEVRESEL TASARIM KARARLARI

Proje alanı İstanbul’un en yoğun yaya hareketinin olduğu bir bölgede yer almaktadır. Buna ek olarak pasaj bu yaya hareketinin ana omurgasını oluşturan büyük bölümü trafiğe kapalı kullanılan İstiklal Caddesi ile Tepebaşı bölgesi arasında bağlantı koridoru niteliğindedir. Tepebaşı bölgesi taşıt ile ulaşılabilir oluşu nedeniyle Odakule Pasajı’nı İstiklal Caddesine açılan ana kapılardan bir tanesi haline getirmektedir. Bu yönüyle projede;

  • Odakule Pasajı’nın tüm mesafelerden algılanabilmesi önemlidir. Bu açıdan hem İstiklal Caddesi’nden hem de Meşrutiyet Caddesi’nden Odakule Pasajı’nın girişi algılanabilir birer kapı haline gelmiştir. Ayrıca teknik havalandırma şaftları 70 cm yüksekliğe çekilerek Tünel yönünden gelen yayaların alanı ve heykeli daha rahat algılamaları sağlanmıştır.
  • Odakule Pasajı’nda yaya hareketi akışkan ve sorunsuz gerçekleşmelidir. Proje, her iki eksende tüm akış yönlerine engelsiz yaya akışını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Buna ek olarak heykelin bütüncül ve kesintisiz sürekliliği yayanın yürüyüş izini sürmesi konusunda kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir.
  • İstiklal Caddesi tarafında yer alan açık mekandaki yeni düzenleme ile Atilla Onaran’ın “Göktaşı” ve Salih Acar’ın “Göçmen Kuşlar” heykellerinin konumları değiştirilmiştir. Peyzaj tasarım kararları ile bu alan küçük bir toplanma mekanı olarak kullanılabilecek şekilde düzenlenmiş, heykeller su öğeleri ile tanımlanmıştır. Böylece pasaj hem akışkan bir geçiş alanı hem de küçük bir toplanma alanı olarak işlev kazanmıştır.
  • Pasajın Meşrutiyet Caddesi tarafında yer alan bölümde yer altı otoparkı sınırında kalan kısım peyzaj düzenlemesi ile oturma işlevinin olduğu daha tanımlı bir mekan olarak ele alınmış, koridoru takip eden kısımdan hem heykel hem de oturma elemanları ile belli bir ölçüde ayrıştırılmıştır.
  • Heykel üç eksende hareket etmektedir ve bazı alanlarda yer döşemesi olarak çalışmaktadır. Odakule’nin girişlerinin olduğu koridor alanında bu etki daha güçlü olarak kullanılarak buranın mekansal olarak daha tanımlı olması ve bir kırmızı halı etkisi yapması amaçlanmıştır. Yine bu geçiş mekanında yer alan duvar bir ‘yeşil duvar’ haline getirilerek doğal bir etki sağlanmıştır. Bu yatay yeşil alan binanın zemin katına da olumlu bir görsel katkı sağlayacaktır.
  • Bölgede gece kullanımı çok yoğundur ve pasaj 7/24 aktif durumdadır. Buna bağlı olarak aydınlatma ile yaratılacak etkiler hesaplanmıştır. Döşemede yönlendirmeye yardımcı aydınlatma elemanları kullanılmış, heykelin aydınlatma ile yarattığı gölge etkileri hesaplanmıştır.
Etiketler

Bir yanıt yazın