3. Ödül, Sivas Kızılırmak Köprüsü Yarışması

3. Ödül, Sivas Kızılırmak Köprüsü Yarışması

Sivas Kızılırmak Köprüsü Ulusal Mimari Proje Yarışması Mimari Rapor

Sivas ve Kızılırmak

Kentler, toplumların tarihin derinliklerinden getirdikleri kültür değerleri ile coğrafya koşullarının buluştuğu sentez alanlarıdır. Diğer bir deyişle tarihinin, kültürünün ve coğrafyasının bir bileşenidir, şehir. Bir Anadolu şehri olan Sivas’ın geniş topraklarının İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinin kesiştiği alanda yer alması ve ilkçağlardan bu yana Hitit, Roma, Selçuklu, Osmanlı gibi önemli medeniyetlerin belgelerini günümüze taşıması, önemle değerlendirilmesi gereken bir konudur. Sert iklimi, bitki örtüsü, akarsuları ve toprak yapısı Sivas’ın kent formunun ve ekonomisinin şekillenmesinde konumu kadar etkili olan diğer faktörlerdir.

Sivas şehri, Cumhuriyet Türkiye’sinin 1960’lı yıllarda başlayan kalkınma-kentleşme stratejilerinde merkezi yönetim (DPT) tarafından Erzurum ile birlikte Doğu Anadolu coğrafyasında bölgesel kalkınma merkezi olarak tanımlanmış ve bu kapsamda ilk imar ana planı 1967 yılında yarışmayla gerçekleştirilmiştir. Ne var ki beklenen sosyoekonomik gelişme yeterli ölçütlerde gerçekleşememiştir. İl bazında Sivaslıların batı metropollerine, özellikle İstanbul Metropolüne göç etmesi hala süre gelen bir olgudur. Kent içinde sınırlı ölçüde gelişen ekonomi-endüstri ve sınırlı ölçüde gelişen nüfus hareketleri ekolojik hassasiyetlerin yaşandığı Kızılırmak havzasında ve tarım alanlarında olumsuz gelişmelere neden olmuştur.

Makro ölçek onaylı 1982 nazım imar planı ve detayları incelendiğinde ise, kentin gelişme eğilimleri bağlamında, ana ulaşım aksları ile desteklenen Kızılırmak vadisinin güney ve kuzey çeperlerinin konut ve sanayi gelişmelerine açıldığı anlaşılmaktadır.

Sivas – Kızılırmak Parkı

Sivas şehri gelişme alanları olumsuz bir biçimde güney de bulunan tarım alanlarına ve Kızılırmak havzasına doğru yönelirken, havza koruma limitlerinde yer yer 500 m’ye kadar inen ortalama 1 km sınırları içinde kalan Kızılırmak kültür parkının korunması kentin geleceği için oldukça önemlidir.

Bu alanda, Güney ve Kuzey Sivas’ı Kızılırmak boyu bir ekosistem bütünlüğü içerisinde buluşturan sosyal-kültürel-rekreatif kullanımların işlevsel bir bütünlük içerisinde planlaması vazgeçilmez bir ögedir. Bu bağlamda, kent ile Kızılırmak vadisi arasında ki ilişkinin güçlendirilerek, ekolojik sürdürülebilirlik, kültürel sürdürülebilirlik ve ekonomik sürdürülebilirlik kavramları kapsamında, Kızılırmak ve çevresinin kent kimliğinde güçlü ve simgesel bir yer edineceği ön görülmektedir. Dolayısıyla bulunduğu konum ile Kızılırmak köprüsü, yaratacağı aktiviteler ile Sivas kentinin geleceğinde oldukça önemli bir rol oynayacaktır

Kızılırmak Köprüsü

Şehrin yeni gelişme stratejileri kapsamında planlanan bulvar, kentin gelecek vizyonunda yer alan Kızılırmak kültür parkının merkezinden geçerek, parkın bütüncül yapısına zarar vermektedir. Bu nedenle tasarım yaklaşımı, yaya ve araç trafiğini düşeyde ayırarak, doğu-batı ve kuzey-güney yönünde Kızılırmak kültür parkının bütünsel yapısını korumak ve araç trafiğini park yaşamından izole etmek olmuştur. Köprünün ilk hedefi sadece bir geçiş köprüsü olmaktan öte üniversite ve şehrin buluştuğu yaşayan bir platform oluşturmaktır.  Yaya ulaşımındaki süreklilik ise köprüde önerilen raylı sistem durağı ile desteklenecektir.

Hadi gidelim gün batımını izleyelim…

Platform kurgusunda yer alan batıya yönlenen seyir terasları, kiosklar ve peyzaj ögeleri ile Park ve Kızılırmak için yeni bir soluk getirilirken, köprünün gelecekte de bir odak noktası olması amaçlanmıştır. Kültür parkının önemli bir parçası haline gelecek olan bu köprü, sosyal ve kültürel anlamda kent parkına ve Sivas’a zenginlik sağlayacaktır.

Sivas Kızılırmak Köprüsü Ulusal Mimari Proje Yarışması İnşaat Mühendisliği Raporu

Bir kamu yatırımı olan Sivas Kızılırmak Köprüsü Projesi’nin inşa maliyetlerinin düşük olması (yaklaşık inşaat maliyeti; kaba inşaat, istinat duvarları ve kazıklı radye temeller toplam: 9milyon TL olarak ön görülmektedir)  ve sürecin hızlı ilerleyebilmesi mimari tasarım ile strüktür tasarımının ortak kararlarındaki en önemli parametrelerinden biri olmuştur. Bu bağlamda köprü genel yapısının açıklıkları mümkün mertebe kısaltılmıştır. Düşey taşıyıcı sistem için 2 orta ayak ve 2 kenar ayak oluşturulmuş,  bu sayede 100m olan boyuna doğrultusundaki uzun açıklık 3 eşit göreli olarak kısa açıklık olacak şekilde bölünmüştür.

Köprü üzerinde oluşan kuvvetleri Kenar ayak ve orta ayaklara aktarırken sadece eksenel doğrultuda yüklenmesi için elestomer mesnetler düşünülmüştür. Eksenel kuvvetlerin zemine düzgün aktarılabilmesi için ise derin kazıklı temeller kullanılmıştır.

Beton demir oranları makul kesitler oluşturmak için kesit boyutları özenle seçilmiş ve düşey taşıyıcı elemanlarda %1,5 donatı oranını geçmeyen taşıyıcılar kullanılmıştır.

Köprü çift katlıdır, bu yapının alt döşemesi ve üst döşemesi kendi içerisinde 4 adet perde duvar ile bölünmüştür. Bu perde duvarlar sayesinde köprü en kesiti 3 adet bölüme ayrılmıştır. 11mlik bu bölümler kutu kesit ataleti oluşturarak hem içerisi kullanılabilir bir hacim hem de ekonomik bir kesit oluşturulmuştur. Yüksek Ataletli kesit kısa doğrultuda 11m uzun doğrultuda ise 33 m geçmektedir. Yapısal sistem 33m yi geçen artgerme kutu kesit için artgerme hesabı ekte sunulmuştur.

 

Köprü kenar ayakları ve orta ayaklarda oluşan kuvvetler kazıklı temelleri olan özel perde duvarlar ile temele aktarılacaktır. Kızılırmak içerisinde bırakılacak orta ayaklar (2 adet) hidrolik akım dikkate alınarak belirlenmiştir. Planda oluşan bu geometrik şekile köprü mühendisliğinde

“Skew bridge deck geometry” adı verilmektedir. Literatürde birçok köprünün yol ana eksen geometrisi ve nehir geometrisi benzer şekilde yapıldığı görülmektedir.

Köprü kesitlerimiz ekonomiktir, kesitlerimizde 130kg/m3 donatı oranı bulunmaktadır. Köprü enkesitimiz kabaca 77m2 dir, köprünün 1 m tülü 10ton inşaat demiri içermektedir. 100m lik köprü için bu rakam 1000ton dur. Beton miktarı ise 7700m3 tür.

Köprü Tabanında servis yüklerinden

  • üst yapıda: 1237kN/m,
  • taşıyıcı perde duvarlar 700kN/m,
  • temel zati ağırlığından 500kN/m
  • Toplam= 2437kN/m düşey yük,

Seçilen Temel Genişliği= 10m 244kPa zemin gerilmesi oluşturmaktadır. Bu değerin nehir yatağında sağlanması oldukça güçtür dolayısıyla sisteme kazıklı temeller ile tasarlanması gerekmektedir. Hem kenar ayaklarda hem de orta ayakların temelinde kazıklı radye temeller öngörülmüştür.

Ekte sunulan hesaplarda köprü ve Nehir ayrıtında tasarlanan istinat duvarı hesapları da sunulmuştur. Bu duvar yükseklikleri bölge geometrisine uygun 9m yüksekliğinde düşünülmüştür. Radye temel taban plakası 120cm, istinat duvarı tabanda 120cm tepede ise 70cm genişliğinde düşünülmüştür. İstinat duvarı geri sahasında 7.5kN/m2 hareketli yük dikkate alınmıştır. Bu duvarın tabanında düşey yükler altında 180kPA lık gerilmeler oluşmaktadır deprem durumunda ise zemin gerilmesi 320kPa lık gerilmeler oluşmaktadır.

Zemin emniyet gerilmesi 250KPa ise bu duvar uygulanabilmektedir, değil ise alternatif çözüm olarak sıra kazıklı bir istinat duvarı veya zemin iyileştirmesi ile inşa edilmesi önerilmektedir.

Yarışma projesinde bulunan tüm yapılar gerek boyutları bakımından gerekse uygulanabilmesi açısından bu raporda ön incelenmiştir ve yorumlarımız mimari grupla paylaşılmıştır. Dolayısıyla yapısal eleman boyutları seçimi ve projenin ana kararlarında ön mühendislik hesaplarımız ve yorumlarımız ile projenin hayata geçirilmesi mümkün bir yapı olmasını hedefledik.

Etiketler

2 yorum

  • omer-yilmaz says:

    Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nü o kadar eleştiriyoruz, bu öneride de tramvay istasyonu köprünün üzerinde. Aynı o konuda aynı ölçüde eleştiriyi hak ediyor. Hem müeelif hem de 3. Ödül’e uygun bulan jüri.

  • ferhat-zeycan says:

    Bir şehirde aracınızla bir ırmağın üzerinden geçiyorsunuz ve ırmağı göremiyorsunuz. Çözüm değil problem olarak dikkatimi çekti proje.

Bir yanıt yazın