3. Ödül, Doğu Anadolu Bölgesi (Muş), 7 İklim 7 Bölge – Mahalle Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması

3. Ödül, Doğu Anadolu Bölgesi (Muş), 7 İklim 7 Bölge – Mahalle Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması

Proje Raporu

Ege göçlerinden sonra ilk kez Asur kaynaklarında adı geçen ve yukarı Dicle Vadisi’ne yerleştikleri bildirilen Muşkiler’den gelmektedir. M.Ö. II. binin ikinci yarısında Orta Anadolu’da Hatti egemenliğine son vererek doğuya doğru genişleyen Muşkiler’in bir kolu Muş yöresine gelerek şehrin temelini atmıştır. Bu medeniyetler zenginliği kentin karakteristiğini oluşturan en önemli kültür değerleridir. Yerleşim düzeni ve sokak dokusu esas itibari ile tipik bir Türk kenti havasını yansıtan Muş’un, konut mimarisinin oluşumunda temel etki, diğer yörelerimizde de olduğu gibi milletimizin örf ve adetlerinden kaynaklanan hayat tarzı ve ihtiyaçlarıdır. Ayrıca gelenekleri, iklimin ve coğrafyanın zorlayıcı gerekleri de bu oluşumdaki diğer etmenlerdir. Bölgedeki diğer illerin yerleşimlerine benzeyen sokak dokusu içinde yer alan evler, genellikle havuş (avlu) gerisinde yükselen iki katlı yapılardan ibarettir. Eski Muş evleri genel plan şemaları itibarı ile kendisine yakın şehirlerdeki (Doğu ve Güneydoğu Anadolu) evlerle paralellikler göstermekle birlikte mekan isimlendirmelerinde yer yer farklılıklar göstermektedir. Sokakla bağlantılı cümle kapısından geçilerek girilen “havuş”un yanında tandırlık, erzak deposu ve çardak görevi gören ağaç altı oturmalıklar yer almaktadır.

Proje alanı;

Kentin dışında ama kentten gelen ana ulaşım aksı ile kesiştiği noktada kentin gelişim alanı olma potansiyeline sahiptir. Tarihsel süreklilik ve kültürel sürdürülebilirlik planlamanın temelini oluşturmuştur. İlkesel ve kentsel tasarım kararlarında alan bütüncül planlama yaklaşımı ile tüm kent düşünülerek tasarlanmıştır. İlkesel tasarım şemasında tarihi, kültürel değerler önemli veriler olarak değerlendirilmiştir. Projede bu verilerin meydan konseptinde özümsenerek kentliye sunulması hedeflenmiştir. Kentin makroformu ile tutarlı fiziksel ve sosyal bütünlük sağlanmış, geçmişi geleceğe taşıyan çağdaş bir tasarım önerilmiştir. İlkesel tasarım ölçeğinde kent bütünlüğünün korunması, kentin içerisinde rotaların oluşturduğu sokaklar; insana dair kavramların, eylemlerin zamanla oluşmuş duraklar meydan, oluşumu devam etmekte olan bir organizmadır mahalle. Bir anlamda mekanların ördüğü ilişkiler ağıdır mahalle ve kent. Bu ilişkiler ağı içinde, kıyısında kalan her alan kentleşme potansiyelini içinde barındırır. Dinamik, sınırsız, büyük, gerçekte var olmayan hayalin, algılanabilir, biçimsel mekana dönüşümü; bir anlamda var olan doğal örtünün izlerinin, ana strüktüre dönüşmesi, alanı kentselleştirebilecek ilk müdahale o yöreye, coğrafyaya ait var olan izleri taşımış olmaktadır.

Tariflediği izin doğrultusunda yürümeye dayalı kesintisiz bir rota çizmektedir. Yürüme eylemi uygun bir yer bularak durmaya hazırdır. Bu aksların, takılı meydanlarla kesintiye uğratılması, mevcut rota dahilinde farklı programatik alanların oluşmasını sağlıyor. Çevreleyen yapılar mahalle ve meydan arasında bir arayüz oluşturuyor. Süregelen hareket ve duraksamalar hattı, formel yapısını metaforik olarak, mahalle içinde duraklama dinlenme alanları ile sonlanarak toplumsal mekanı kurguluyor. Proje alanı; planlanan komşu mahalleler ile birbirine bağlanan ana strüktürden bağımsız olarak konumlanan kamusal yapılar, ve çevresindeki izlerle, kent belleğinde landmark olabilme potansiyelini taşırken, kente dair bir imge bırakacaktır.

Kamusal alanlar ve yaşam alanlarının alt yüzeyindeki gridal sistemin, kent merkezinden gelen organik doku, moduler tasarım, yapılabilirlik ve maliyet ile kesişimi geçmişin geleceğe uzantısı şeklinde yorumlanmıştır. Meydanlar bu tarihi şehre geçmişin izlerini, bugünün yaşantısını ve geleceğin beklentisini bir çizgide buluşturan; kentin kimliğini güçlendiren ve kent yaşamını zenginleştirecek ticari unsurların yer aldığı mekanlar olarak tasarlanmıştır. Mahalle kentsel gelişim senaryoları içinde yeni bir yaşam biçimi ve çağdaş yapısıyla geleceğe gönderme yapmaktadır.

İnsan Ölçeği

Alanın insan ölçeğine indirilmesi ile büyük alanların efektif kullanılmasını sağlamak hedeflenmiştir. İnsan ölçeğine indirmek iki şekilde ele alınabilir:

Mahalle içerisinde oluşturulan sirkülasyon ağı ile insanların yorulmadan kat edebileceği mesafeler yaratılıp, konforlu bir ulaşım ağı oluşturulmalıdır. Uluslararası standartlara göre bu mesafe 400 m olup 5 ile 10 dakikalık yürüyüş ile ulaşılabilen odak noktaları (meydan) tasarlamak önceliklidir.

Meydanlar ile oluşturulan odak noktaları etrafında tasarlanan çevre ile yapılaşırken, insanlara nefes alabilecekleri yeşil alanlar parklar bahçeler sunulmuş projede mahalle bağlarını güçlendiren ortak mekanlarla entegrasyon sağlanmıştır.

Proje alanının eğimli yapısını ve topografyayı kullanan bütünleşik bir tasarım yapılmasıyla alanın değerini arttırmak, maliyetini azaltmak hedeflenmiştir.

Meydan Kullanımı

Meydan insanın kentsel mekanı nasıl kullanabileceğini keşfettiği ilk alan olarak, yüzyıllardan beri kentin kendi kendini teşhir ettiği mekansal düzenlemelerle etkinlik göstermiş ve toplumsal deneyimlerin kazanıldığı mekanlar olma özelliğine sahip olmuştur. Yüzyüze iletişimin en çok yaşandığı, kent ve toplum kimliğinin oluşumunda en etkin mekanlardır. Meydanlar içinde bulundukları kentin kimliğini oluştururken aynı zamanda fiziksel ve sosyal çevreyi geliştiren çeşitli etkinliklerin de merkezi olmuşlardır. Projede değişen tasarım anlayışının bir yansıması olarak, meydan yalnız toplanma dağılma işlevi için değil, aynı zamanda çevre ilişkilerini özümseyerek kentsel çekim merkezi niteliğinde gündüz gece yaşanabilecek, portatif kullanımlara olanak sağlayan, çağdaş tasarım anlayışını yansıtırken geleneksel mahalle dokusunu yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Meydan kolay erişilebilir, aktiviteleri ile çağımızın gereksinimlerine cevap veren, sosyal yönden güçlü ve kimlikli bir yapıda ele alınmıştır. Meydanın kent içi meydanlardan farklı olarak alt meydanlarla bağlantılı bir örgü oluşturması komşuluk birimleri arasındaki bağın kuvvetlenmesi açısından en önemli potansiyel olarak değerlendirilmiş, bu bağ mahalle tasarımının tamamına yayılmıştır.

Tasarım Kararları

Projede çağdaşlıktan uzaklaşılmadan, kentin tarihi ve kültürel değerlerine bağlı kalınarak bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması hedeflenmiştir. Mahallenin kentle bağlantısı çok net tanımlanmış, kendi içinde komşuluk bağlarını güçlendirmeyi hedefleyen ağ yapısıyla kentle olan bağını güçlendirmiştir.

Bölge genelinde yapı karakteri benzer özellikler göstermektedir. Konut yapıları avlulu olup avlu içinde yapı kullanılmaktadır. Mahalle ölçeğinden bölgeyi incelediğimizde meydan çevresinde toplanan yapılar komşuluk birimleri oluşturmaktadır.

Tasarım aşamasında geleneksel değerleri taşıyan insan odaklı tasarım fikri benimsenmiştir. Çevresel veriler analiz edilmiş Muş kepenek bölgesi ve Muş şehir dokusu incelenmiştir bölgeye ait bir proje üretmek için geleneksellik mimari projede göz önünde bulundurulmuştur. Bölgedeki geleneksel mimari incelendiğinde o bölgeye ait taşın cephede kullanılmasına karar verilmiştir. İnsan ölçeğinden bakıldığında gözü yormayan birbiri ile etkileşim halinde bir tasarıma yönelinmiştir. Arazinin eğimli olması ve boyutları teraslar ve sedli bir plan geliştirilmesini sağlamıştır. Eğim eğrileri ana planlama faktörleridir; eğim aksına paralel bahçeler projenin üçüncü boyutta hareketlenmesini sağlamıştır.

Kamusal meydana geldiğinde çok çeşitli aktivitelerin yapıldığı bir toplanma alanı, yeri geldiğinde de mahalleyi kente bağlayan önemli bir eklemlenme (artikülasyon) noktası olacaktır. Tasarım kentin kimliğini taşıyan ona bağlanan bir alt birimini vurgulamaktadır. Meydanlar gün boyunca ve mevsimlerle değişen esnek bir kullanımına uygun, interaktif bir kamusal mekan olarak tasarlanmıştır. Meydanın planlanması gün içinde farklı zamanlarda beklenen kullanımlara ve güneşle olan ilişkisine dayalıdır. Meydanın kent içi meydanlardan farklı olarak kentten gelen yayayı mahalleye bağlayan aktarma gibi önemli bir işlevi vardır. Meydan çağdaş yapısıyla geleceğe göndermede bulunmaktadır. İnsan üzerinde iyi ve rahatlatıcı bir etki bırakacak meydanın geleneksel meydan anlayışında olduğu gibi bütüncül bir mekan olma özelliğini taşıması gerekir.

Tasarımda meydanın tanımlanmasını ve rahatlatıcı etkiyi mahalle etrafında kesintisiz dolanan ring sağlamaktadır. Kent bağlantılarından gelenler alana ulaştığında meydanı çevreleyen yapılarla karşılanmakta, yönlendirilmekte, çeşitli aktiviteler ve dinlenme mekanları ile buluşturularak meydana ulaştırılmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın