2. Ödül, Efeler Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

MİMARİ PROJE RAPORU

Hiçbir şey bir otoriteyi sessizlik kadar güçlendirmez.”
Leonardo da Vinci

Yerel yönetim organizasyonları, kamunun gündelik yaşamına doğrudan etki eden bir otoritenin karşılığı olarak düşünüldüğünde, elde edilmesi amaçlanan Efeler Belediyesi Hizmet Binası’nı da kapsayacağı öngörülebilecek kamu idare yapılarının, yerel yönetimlerle kamu arasındaki ilişkide bir tür ara kesit tanımladığı söylenebilir. Tasarım süreci, bu anlamda, Türkiye’deki yönetim yapılarının kentlerle ama daha da önemlisi kentlilerle kurdukları sorunlu gündelik ilişkinin irdelenmesi üzerinden başlamıştır.

Yaklaşım

Verilen yapı programı, proje alanının kent içindeki konumu da göz önünde bulundurulduğunda, yalnızca bir kamu idare yapısı tasarlamanın ötesinde bir tür “kamusal kompleks” tasarlama motivasyonuyla ele alınmıştır. Bu doğrultuda, yapının, yerel yönetim organizasyonuyla kentliler arasında bir ara kesit tanımlaması durumu çok boyutlu olarak tartışılmış, söz konusu tartışmanın ortaya koyduğu birtakım durumlar ve sonuçlar, alana ve programa yaklaşımın omurgasını oluşturmuştur.

Proje alanı, Aydın’ın yüksek yoğunluklu akslarından ikisini tanımlayan İzmir Bulvarı ile Muğla Bulvarı’nın düğümlendiği noktada, kent ölçeğindeki başlıca odaklardan birinde konumlanır. Söz konusu konumlanmanın bir sonucu olarak alana ilişkin verilere eklenen yoğun kentsel sirkülasyon, bu noktada, tasarımın genel yerleşim kurgusunun da çıkış noktasını oluşturmuştur. Alanın güney sınırını belirleyen İzmir Bulvarı’nın tanımladığı yoğun araç ve yaya sirkülasyonu, alanın kuzey sınırını belirleyen Garaj Caddesi’ndeki -görece geleneksel- sokak dokusuyla birlikte değerlendirilmiştir ve kütle, bu doğrultuda, proje alanının kuzey sınırını tutacak biçimde kurgulanmıştır. Proje alanının kuzey sınırına dayanan kütle, böylece hem güneyinde -herhangi bir yapıyla bölünmemiş- bir kamusal zeminin oluşturulmasını olanaklı kılmış hem de tasarımın sonraki aşamalarında kabuk kararıyla da desteklenen ve temelde, sokak dokusunun sürdürülmesini amaçlayan bir durumun oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.

Proje alanının güneyinde oluşturulan kamusal zemin, kütlede açılan zemin boşlukları aracılığıyla Garaj Caddesi’yle ilişkilendirilmiştir. Zemin boşlukları, kentlilerin halihazırda günlük hayatlarında kullandıkları yolların devamı niteliğinde düşünülmüştür. Kamusal zemin, yerleşim planında alanın doğusunda konumlandırılmış sosyal birimlerle zenginleştirilmiştir. Kamusal zemin ile sosyal birimlerin ilişkisi, doğal kot, kamusal peyzaj merdiveni ve kamusal saçak aracılığıyla üç biçimde pekiştirilmiştir.

Söz konusu sosyal birimler, belediye birimlerinden bağımsız olarak kamusal zeminle ilişki kurabilecek biçimde düzenlenmiş, böylece kamusal zemin, belediye birimlerinin işler olmadığı zamanlarda da etkin kullanım potansiyeline kavuşturulmuştur. Böylelikle halka ait ve halktan beslenen yapı kurgulanmıştır. İşlevler, birbirlerinden tümüyle ayrıştırılmamış, sirkülasyonları, gerektiğinde birlikte çalışabilmelerine olanak verebilecek ölçüde çakıştırılmıştır.

Kamusal zeminden doğrudan ulaşılabilir olan Belediye Meclis Salonu da yerel yönetim programında sağlanması amaçlanan demokrasi ve şeffaflık gibi vurgular öne çıkarmıştır, böylece meclisin kamusallığı vurgulanmıştır. Belediye birimlerinin halkla daha yakın ilişki kurması istenen müdürlükleri, kamusal zeminle doğrudan ilişki kurabilecek biçimde zeminde ya da kamusal saçak kotunda kurgulanmıştır. Yalnızca belirli birimleri halkla doğrudan ilişkilenen mali hizmetler müdürlüğü, belediye meclisi gibi birimler; halkla kurmaları öngörülen ilişkiler doğrultusunda farklı katlarda çözülmüştür.

Temel çalışma prensibi bir sirkülasyon aksına takılı ofis birimleri olan yapı yakın çevredeki mevcut parçalı dokuyla daha tutarlı ve mütevazı bir etkileşim kurabilmesi açısından yatayda ve düşeyde parçalanmıştır. Yakın çevredeki dokuyla ilişki kurma arayışı kabuk kararlarında da sürdürülmüş, güney cephesinde gerek işlevsel, gerek mimari açıdan tercih edilen delikli kabuk kuzey cephesinde daha geleneksel bir bölünmeye yerini bırakmıştır.

İç mekan, oluşturulan galeri boşluklarıyla zenginleştirilmiş, doğal hava sirkülasyonu çekirdek kütlesinin çatısında yer alan açılabilir cam yüzeylerde tamamlanmıştır. İdari birimlerde ve ofislerde çalışan personelin konfor koşulları da göz önünde bulundurulmuş, katlarda açılan boşluklar ve çatı teraslarıyla iklimin elverdiği ölçüde rahatlama ve dinlenme alanları kurgulanmıştır.

Proje alanının güneyinde hali hazırda yer alan yoğun yeşil doku peyzajda sürdürülmüş, söz konusu ağaç dokusundan hem bir ses bariyeri olarak yararlanılmış, hem de kuzey sınırına çekilmesiyle kamusal peyzaj biçimlendirilmiştir.

Efeler Belediyesi Hizmet Binası için geliştirilen öneri, temelde, kamunun yerel yönetimlere katılımını önemsemekte; kentte idari ve kamusal işlevleri tutarlı bir biçimde bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın