2. Mansiyon, Expo 2016 Antalya Expo Kulesi Mimari Proje Yarışması

Ne de olsa bir zamanlar çocuk olmuş herkesin bir ağaç ev hayali vardır...

Kule, tarihsel olarak “görmek” endişesiyle vücut bulmuş bir yapı tipidir. Çağdaş dünyada bunun dışında bir gösterge değeri de taşımaktadır. Bu gösterge değeri ise çevresi ile kurduğu bağlamsal ve kavramsal ilişkinin niteliğiyle artmakta ya da azalmaktadır.

Bu bağlamda, EXPO 2016 kulesi için önerilen tasarımın kurgulanmasında temanın yorumlanması önemsenmiştir.

Bir botanik EXPO olarak tanımlanan EXPO 2016 için belirlenmiş olan “Çiçek ve Çocuk” temasının çeşitlilik ve oyun olarak yorumlanarak, bunun “botanik” ile ilişkilendirilmesi sonucunda varılan AĞAÇ EV fikri tasarımın kavramsal omurgasını oluşturmaktadır.

Bu düşünceyle ele alınan ağaç ev tipolojilerinin iki gruba ayrıldığı saptandı, birinci grubun; merkezi gövdeye takılan birimlerden, ikinci grubun ise; birkaç gövdenin arasına asılan birimlerden oluştuğu tespit edildi

Taşıyıcı kesitlerinin indirgenmesi ve yapısal esneklik sağlaması açısından tasarımcılar yukarıda bahsedilen ikinci anlayışı benimsemişler ve böylece kule, mühendisliğin gerektirdiği her yerde taşıyıcı olanağı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Alt meydan kotuna inen ana düşey sirkülasyon hattı her kullanım kotuna ulaşarak engelli erişimini ve acil durum güvenliğini sağlamaktadır.

Seyir teraslarının her biri çeşitlilik ilkesi doğrultusunda farklı formlarda tasarlanmış bazılarına yan işlev olarak birer oyun önerilmiştir. Tercihe bağlı kullanılmak üzere bazı birimler arasında kurgulanan tırmanma duvarı ve itfaiyeci direği de oyunun bir parçasıdır ve maceracı bir ulaşım yöntemi olarak önerilmiştir.

Tasarımcılar, yarışma koşullarının bilinciyle seyir teraslarını tasarlamış olmakla birlikte; her bir birimin, EXPO 2016’nın dünya çapında bilinirliğini arttırabilecek niteliklere sahip tasarımcılar tarafından gönüllülük esasıyla tasarlanarak kolektif bir projenin ortaya çıkarılmasını EXPO’nun uluslar arası ruhuna uygun olması nedeniyle önemsemekte ve önermektedirler.

EXPO 2016’nın ana fikri olan “Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya” düşüncesi sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla projeye aktarılmaya çalışılmıştır. Tıpkı seyir terası birimleri gibi güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbinleri de uygun konumlarda tasarıma eklemlenmiştir.

Bunun bir avan proje yarışması olduğu göz önünde bulundurularak; yapının, ajansın ya da mühendislik ekiplerinin olası tavsiyelerine ve bütçe gibi belirleyicilere mimari tasarım değerlerinden hiçbir şey kaybetmeksizin kolayca uyum sağlayabilecek esnekliği içermesi önemsenmiştir. Bu bağlamda yapı, seyir teraslarının miktarı, nihai yükseklik gibi kararlarda tercih edilen yapım sisteminin de olanakları sayesinde son derece esnektir.

Yapım sistemi olarak morfolojilerinin ağaç ile kurulan analojiyi desteklemesi ve ön yapıma elverişli olup uygulama alanındaki olası inşaat yoğunluğu arttırmadan zamanı iki kere kullanabilmeyi sağlaması gibi biri tasarımdan diğeri uygulamadan kaynaklanan iki gerekçe ile çelik ve ahşap kompozit yapı önerilmektedir.

Tasarımcılar; tercih edilen yapım sistemlerinin konvansiyonel sistemlere göre yüksek maliyetli olmasının, yapıdan beklenen kültürel kazanç karşısında kabul edilebilir olduğu düşüncesini taşımaktadırlar.

Sonuçta, sonsuz kombinasyonları olan esnek bir fikrin sadece bir alternatifini projelendirmiş olan tasarımcılar, çocuklardan ve çeşitlilikten hareket ederek vardıkları noktada sadece çocukları değil yetişkinleri de oyunun bir parçası olmaya davet etmektedirler.

Ne de olsa bir zamanlar çocuk olmuş herkesin bir ağaç ev hayali vardır…

Etiketler

Bir yanıt yazın