1. Ödül, MEB Eğitim Kampüsleri 3. Grup Mersin, Mezitli Mimari Proje Yarışması

1. Ödül, MEB Eğitim Kampüsleri 3. Grup Mersin, Mezitli Mimari Proje Yarışması

MEB Eğitim Kampüsleri 3. grup Mersin, Mezitli Eğitim Kampüsü yarışmasında Demirce Mimarlık tarafından tasarlanan proje 1. ödülü kazandı.

Mimari Açıklama Raporu

EĞİTİM SİSTEMİ VE GENÇLER…
Mimari bir kurgudan evvel eğitimin ve öğretimin günümüz koşullarında nasıl yapıldığı ve bu süreçte elde edinilen deneyimlere dayanılarak problemlerin nerelerde ve ne şekilde ortaya çıktığı belirlenmelidir. Problemin anlaşılması ve nasıl çözülmesi gerektiği konusu ise üst ölçekte milli eğitim bakanlığının yürüttüğü eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve yapılan çalışmaların en altta ölçekte ise öğrenci –veli- öğretmen üçgeninde yansımasının nasıl olacağı öngörülmelidir.

Eğitim sistemi ezbercilikten kaçan, teorik anlatımın yanında pratiğe de önem veren, bilginin aktarıldığı değil, bilginin paylaşıldığı ve paylaşıldıkça çoğaldığı bir sistem üzerine kurulmalıdır.

Öğrencilerin, bireysel çalışmalarda ve grup çalışmalarında kurgunun içine dâhil edilerek interaktif bir öğretme yönteminin benimsenmesi diğer bir deyişle yaşayarak öğrenme temeline dayanan bir sistem oluşturulması öncelikli olmalıdır.

Eğitim, öğrenci odaklı olmalı, demokratik olmalı ve başkasının kişisel haklarını ihmal etmeyen nitelikte esneklik ve özgürlük sağlamalıdır.

GÜNEŞ’İN KENTİ MEZİTLİ … 
Mersin’in batısında kalan,  diğer adıyla Soli-Pompeiopolis … Mezitli ilçesinin en önemli ören yerlerinden biri olan Soli geçmişten günümüze kadar bir  çok uygarlığa ev sahipliği etmiştir. Bu antik kentin en önemli yapısı  Roma döneminde yapılmış olan 200 sütunu olan ve kuzey-güney yönünde uzanan Sütunlu caddesi ve bu caddenin etrafında konumlanan liman, hamam, tiyatro gibi mimari kalıntılardır.  Geçmiş dönemlerde bu sütunlu cadde fikirlerin paylaşıldığı, yapılan sanat eserlerinin sergilendiği bir alan olarak kullanılmıştır.  Zamanla bu cadde yürüyüş yolu  ve çarşı kimliğinin yanında sosyal etkinlik alanı ve sanat galerisi gibi fonksiyonlar kazanmıştır. Kentin sahip olmuş olduğu jeopolitik konumundan ve ikliminden kaynaklı olarak kentin güneş aldığı gün sayısı fazladır. Bu nedenle her yıl daha önceden belirlenen tarihlerde ilçede güneş festivali düzenlenmektedir.

TASARIM İLKELERİ 
Bu tarihi sütunlu cadde kampüs tasarımının da çıkış noktasını oluşturmakta, oluşturulan OMURGA ile bu sütunlu caddeye mimari atıfta bulunulmaktadır.

Proje alanında daha sonradan çıkartılan kısım bir avantaj olarak değerlendirilip öğrencilerin ve kamunun (kentlinin) serbest dolaşımına olanak tanıyan, yoğun peyzaj öğelerinin kullanıldığı omurganın başlangıcı olan bu alan “KENT PARKI” olarak tasarlanmıştır. Ve bu alan, kampüs içindeki ekolojik sirkülasyonun kaynağıdır.  Yapılan kampüs tasarımında kent parkı olan yeşil alandan başlayan ve proje alanın kuzey batısında oluşturulmuş sosyal etkinlik meydanına bağlanan bir YAYA OMURGASI tasarlanmıştır. Kampüs alanında tüm fonksiyonlar bu omurgaya takılmaktadır. Hayat bu omurga boyunca şekillenmektedir. Bu omurga, arazinin coğrafik koşullarından şekil almaktadır. Eğitim blokları ve sosyal merkezin eklemlediği yerlerde arazi eğiminden de kaynaklanarak küçük amfiler ve oturma alanları ,zemin kodu ile buluşan yesil çatılar alt ve üst kot ilişkisinin sürekliliğini sağlanmıştır..  Omurganın güneyinde derslik birimleri yer alırken, kuzeyde ise arazi eğiminin içine gömülen yemekhane, kütüphane, kulüp odaları, kantin, sağlık merkezi ve yönetim birimleri konumlandırılmıştır. Bu mekanların kendi iç bahçeleri oluşturularak mekansal zenginlikleri, iç-dış ilişkileri arttırılmıştır. Çatıları ise  yeşil çatı olarak tasarlanmıştır. Amaç omurganın tarihi sütunlu caddede ki gibi sosyal, kültürel ve eğitsel olarak beslenmesini ve yaşamasını sağlamaktır.

Kampüsün ilerleyen yıllarda gelişme potansiyelinin olmasından kaynaklı olarak modüllerden oluşan ve üreyebilen mimari bir oluşuma gidilmesi tercih edilmiştir. Verilen ihtiyaç programında bağlı olarak eğitim birimleri üst kotlardan birbirine bağlanan 3’lü ve 4’lü modülden oluşan 2 blok olarak tasarlanmıştır. Her modül, merkezinde yaratmış olduğu boşluk ve bahçeler ile kendi yaşam alanını oluştururken bütünde ise bu yaşam alanları zemin katta tasarımının omurgasını oluşturan stoa’ya (yaya omurgasına ) açılmaktadır. İç ve dış arasındaki bu geçirgenlik öğrenciye kullanım anlamında alternatifler sunmaktadır. Bu mimari çeşitlilik ve kampüs içinde kendi kendine oluşan insan ölçeğindeki yaşam alanları kullanıcının keyifli ve özgürce vakit geçirmesine, aidiyet duygularının artmasına olanak sağlamaktadır.

Modüler tasarım anlayışı arazinin kuzeyinde kent parkına yakın bir yerde konumlandırılan yurt binalarında da kendini göstermektedir.

Tasarıma yüklenen mimari fonksiyonlar ile kampüs alanının kentle bütünleşmesi sağlanmıştır. Oluşturulan kent meydanında spor merkezi, konferans salonu,  kütüphane yer almaktadır ve bu meydan okul zamanları dışında kentlinin kullanımına da açılabilecektir. Kampüs girişinde yer alan Kent Meydanı GÜNEŞ Festivali gibi şenlik ve festivallerin düzenlemesine uygun olacak şekilde sosyal etkinlik alanı olarak tasarlanmıştır.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 
Bölgenin iklim verileri incelendiğinde az yağışlı yazı sıcak ve kış ayları ılıman geçen bir iklim söz konusudur. Akdeniz ikliminin etkisinden dolayı eğitim yapıları zemin katta geriye çekilerek revaklı geçit oluşturulmuştur. Ayrıca sosyal donatıların olduğu mekânların çatı saçağı yapıdan öne çıkarak gölgeli yarı açık mekânlar oluşturulmuştur. Böylelikle sıcak günlerde kampüs içinde yaya hareketinin devamlılığı sağlanmasına yardımcı olacaktır.  Açık alan kullanımlarında derinliği çok fazla olmayan serinletme havuzları, gölge veren geniş yapraklı ağaçlar kullanılarak kampüs içinde iklimlendirmeye katkı sağlanmıştır.  Ana yaya omurgası boyunca eğitim blokları birbirinden kopartılmış böylelikle denize açılan vistalar yaratılmıştır. Yaratılan vistalardan kampüs içine deniz tarafından esen rüzgar içerilere alınmış ile doğal havalandırma ve iklimlendirme sağlanmıştır. kent parkından başlayan ve yaya omurgası boyunca öğrencinin hareketiyle aynı paralellikte kampüs içine akan doğa ve yeşil yapının içine alınarak iç bahçeler oluşturulmuştur. Yapılarda batı ve güneybatı yönüne bakılan cephelerde güneş kontrolü sağlanmıştır. Doğal iklimlendirme mimari tasarımın bir parçası gibi düşünülmüştür.

Proje, tasarım çalışmaları kapsamında tüm disiplinlerin mimar tarafından koordine edildiği, yerel malzemelerin kullanımını teşvik eden ve bunların geliştirilmesi yönünde çalışmaların yürütüldüğü, çevreye duyarlı, az enerji tüketen, ihtiyaç duyduğu enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan sağlayan ve bulunduğu bölgenin iklim şartlarını göz önünde tutan, akdeniz mimarisinin ‘bütünleşmiş tasarım’  örneklerinden olacaktır.

Sulama gerektirmeyen bitkilerin kullanılacağı yeşil çatı sistemi su tasarrufu sağlarken yaz aylarında binanın ısınma gereksinimini azaltarak enerji tasarrufuna da katkıda bulunacaktır. Kullanılacak olan mekanik tesisat sistemi ile ısıtma ve soğutma giderleri minimize edilecek, kullanıcılar tarafından kontrol edilebilen sistemler tercih edilecektir. Sıcak su için güneş panelleri, elektrik enerjisi için ise güneş pilleri kullanılacaktır. Su tüketimini minimize eden, yağmur suyu ve gri suların arıtılarak tekrar kullanımına imkân veren yenilikçi atık su tesisat sistemleri oluşturulacaktır. Tasarımda enerji tasarruflu aydınlatma armatürleri kullanılacaktır, güneş ışığından yeterli şekilde yararlanılacak ve aydınlatma otomasyonu kullanılacaktır. Sürdürülebilir bir yapı olarak tasarlanan kampüs binalarında kullanılacak sistemler ilk yapım maliyetlerinin % 5 – 10 arasında artıracağı öngörülmektedir. Fakat işletme maliyetlerinde ise  %50 -70´e varan enerji tasarrufu sağlanacaktır. Önerilen otomasyon sistemi, doğal havalandırma, gün ışığının kullanılması, toplam ısı kaybını düşüren mimari ve mekanik çözümlerin olması nedeniyle ısıtma için gereken yakıt miktarının azalması işletme maliyetlerinin düşmesine sebep olacaktır. Uzun dönemde, işletme maliyetlerinin düşük olması nedeniyle 2-3 yıl gibi kısa bir sürede de yatırımın geri dönüşü sağlanacağı tahmin edilmektedir. İç mekânlarda konforlu alanları kullanıcıya sunmak, fizyolojik ve psikolojik olarak uygun yaşam ve çalışma koşulları oluşturan tasarımlar oluşturmak, kullanıcı memnuniyetini ve çalışmada verimi de beraberinde getirecektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın