1. Ödül, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

1. Ödül, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi halen İstanbul’un değişik yerlerine dağılmış olan birimlerinin çoğunu tek bir çatı altında toplayacak yeni bir merkez için bir yarışma açmıştır. Belediyeye ait olan proje sahası İstanbul’un en yüksek noktalarından biri olmasının yanısıra, şehir merkezinin en yoğun bölgelerinden birindedir. Şehrin bir ucundan ötekine uzanan önemli trafık hattı E-5 karayolu üzerindedir.

Burası şu anda çok kompleks bir yer olup, önemli tarihi anıtlar bulunmaktadır. Ayrıca, üzerinde Türkiye Anayasası yazılı olan bir taş duvar vardır. Yeni inşaat için ayrılmış olan kısımda bazı belediye hizmet istasyonları ve depo tesisleri bulunmaktadır.

Bu fıkir İstanbul’da bir kamusal alan ve park ihtiyacından doğmuştur. Özellikle, şehrin bu bölümünde arazinin çoğu yıllardır ofıs binaları için kullanılmaktadır. E-5 karayolu boyunca ilk dönem modern etkilerin bazıları görülebilir. Bugün bu eğilim devam etmekle birlikte, ofıs mekanlannın aynalı camlarla kaplı ön cephelerinin göründüğü beton yapıların yerini hiçbir mimari özelliği olmayan gökdelenler almaktadır. Bölgede hala, şehrin dokusu içinde varlığını sürdürebilmiş az sayıda yeşil alandan biri olan Ermeni mezarlığı ve 1909 Hürriyet Abidesi’nin bulunduğu Anıt Park gibi bazı değerli tarihi alanlar vardır. Bu proje aşağıda belirtilenler gibi bir çok farklı açıdan gelecekteki gelişmeler için örnek oluşturmayı amaçlamaktadır:

1. Kamuya açık parkın yeni bina ile bütünleştirilmesi.
2. Tasarım öğelerinde, teknolojinin kullanımı ön plana alınmış olup, öncelikle temiz, ekonomik ve güvenli enerji kaynakları, solar panaller, saydam cam ve güneş kontrol elemanları kullanılmıştır.
3. Binanın farklı kısımlarında çevreyle dost malzemelerin kullanımı.

Bu nedenle, bina bu park içinde diğer anıtlar ve heykelle birlikte önemli bir unsur olmaktadır. Tasarımda bina yüksekliğinin en az düzeyde tutulması ve belediyenin sunduğu kapsamlı programlara yer sağlanması amacıyla arsanın tümü kullanılmaktadır. Burada esas olan mevcut azami bina yüksekliğini ve karayolu boyunca şehrin şablonunu korumak ve şehrin geliştirilmesi gereken bu bölümü için bir standart oluşturmaktır. Bu yaklaşım kamunun kullanımı için kaldırım ve yeşil alanlarla kaplı bir avlu ve bağımsız bir bina olarak değerlendirilen kreş için harika bir bahçe oluşturmaktadır. Ayrıca, avlu “anıt parkı” bina ile bütünleştirmektedir.

Burada iki farklı mimari ve yapısal aks sistemi uygulanmaktadır. Bunlardan biri yan sokağa paralel olan heykel ekseni, diğeri ise arsanın sınırlarının oluşturduğu eğri çizgidir. Ofıslerin çoğu prqje halkasının bu bölümünde bulunmaktadır. Belediye Meclisi Binası ve kreş gibi diğer bölümler ise dikey eksen içindedir. Bu yaklaşım ofıs alanlarında doğal ışığın azami ölçüde kullamınını sağlamaktadır.

Yeni binada İstanbul’da bu tip binalarda yaygın olarak kullanılan aynalı camlar yerine saydam camlar vardır. Bu bir açıklık ve saydamlık hissi yaratmakta ve çalışanlar için daha iyi bir iş ortamı oluşturmaktadır. Ayrıca, halka ilişkiler açısından da daha iyi olacağı umulmaktadır. Dikey ve yatay ahşap güneş kontrol elemanları dış halkanın çevresinde kesintisiz çelik iskelete takılıdır. Bu güneşten koruma sağlayacağı ve ışığı dağıtacağı gibi, karayolu ile ofısler arasında bir ses engeli de oluşturacaktır. Avlu çelik bir çatı ile örtülü olup, yıl boyu kullanılabilen bir mekan yaratmaktadır. Saydam solar panelleri bu çatının tepesine yerleştirilmiştir ve binanın enerji giderlerinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın