Zaha Hadid Hakkında…

Zaha Hadid'in 31 Mart'taki ani vefatı üzerine çalışma arkadaşlarına O'nun ile ilgili düşüncelerini sorduk...

Zaha Hadid’in ani vefatı mimarlık camiasında şok etkisi yarattı. Usta mimarın çağdaşları olan tanınmış mimarlar bu acı kayıp üzerine hem üzüntülerini paylaşan hem de Zaha Hadid’in mimarlık tarihine katkısını değerlendiren mesajlar yayınladı.

Biz de çalışma arkadaşlarının Zaha hakkındaki düşüncelerini, hatıralarını merak ettik ve Zaha’yı bir de onlardan dinleyelim istedik.

Melike Altınışık

Kaybımız büyük, ardında bıraktığı boşluk ise doldurulması imkânsız. Derin bir sessizlik sardı düşüncelerimizi. Bir kadın olarak manifestosunu gerçekleştirmek adına özgürlük, eşitlik, saygı için savaştı, milyonlarca hayata dokundu. O tasarladı, o bakış açılarını değiştirdi, o dünyayı değiştirdi, o bizi, o beni değiştirdi. O bugün aramızda yok belki ama arkasında bıraktığı miras, ölümsüz.

Teoman N. Ayas

Zaha Hadid’in varlığı ve enerjisi, tasarım sürecinin en nihai hedef olduğunu hissettiğiniz Londra’daki stüdyosunun, her bir metrekaresini etkisi altında tutardı. Onun 35 sene öncesine dayanan vizyonu, bugün hala 300’ün üzerinde çalışana ve yüzlerce projeye yol göstermekte ve beraberlerinde evrilerek ilerlemektedir. Zaha Hadid’in yoğun varlığı, kendisi bizzat stüdyoda olmasa da her zaman hissedilirdi. Hatta, çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra bu gücün sizi stüdyo dışında da etkisi altına aldığını hissederdiniz. Bu sebepten dolayı Zaha Hadid ile çalışmak sadece gündelik bir iş olmanın hep çok daha ötesinde olmuştur.

Yale Üniversitesi’nde Zaha Hadid yarı yıl boyunca, bütün öğrencilerine ilham kaynağı olan, cömert ve usta bir eğitmendi. Akademik mimarinin tipik harici ve lafebesi analizlerine nazaran Zaha Hadid kişisel vizyon ve hassasiyeti doğrultusunda, direkt, spontane, ateşli fakat bir o kadar da yerinde ve derin yorumlar yaparak bizi birçok kez gafil avlamıştır. O’nun bu çevik zekası bize yine bu süreç boyunca mizahi anlayışı ile de farklı bir açıdan yansımıştır. 2013 yılındaki bu yarı yıl süre boyunca öğrencileri olarak, Zaha Hadid’in ömrünü tutku ile mimarlık ve tasarıma adamış bir insan olduğuna bizzat tanık olduk.

31 Mart’ta Zaha Hadid’in vefat haberi duyulduğunda, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan arkadaşlarımdan mesajlar aldım. Üzüntülerini belirten bu arkadaşlarım sadece mimari değil, farklı bir çok özgeçmişe sahip fakat hayatlarının bir noktasında Zaha Hadid’in mimariyi aşan vizyon ve kişiliğinden etkilenmiş kişilerdi. Bu mesajlar, yokluğunu idrak etmekte zorlandığım bu günlerde bana, O’nun yeteneğinin, başarılarının ve kişiliğinin büyüklüğünü tekrardan hatırlatmaktadır.

Dağhan Çam

Halen bu üzücü haberin şaşkınlığı içerisindeyim. Zaha Hadid ile çalışmak hayatımın dönüm noktalarından biriydi benim için. Mimarlık mesleğine olan üstün katkılarının yanında tutkunun ve iyi işler yaratma aşkının sembolü olarak beni ve diğer bir çok genç mimarı derinden etkilemiştir. Bu mirasın Zaha Hadid Architects tarafından uzun yıllar devam ettirileceğine inanıyorum.

Eren Çıracı

Zaha Hadid’in mimarlığını keşfettiğimde İTÜ’de mimarlık öğrenimimin başındaydım. İşlerinden çok etkilendiğim Hadid ile ilk karşılaşmam Yale Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığım ilk yılda son sınıflara mimari tasarım stüdyosu vermek için okula gelmesiyle olmuştu. Mezun olduktan sonra 6 sene çalıştığım ofisi, okuldaki tasarım stüdyosuna paralel bir mimari araştırma geliştirme laboratuvarı gibiydi. Dünyanın dört bir yanından farklı becerilerle gelen mimarların gece gündüz yeni fikirler ve uygulamalar üzerinde çalıştığı, herkesin birbirinden bir şeyler öğrendiği, paylaşımcı bir ortamdı. Bu yoğun temponun içinde meslekle ilgili gelişmeleri takip etmemiz için farklı alanlardan mühendisler, yazılımcılar, danışmanlar ve üreticiler konuşmacı olarak davet edilirdi.

Ofisin sürekli evrilen ama istikrarlı bir çizgisi olması Hadid’in kariyerinin ilk yıllarından itibaren geliştirdiği tasarım dilinin değişen mimarlık söylemlerine, yeni mimari tasarım ve üretim metotlarına yenik düşmeden bunları özümseyebilecek kadar güçlü olmasına bağlıydı. Eserlerinin kendi döneminin çok ötesinde iz bırakacağını düşündüğüm Zaha Hadid, projeleri ve yapılarına ek olarak yetiştirdiği öğrenciler ve ofis kültürünü deneyimlemiş pek çok mimarla disiplin üzerindeki etkisini sürdürecektir.

Elif Erdine

Zaha Hadid’in çok yazılan, çok tartışılan mimarlığından öte, onu bu mimarlığa yönlendiren, geleneksel mekan kavramlarını ve algısını değiştiren vizyonunu anlamaya çalışmak daha önemli. Zaha’nın kişisel tarihi mimarlığın evrensel geleceğini değiştirdi. Dünya üzerinde çok az kişinin sahip olabileceği bir vizyon, yetenek ve irade birleşimi ile Zaha hem benim gibi yanında çalışanlara, hem de mimarlığı seven milyonlara çok önemli dersler verdi. Zaha, kalbimizin, beynimizin kıvrımlarında yaşamaya devam edecek.

Yelda Gin

Zaha Hadid’in cesareti, azmi ve eşsiz yeteneğinden etkilenmemek olanaksız. Fakat asıl ilham verici bulduğum yönü, sinerjisiyle oluşturduğu yaratıcı ve oldukça heyecanlı bir topluluk ve bu topluluktan öğrendiklerimdir. Şu sözlerini bize gerçekten yaşatabilmişti:

‘Mimarlığı öğretemezsiniz, sadece ilham verebilirsiniz.’

Deniz Manisalı Leba

İnanılmaz yeteneği, bir o kadar etkileyici azmi ve tutkusu, eksantrik karakteri ve bir parçası olmaktan sonsuz gurur duyduğum vizyonu ile hepimize ilham olan efsaneye sonsuz saygılarımla, çok çok teşekkürler…

Yamaç Korfalı

Üniversiteden mezun olur olmaz Londra’ya taşındım, Farringdon civarında bir mimarlık ofisinde çalışmaya basladım. Ara sıra çıktıları almak için ozalitçiye gidiyordum ve bir seferinde renkli baskıdan çıkan, bir binanın ‘baş döndürücü’ renderlarını ve çizimlerini gördüm. Üzerinde ‘BMW Binası, Zaha Hadid Architects’ başlığı vardı. ‘Ben ne yapıyorum burada?’ dedim, elimdeki çizimlere baktım moralim bozulmuştu. Orada çalışana ofisin nerede oldugunu sordum, bayağı yakındı…

Bundan 10 sene sonra Zaha Hadid Architects ofisinde, temelleri yeni atılmış Londra Aquatics Center Projesi’nde çalışmaya başladım. Proje uygulama aşamasında olduğu için proje yöneticiliğini ve müşteri ilişkilerini o zamanki direktör yapıyordu. Zaha’nın şantiyeye gideceğini söyledi. Bunun üzerine şantiyede müteahhit firma çalışanları, mühendisler ve diğer görevliler, arasında heyecanlı bir bekleyiş başladığını hatırlıyorum. Aylardır şantiyesinde çalıştıkları mimarı sabırsızlıkla, merakla görmek istiyorlardı. Zaha’nın tasarımı, gözlerinin önünde şekillendikçe, çalışanların ona duydukları saygı ve sevgi iyice artmıştı.

Zaha’nın Evelyn Grace Akademisi ile ilgili yaptığı bir söyleşide, bu tip nitelikli binaların, belkide hayatlarında, başka ülkelere gidip görme fırsatı olamayacak ögrenciler için, Londra’da Brixton’da onlar için yapılmış olmasının önemi ve onların çok genç yaştan itibaren, iyi mimariyi ve tasarımı deneyimleme fırsatları olmasının öneminden bahsediyordu.

Londra’dan döndükten sonra, Bahçeşehir Üniversitesi’nde proje dersi vermeye başladım. Derslerde muhtemelen öğrencilere referans olarak en çok anlattığım projeler Zaha Hadid ofisinin özellikle de daha detaylı olarak London Aquatics Center Projesi’dir. Benim gibi orada bir süre çalışıp, o ofis ortamını ve kültürünü yaşayan ve sonra ülkelerine dönen diğer mimarlar da orada çalıştıkları projelerden ögrencilerine ve yeni nesile bahsediyorlardır.

Sevil Yazıcı

Zaha Hadid, lisans eğitimimi aldığım 2000’lerin başından itibaren mimarlık kariyerimi şekillendiren en önemli isimdi. O dönemde Pritzker Ödülü’nü henüz almamıştı ve eserleri dünyanın dört bir yanında inşa edilmiyordu, ancak tasarımlarını, kitaplarını ve sergilerini büyük bir heyecanla takip ediyordum. 2004 yılında yüksek lisans eğitimim için Architectural Association’a (AA) gittiğim dönemde, yolumun bir gün AA mezunu Zaha Hadid ile kesişeceğini, onu tanıma ve onun için çalışma fırsatı bulacağımı tahmin bile edemezdim.

Şubat 2006’da Zaha Hadid Mimarlık’ta çalışmaya başladığımda, ofiste çok sayıda yarışma projesi yapılıyordu. Ayrıca bu gün inşaası tamamlanmış yapılarının büyük çoğunluğu kavramsal tasarım aşamasındaydı. O dönemin ofisin en heyecan verici dönemi olduğunu düşünüyorum. Pritzker Ödülü Zaha Hadid’e dünyada çok önemli bir tanınırlık sağlamıştı. Kartal-Pendik Master Plan Yarışma Projesi de dahil olmak üzere, 4 seneye yakın çok sayıda farklı ölçeklerde projelerde çalıştım. Ofiste çok yoğun bir çalışma temposu içindeydim, ancak projede önemli sorumluluklar alarak, muhteşem bir aidiyet duygusuyla ve büyük bir istekle çalışıyordum. Sanırım bu Zaha Hadid Mimarlık ofisinin ruhuydu. Özgünlüğün, inovasyonun arayışında olmak; mekanın, malzemenin, teknolojinin sınırlarını zorlamak ve dünyayı değiştirmek…

Zaha Hadid yalnızca en başarılı kadın mimar olmanın ötesinde, tüm zamanların en önemli ve yetenekli mimarlardan biri. Eserleriyle mimarlığı yeniden sorgulamamızı sağladı. Karizmatik ve ilham veren kişiliğiyle Zaha Hadid’in ani kaybı kuşkusuz mimarlık dünyasında yeri doldurulmayacak bir boşluk oluşturdu. Zaha Hadid’in İstanbul sevgisini düşünecek olursak, keşke burada da bir eser bırakabilseydi diye düşünmeden edemiyorum.

Zaha, ustamız, seni çok özleyeceğiz, ama mirasını yaşatmaya söz veriyoruz…

Etiketler

Bir yanıt yazın