Yeraltındaki Ev

WillemsenU tarafından tasarlanan kısmen yeraltına gömülü konut projesi, Hollanda, Eindhoven kentinin kırsal dokusuna uyum sağlayacak şekilde tamamlandı.

Fotoğraflar: Rob van Esch, Stijn Poelstra

The House Under the Ground (Yeraltındaki Ev) olarak adlandırılan konut; WillemsenU tarafından bulunduğu bölgenin “güzelliğini artıracak” ve ev sahibi çift için bir inziva alanı oluşturacak şekilde tasarlandı.

Tasarım hem 6 metre yeraltına konumlanmış uyku alanları hem de yaşam alanlarının üzerini bir battaniye gibi kaplayan kır çiçekleriyle, sakinlerine mahremiyet sağlıyor.

“Ev, bu çevrenin ve tepenin bir parçası olmak üzere tasarlandı,” diye ekliyor Winkeler: “Görünürlükle oyunlar oynuyor; bir döngü halinde, doğal rezervin manzarasını gizleyip tekrar ortaya çıkartıyor. Çevredeki unsurlar kullanılarak mahremiyet sağlanıyor.”

Korunmuş doğal rezervdeki bir yeşil alana konumlandırılmış olan The House Under the Ground, eski bir keçi barınağının özelliklerini taşıyor.

Evin yüzeyden görünen kısmı; binanın yüksekliğini kısıtlamak ve doğayla uyumunu gözetmek amacıyla, bir kavis oluşturacak şekilde tasarlanmış.

Yapı arazide dökülmüş betondan inşa edilmiş, açıkta kalan cepheler ise dikey ahşap levhalarla kaplanmış.

“Cephe ve iç mekanda kullanılan ahşap; kulübe ve ahırlarda kullanılan, çevrenin kimliği haline gelmiş materyallerden ilham alıyor,” diye açıklıyor Winkeler.

Cephede farklı desenlerde ahşap çıtalar kullanılarak arazideki eski keçi barınaklarının kimliğine referansta bulunuluyor.

Arazinin kenarından eve doğru yaklaşıldığında; kır çiçekleriyle çevrelenmiş yol, yamacı kesen Corten çelik kaplı koridora çıkıyor.

Bu kısımdaki büyük döner kapı, vadinin ötesindeki etkileyici manzaraya bakan geniş bir yemek odası ve mutfağa açılıyor.

The House Under the Ground merkezdeki açıklıkta bulunan cam platfromlu asansörün çevresinde tasarlanmış. Bu durum yerin altında kalan odaların da ışık almasını sağlarken aynı zamanda evi olası bir tekerlekli sandalye kullanımı için de uyumlu hale getiriyor.

“Eğimli çatı, merdivenin ve asansörün üst kısmına açılıyor. Bu sayede ışık evin derinlerine nufüz ediyor ve yamacın bitki örtüsüyle çevrelenmiş harika bir gökyüzü manzarası ortaya çıkıyor,” diyor Winkeler.

Yerin altında kalan kısım, kır çiçekleriyle kaplı verandaya açılan bir salona sahip. Alt katta ise ana yatak odası bulunuyor.

İç mekanda kullanılan beton strüktür; pürüzsüz duvarları, zemini ve tavanları oluşturuyor. Işık ve geçirgen malzemeler, günışığının en alttaki pencereden dahi içeri işlemesine olanak tanıyacak şekilde kullanılmış.

WillemsenU’nun evi kısmen yeraltına yerleştirmesi, ısı pompasıyla yerden alınan ısının iç mekanı ısıtmasını sağlıyor. Bu sayede ev yüksek enerji performansına ulaşıyor.

Evin zemine gömülü olması yapının termal kütlesini artırarak, yazları serin kışları ise sıcak olacak şekilde stabil bir iç mekan ısısı oluşturuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın