“Yavruvatan’a Köprü, ‘Kıbrıslink’ Sana İthaf Ey Ulu Denktaş…”

Prof.Dr. Ahmet Vefik Alp'in KIBRISLINK projesi üzerine yazısı.

Prof.Dr. Ahmet Vefik Alp, Rauf Denktaş’ın ölümü üzerine kaleme aldığı yazısında, İstanbul için 1998 yılında tasarladığı TEM otoyolunu rahatlatacak TRANSMAR projesinin bir benzerinin Kıbrıs’ta gerçekleştirilmesi için Rauf Denktaş ile yaptığı görüşmeyi anlatıyor. 

Prof.Dr. Ahmet Vefik Alp’in yazısı şu şekilde:
“İstanbul da ulaşımı rahatlatacak ‘Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viyadük’, kısaca TEM’i bypass eden TRANSMAR projemi 1998 yılında açıklamıştım. Araçlar 100 km/h, manyetik motorlu Raylı Mekik RM 300 km/h hızla Marmara Denizi üzerinden SGHL ve AHL arasında gidip geliyordu. Transit ve çevresel trafik İstanbul içine girmiyordu. Günde 175.000 geçiş olması bekleniyordu. Raylı Mekik ile 2 havaalanı arası 15 dakika sürüyordu. İTÜ den Prof. Dr. Yücel Odabaşı ve 10 kişilik bilim ekibi projeyi 2 yıl didik didik etmiş, Deniz Bilimleri Fakültesi’nin Simülasyon Havuzu’nda deneyler yapmış, sonunda bilimsel vizeyi vermişti. Yerli yabancı basında ve bilim kitaplarında yer aldı. TRANSMAR’ı takdim etmek için birçok kongreye davet edildim. Ancak davetlerin en ilginci bizim ‘Yavru Vatan’ dan geldi. 2000 yılında KTCC nin Türkiye Büyükelçisi Ertuğrul Apakan Bey beni arayarak Cumhurbaşkanı Denktaş’ın beni Kıbrıs’a davet etmek istediğini, gelirken yanıma TRANSMAR projemi de almamı istediklerini bildirdi.

Sn. Denktaş, TRANSMAR’a benzer ancak biraz daha uzun bir yüzer deniz geçişi ile Kıbrıs’ı Anavatan’a bağlayıp bağlayamayacağımı bilmek istiyordu. Derinlik 1.500 metreydi. Böyle bir projenin 10 milyar Dolar maliyeti olabileceğini, mühendislik açısından mümkün olsa bile Ada ile Anakara arasında projeyi anlamlı kılabilecek bir trafiğin olamayacağını, Kıbrıs’ın tartışmalı durumuna ilaveten uluslararası sulara gireceğimizden tepki çekeceğimizi, süper güçlerin izin vermeyeceğini kendilerine ifade ettim. ‘Bir kriz çıkabilir’ dedim. Sn. Denktaş bu hususları en az benim kadar biliyordu. Nitekim ‘Biliyorum Aziz Hocam’ dedi, Ancak onun bir hayali vardı: Anavatan ile kenetlenmiş, Dünyaca tanınmış bağımsız bir KKTC.

Kolları yeniden sıvadım ve İTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi ekibini yanıma alarak ‘KIBRISLINK’ yüzer geçiş projesini hazırladım. 15 Mart 2000 tarihinde başı çeken gazetemiz projeyi manşetten verdi. Onu diğerleri takip etti. Yunanistan kızdı, ortalık karıştı. Sn. Denktaş amacına ulaşmış, Dünya’ya ‘Biz Türklerle şaka olmaz alimallah..!’ mesajını vermiş, Rumları telaşlandırmış, Kıbrıs Türklerini heyecanlandırmıştı.

Büyük işler için büyük düşünmek gerekir.
Cumhurbaşkanı Denktaş böyle ulu bir insandı..Bir gün bu proje gerçekleşirse adı ‘Denktaş Köprüsü’ olsun.
Denktaş nurlar içinde uyusun…”

Etiketler

Bir yanıt yazın