VitrA ile Kentin Hayalleri: Konya

"Konya Mevlana'yı nasıl sahipleniyorsa Çatalhöyük'ü de o derece sahiplenmeli".

Türkiye’de kültürel miras denince akla gelen ilk şehirlerden biri olan Konya, 16 Mayıs Salı günü “Nitelikli Müzelerle Kültürel Zenginliğini Sergilemek” teması altında, VitrA ile Kentin Hayalleri 2017 programının ilk etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Kent – mimarlık arakesitinde ilerleyen ve bu noktada kentlerin ihtiyaçları, beklentileri ve özellikle hayallerine odaklanan panelin moderatörlüğünü Yekta Kopan üstlenirken, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe Han Tümertekin, Cem Erciyes ve Ahmet Alkan konuşmacı olarak katıldı.

Konya’da Selçuklu ile başlayan birikimin; siyasal, sosyolojik ve mekansal düzlemde tartışılması gerektiğini belirten Ahmet Alkan, söz konusu Konya’nın değerleri olduğunda; tarihi kent merkezi, Sille ve Meram’ı iyi anlamak ve değerlendirmek gerektiğini belirtti. Ve bir kentin değerlerini en etkili şekilde tanıtma yolunun, bu değerleri gündelik hayata entegre etmekten geçtiğini dile getirdi.

Cem Erciyes, “Konya Mevlana’yı nasıl sahipleniyorsa Çatalhöyük’ü de o derece sahiplenmeli, bu önemli değere vurgu yapmalı” derken Han Tümertekin tarafından tasarlanan Çatalhöyük Müzesi projesinin hala yapılmamış olmasının günümüzle ilgili çok şey söylediğini dile getirdi.

Çatalhöyük Müzesi projesini, “davranış ve hızların yönetildiği, atmosferlerin yaratıldığı bir yolculuk kurgusu” şeklinde tanımlayan Han Tümertekin ise “Çatalhöyük Müzesi’ni tasarlamaya başlarken Konya Ovası ve arkeolojik bir alanla tek bir binanın başa çıkamayacağını düşündüm” dedi ve ekledi “Bu müzeyi bugün yapsaydık, yine aynısını yapardık”.

Ve Yekta Kopan moderatörlüğündeki program, seyirci ve konuşmacılar arasında Konya’nın mimarlık ve şehircilik alanında yapılan projeleri odak noktasına alan soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Etiketler

Bir yanıt yazın