Uçurumun Kıyısında Asılı Duran Kabin: Bivouac Fanton

İtalyan mimarlık ofisi DEMOGO, İtalya'da Belluno Dolomitleri'nde Marmarole Sırtı’na yerleşen, yüksek irtifada koruyucu bir kabuk yapısına sahip, kabaca yontulmuş ve eğimli bir bivouac (doğaçlama kamp alanı) tasarlamış.

Deniz seviyesinden 2.667 metre yükseklikte uçsuz bucaksız bir boşlukta, vahşi ve ulaşılmaz bir sıra dağda demirlemiş gibi duran olan fiberglas gövde, uçurum paralel eğilirken her an boşlukta yuvarlanacak izlenimi veriyor.

Ürettiği duygusal olarak yoğun bir deneyimle, ziyaretçileri birtakım karşıt içgüdüler ile baş başa bırakıyor; keşfetme ve hareket etme arzusu; kendini koruma ve sığınma ihtiyacı ve bedensel ölçeği yeniden keşfetme.

Bu mekanın içinde yaşamak, alanı çerçeveleme ve insan ile çevre arasında bir bağlantı bulmak isteyen bir teleskopun lensleri arasına kendini yerleştirme hissi veriyor.

Kabinin içerisi, vahşi doğanın etkisini yumuşatmak amacıyla ahşapla kaplanmış. Katman katman kalınlaşan cam elyaf, birlikteyken kabuk ve strüktür haline gelen ikinci bir kaplama görevi görüyor. Dışarıdan bakıldığında, bir uçurumun üzerinde asılı duran, boşluğa uzanan kaba bir kutu hissi veriyor.

Genişletilmiş bir alan algısı oluşturmak için, sonsuza doğru uzanan büyüleyici manzaralara açılan geniş bir pencere kullanılmış.

Proje, kendisini Marmarole arazisine adapte eden güçlü eğimli silüet ile karakterize olmuş.

“Kendini ölçmek, uzamı ölçmek, kendini kaybetmek, uzamsal boyutu kaybetmek, kendi yaşam alanını bulmak, direnmek, esnemek, demirlemek, algıyı değiştirmek, dışa doğru uzanmak, eğilmek, tepki vermek, genişleme ve kasılmalar biriktirmek, taşınmaya izin vermek, karda kaybolmak… Rüzgarla savrulmak, yüksek irtifaya maruz kalan bir beden olarak uyum sağlamak, mimarlık olmak ve olmaktan çıkmak, mutlak bir manzaranın büyüklüğü tarafından ezilmek.”

Etiketler

Bir yanıt yazın