Türk mimarlar cami yapar ama…

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Cumhuriyet döneminde Türk mimarların cami projelerine ilgi göstermediğini ve bu yüzden Cumhuriyet dönemine özgü bir cami mimarisinin gelişmediğini söyledi.

Gerçeklik payı var mı? Var!

Ama acaba kabahat mimarlarda mı ya da sadece mimarlarda mı?

Çamlıca’ya yapılacak cami için proje yarışması açıldığı günlerde yazdım, “Türkiye’nin önemli ve uluslararası değerde mimarlarını bu proje yarışmasına davet edin ve proje yarışması için süreyi uzatın” diye.

“Genç kuşağın başarılı, ödüllü mimarları Emre Arolat’ı, Han Tümertekin’i, Murat Tabanlıoğlu’nu bu proje yarışmasına çağırın. Hatta Zaha Hadid’e özel davetiye yollayın” diye.

Yapıldı mı böyle bir şey?

Hiç zannetmiyorum.

Peki “Türkiyeli mimarlar, cami projesine niye ilgi göstermiyor?” diye hiç düşündü mü Mehmet Görmez.

Göstermediler, çünkü mimarlarımız, mimarların başına gelenleri Diyanet İşleri Başkanı’ndan daha iyi biliyor da ondan.

Cami projesi çizen mimarlarımızın başına neler geliyor anlatayım da, Sevgili Diyanet İşleri Başkanı’mız da öğrensin.

Sene 1953. Ankara’ya büyük bir cami yapılması planlanıyor. Bugünkü Kocatepe Camii.

Haliyle bir proje yarışması açılmış yine.

Fransa’dan yeni dönmüş genç bir mimar da yarışmaya harıl harıl hazırlanıyor.

Arazi çalışmaları yapılıyor, fotoğraflar üzerinde siluetler çiziliyor. Caminin kent dokusuyla uyumu hesaplanıyor, gözlemleniyor.

Sonunda proje ortaya çıkıyor, maketi yapılıyor. Maketle yetinilmeyip çizimlerle, kentle uyumu gözler önüne serilen son derece modern bir cami ortaya çıkıyor.

Ve gören herkesin hayran olduğu bu proje yarışmayı kazanıp 1. seçiliyor.

Demokrat Parti iktidarının ilk yıllarında temeli dahi atılan bu cami, ne yazık ki yapılamıyor.

Muhafazakâr kesim, “Bu camiden çok kiliseye benziyor” diye tepki gösteriyor.

Kazanamayan mimarlar ise “Bu projenin uygulanabilirliği yok” diye.

Sonunda proje rafa kaldırılıyor ve bugünkü Kocatepe Camii yapılıyor.

Peki “kiliseye benzeyen” ve “uygulanması mümkün olmayan” projeye ne oluyor?

Hemen söyleyelim.

Pakistanlılar Vedat Dalokay’ı Pakistan’a davet ediyorlar ve bu proje Suudi Kralı Faysal’ın verdiği parayla İslamabad’da inşa ediliyor.

Vedat Dalokay’ın projesine olanlardan sonra hangi mimar, niye Türkiye’de cami projesi çizsin?

Sinan nasılsa 500 yıl önce çizmiş.

Küçültüp büyütüp aynılarını yaparız. 

Etiketler

Bir yanıt yazın