Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyonu tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Kent Sempozyumu dün ‘Yaşanabilir Bir İstanbul’ başlığıyla Şişli Kent Kültür Merkezi’nde başladı.
Üç gün sürecek sempozyumun ilk gününde, yerel yönetim ve kent anlayışı tartışıldı. Gezi Parkı direnişi sonrası İstanbul’un konuşulduğu sempozyumda direnişte yaşamını yitirenler de anıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, kent yönetimlerinde şehir plancıları, mühendis ve mimarların yaptıkları araştırmaların devre dışı bırakıldığını vurgulayarak, “Kentlerin mekansal ve çevresel bakımdan niteliksiz ve kalitesiz büyümesinin ardında, şirketlerin kentsel rant anlayışının olduğu bir ekonomik sistem yatıyor. Yerel yönetim ve yöneticilerin temel hedefi de bu oldu. Yerel yönetimlere karşı çözüm üretilmesi, demokrasi mücadelesinin olmazsa olmazıdır” dedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise, “İnsanlar akıllanmazlarsa yaşayacak bir dünya kalmayacak. Gezi direnişinin oluşmasında ve sonraki aşamalarında TMMOB’un büyük desteği var. Bu arada Mimarlar Odası İstanbul Genel Sekreteri Mücella Yapıcı’nın gözaltına alınışı sonrası yaşadıkları insanlık dışıdır” diye konuştu.
Çılgın projelere karşı çıktıklarını belirten Haber-Sen Şube Başkanı Engin Basçı da, “Kentleri bize rağmen yönetemezsiniz dedik ve bedeller ödedik. Dış mihrak arıyorlarsa aynaya baksınlar” dedi. Açılış konuşmalarının ardından ‘Etkin, Özerk, Demokratik Kent Yönetimi’ adlı oturum gerçekleştirildi. Oturumda park forumlarının yeni bir yerel yönetim şekli olabileceği ve bu hareketin yükseltilmesi gerektiği belirtildi.
Barcelona’daki PAH hareketini örnek gösteren İmece-Toplumun Şehircilik Hareketi’nden Hatice Kurşun ise, Gezi süreciyle halkın toplumsal katılım pratiğinin önünün açıldığını ve devamının geleceğini ifade etti.