Sinop’ta Nükleer Santralin Yeri Belli Oldu

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sinop Nükleer Güç Santrali projesi için 1051 hektarlık orman arazisini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na verdi. Santral yerleşkesinin yapılacağı yer, bilimsel ölçümler beklenmeden belirlendi.

Sinop’a kurulması planlanan nükleer güç santrali (NGS) için önceki hafta Sinop açıklarında başlayan deniz araştırmalarının ardından, Bakanlıklar arasında ilk imzalar atıldı ve Sinop’un Abalı Köyü yakınlarındaki 1051 hektarlık orman arazisi resmen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na devredildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı devasa orman arazisini 36 ay süre için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na tahsis etti. Nükleer santral yerleşkesinin yapılacağı yerin belirlenmesi için görevlendirilen TÜBİTAK, TAEK ve EÜAŞ’ın ölçümleri beklenmeden, Bakanlıklar kendi aralarında santralin yapılacağı araziyi hiçbir bilimsel veriye bakmadan belirlediler.

ORMAN BAKANLIĞI ARAZİYİ 4 AY ÖNCE VERMİŞ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı’nın 19 Şubat 2014 tarihli ve “Sinop Nükleer Santrali Sahası” başlıklı yazısı, Sinop’a kurulması planlanan nükleer güç santralinin yer tespitinde sona gelindiğini ortaya koydu. Yazıda yer alan, “Sinop ili Abalı Köyü hudutları dâhilinde bulunan ve ekte koordinat noktaları verilen 10,517,882 metrekarelik saha, Nükleer Santral yapımı için Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ilgide kayıtlı oluru ile 36 ay süreyle Bakanlığımıza tahsis edilmiştir” ifadeleri, nükleer santralin yapılacağı yerin ana hatlarıyla belli olduğunu gösterdi. Öte yandan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na 26 Aralık 2013 tarihinde olur vermesi, hiçbir bilimsel araştırma veya etüt yapılmadan santralin yerinin tespit edildiğini ortaya koydu. Sinop’a planlanan nükleer güç santraliyle ilgili ilk çalışmalar 16 Ocak tarihinde TÜBİTAK, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından başlatılmıştı.

ÇED SÜRECİNDEN ÖNCE YER TESPİTİ

Yerel yaşam hakkı savunucuları ve hukukçular ise Sinop NGS projesiyle ilgili çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlatılmamasına rağmen kesin yer seçiminin yapılmak üzere oluşunu sakıncalı buluyorlar. Santral projesini üstlenmesi beklenen uluslararası konsorsiyumun henüz belli olmaması, konsorsiyumda hangi şirketlerin yer alacağının bilinmemesinden ötürü Sinop’a kurulacak nükleer enerji teknolojisinin belirsizliğini koruması, şimdiden yer tespiti yapılan santralin ÇED sürecinin oldubittiye getirileceği endişelerini artırıyor.

DENİZDEKİ ÇALIŞMALAR GEÇEN AY BAŞLAMIŞTI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Sinop NGS projesi için Sinop’ta 1051 hektarlık orman arazisinin kullanım hakkını devralırken, Sinop açıklarında TÜBİTAK, TAEK ve EÜAŞ ortaklığındaki deniz araştırmaları devam ediyor. 16-23 Ocak tarihlerinde Sinop bölgesindeki 850 deniz millik alanda üç boyutlu akıntı haritalamasının yanı sıra iletkenlik, sıcaklık, derinlik ve tuzluluk ölçümleri yapıldı ve denizden çekilecek soğutma suyu ve atık suların (deşarj) hesaplanmasıyla Sinop NGS için en uygun yeri saptamaya çalışıldı. Bölgede çalışmalarını sürdüren R/V TÜBİTAK Marmara isimli araştırma gemisi, Mart ayı sonlarına dek ölçümlere devam ettikten sonra bir rapor hazırlayacak ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na devredilen 1051 hektarlık orman arazisinin hangi kısmına santral yerleşkesinin kurulacağı kesin olarak belli olacak. Ancak santralin yer tespiti için TÜBİTAK, TAEK ve EÜAŞ’ın henüz kesin rapor oluşturmaması, Bakanlıkların hangi bilimsel verilere dayanarak yer tespitinde bulundukları konusunda soru işaretleri yarattı.

Etiketler

Bir yanıt yazın