Ortaylı, Karaköy Yolcu Salonu’nun Yıkımına Köpürdü: Ne Olursa Olsun Korunmalıydı

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Karaköy’den Fındıklı’ya kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridinde inşaatı süren Galataport’a verilen ilk tarihi ‘kurban’ Karaköy Yolcu Salonu’nun yıkımına köpürdü.

Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı, Karaköy’den Fındıklı’ya kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridinde inşaatı süren Galataport’a verilen ilk tarihi ‘kurban’ Karaköy Yolcu Salonu’nun yıkımına köpürdü: “Ne olursa olsun korunmalıydı. Yıkanların bu binadan daha evvel yıkılan güzel görünümlü binaların adeta intikamını aldığını söyleyebiliriz.”

Hürriyet gazetesinde bugün yayınlanan ‘Türkiye’nin sembolüydü’ başlıklı yazısında, binanın ‘ne olursa olsun’ korunması gerektiğini söyleyen Ortaylı, şöyle devam etti: “Değişen liman fonksiyonlarına aykırı hiçbir konumu yok, uyum sağlayarak hayatına devam ederdi. Ama başka örnekler gibi onu da kolayca yıktılar. Yıkanların bu binadan daha evvel yıkılan güzel görünümlü binaların adeta intikamını aldığını söyleyebiliriz. İstanbul’a eskinin yerine hoyratça yeni bina diken her mimarın bu manzaradan ibret alması lazım.”

Vurdumduymaz yöntemler

Geçmiş zamanlarda halkı ‘küçümseyerek’ iş yapanların ‘halka yabancılaşmış bürokratlar ve sözde aydınlar’ olarak tanımlandığını belirten Ortaylı, şu anda aynı şeyi yapanların ‘halkın içinden geldiklerini’ söylediklerini ve yöntemlerinin ‘çok vurdumduymaz’ olduğunu savundu.

Ortaylı şöyle devam etti: “Galataport Projesi bir büyük tırmık, etrafı hızla ayıklayacağa benziyor. Sakın ‘Kıyılar açılıyor’ diye sevinmeyin, yerine neler yapılacağına bakın. Nusretiye Camii’nin yanındaki yeni sözde müze binası ve Denizcilik Bankası’nın yeri için yapılan planlardan kimsenin haberi yok. Bu gibi yıkım ve yapımların hemşerilere de ilan edilmesi ve tartışılması gerekmez mi?”

Zamanında Mimar Sinan’a ait mescitlerin “Yol yapacağım” diye yıkıldığını hatırlatan Ortaylı, yazısını şöyle bitirdi: “‘Efendim, bina tehlike arz ediyor, mail-i inhidam (çökmeye meyilli)’ sözü bu şehrin her binasına uygulanabilir. Arkadaki otelleri, gökdelenleri ve stadyumu görmeden Dolmabahçe Sarayı için de aynı raporu verebilirsiniz. Karaköy Yolcu Salonu’nun ne kadar güzel bir eser olduğu tartışılır. Yalnız o sıradaki daha çirkin eserler ve Fındıklı’nın diğer gökdelen gecekonduları ortada durdukça insanlar artık eskiyi arar oldular. Bu eser tescilli yapı; gerçi gudubet İstanbul Belediye Sarayı da tescillidir. Yine de bazı yapıları çok abartmadan yeniden kullanmanın yolu araştırılmalıydı.”

Etiketler

Bir yanıt yazın